Danıştay Kararı 9. Daire 2021/3311 E. 2023/1073 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/3311 E.  ,  2023/1073 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3311
Karar No : 2023/1073

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket ile … Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (… ) arasında imzalanan 03/08/2017 tarihli Elektrik Satış Sözleşmesini tadil eden 04/12/2017 tarihli ek protokol nedeniyle ödenen 682.282,93-TL damga vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine yönelik … tarih ve E… sayılı işlemin iptali ile ödenen tutarın tecil faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; taraflar arasında yapılan sözleşme ve protokolde çekişi öngörülen elektrik miktarı ile asgari miktarın ve bu miktarlar bakımından uygulanması gereken birim fiyatların nasıl belirleneceğinin belirtildiğinin anlaşıldığı, buna göre, söz konusu veriler kullanılmak suretiyle ihtilaflı sözleşme bedelinin tespit edilip edilmeyeceği, diğer bir ifadeyle de sözleşmenin belli bir parayı içerip içermediği hususunun, 488 sayılı Kanunun 10. maddesinde yer alan düzenlemenin söz konusu sözleşmedeki hükümlerle birlikte değerlendirilip yorumlanmasına bağlı olduğu, dava konusu işleme ilişkin uyuşmazlık herhangi bir kuşku ya da hukuki tartışmaya meydan bırakmayacak şekilde açık bir vergi hatası kapsamında olmayıp, hukuki bir ihtilaf niteliğinde olduğundan ve ancak söz konusu nedene dayalı olarak yapılacak vergilendirme işlemlerine karşı süresinde açılacak davalarda incelenecek mahiyette bulunduğundan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen düzeltme-şikayet yolu izlenmek suretiyle tesis ettirilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca bir kağıdın nispi damga vergisine tabi tutulabilmesi kağıda bağlanan işlem bedelinin kağıtta açıkça yer alması ya da işlem bedelinin matematiksel olarak hesaplanmasına olanak sağlayan rakamların kağıtta yer alması gerektiği, taraflar asında akdedilen sözleşme ve protokollerin içeriğinde davacı firma tarafından alımı gerçekleştirilecek elektrik enerjisinin miktarının belli olmadığı, imza tarihi itibariyle alımı yapılacak elektriğe uygulanacak birim fiyatının belirlenmediği, protokolün imza tarihi itibariyle elektrik alım miktarı ile birim fiyatı belirli olmadığından protokolün ihtiva ettiği bedelin matematiksel olarak hesaplanabilir olmadığı, protokolün bedeli belirlenemediğinden damga vergisine tabi olmadığı, damga vergisi yükümlülüğünün olmadığına ilişkin benzer mahiyette yargı kararları olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket ile … Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (… ) arasında imzalanan 03/08/2017 tarihli Elektrik Satış Sözleşmesini tadil eden 04/12/2017 tarihli ek protokol nedeniyle ödenen 682.282,93-TL damga vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine yönelik … tarih ve E… sayılı işlemin iptali ile ödenen tutarın tecil faiziyle iadesi istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise, aynı Kanunun 116. maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak yapılmış, 117. maddesinde, hesap hataları olarak; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması; 118. maddesinde de, vergilendirme hataları olarak; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hatalar gösterilmiş bulunmaktadır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1. maddesinde, Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; “Vergileme ölçüleri” başlıklı 10. maddesinde de, damga vergisi nispi veya maktu olarak alınacağı; nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli paranın; maktu vergide ise kağıtların mahiyetlerinin esas olduğu; belli para teriminin de, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade ettiği belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
488 sayılı Damga Vergisi Kanunun 10. maddesi uyarınca belli para teriminin kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği belirtilerek damga vergisine tabi bir kağıdın, nispi olarak vergilendirilebilmesi için, ya kağıda bağlanan işlem bedelinin (kağıdın içerdiği meblağın) kağıtta açıkça belirtilmiş olması, ya da bu bedelin matematiksel olarak hesaplanmasına olanak sağlayan rakamların kağıtta yer alması, yani “belli para” içermesi, bir başka deyişle; kağıda bağlanan işlemin bedelinin açıkça belirtilmemiş olmasına karşın, bunun hesaplanmasına ilişkin olarak belli tutarların gösterilmiş bulunması icap etmektedir.
Vergi Usul Kanunun yukarıda yer verilen düzenlemelerine göre düzeltme yolu, vergiye ilişkin hesaplarda, matrah ve miktar hatası bulunması yahut mükerrer vergi istenmesi şeklinde, vergilendirmede ise mükellefin şahsında, mükellefiyette, verginin mevzuunda ve döneminde yapılmış hataların varlığı halinde izlenebilecek bir idari başvuru yolu olup vergi yükümlülerince, vergilendirmeye ilişkin bir olayın düzeltme yoluyla yargı önüne getirilebilmesi ve vergi hatasının varlığından söz edilebilmesi için, hukuksal sorun olarak çözümlenmesi gerekmeyen açık ve mutlak bir hata bulunduğunun belirlenebilmesi gerekir.
Olayda; 03/08/2017 tarihli sözleşme ve bu sözleşmeyi tadil eden 04/12/2017 tarihli ek protokolün incelenmesinden; sözleşmenin 4. maddesinde, sözleşme miktarının; 5. maddesinde de fiyatın belirlendiği, imzalanan ek protokolle de sözleşmenin 4. maddesinde düzenlenen elektrik enerjisi miktarlarına ilave yapıldığı anlaşılmaktadır.
Buna göre söz konusu sözleşmede şirket tarafından alıma esas elektrik miktarının sözleşmenin 4. maddesin de; alınacak elektrik için uygulanacak birim fiyatın da sözleşmenin 5. maddesinde belirtildiği dolayısıyla sözleşmenin içerdiği bedelin alıma esas elektrik miktarı ile fiyatın çarpılması sonucu bulunabileceğinden, davacı tarafından da bu basit matematiksel hesaplamanın sözleşmelerde yazılı rakamların dikkate alınması suretiyle yapılarak bu tutar üzerinden damga vergisinin beyan edildiği görüldüğünden, anılan kağıdın belli para içerdiği ve bu tutar üzerinden damga vergisine tabi tutulmasının kanuna uygun olduğu, imzalandığı tarih itibarıyla hesaplanabilir belli parayı içeren sözleşmelerde öngörülen asgari veya azami tutar üzerinden elektrik alımının yapılıp yapılmamasının, damga vergisine konu sözleşmelerin belli para ihtiva etmesi hususuna etkisinin olmayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda; davacı tarafından imzalandığı tarihte sözleşmenin içerdiği bedel; alımı öngörülen elektrik miktarı ile fiyatın çarpılması sonucu bulunabileceğinden, anılan kağıdın belli para içerdiği açık olup, bu tutar üzerinden damga vergisine tabi tutulmasında kanuna aykırılık görülmediğinden, uyuşmazlıkta düzeltme-şikayet başvurusuna konu olabilecek nitelikte vergi hatasından söz edilmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu nedenle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden, sözleşme içeriği tutarın belli para sayılıp-sayılamayacağı hususunun araştırılmasının hukuki bir sorun teşkil ettiği ve düzeltme-şikayet yoluyla giderilmesi imkanı bulunmayan, yasaların yorumu sonunda çözümlenebilecek nitelikte olan uyuşmazlıkta, düzeltme-şikayet yoluna gidilmesi sonucunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veren Vergi Mahkemesi kararına yönelik davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan … TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2023 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.