Danıştay Kararı 9. Daire 2021/3299 E. 2023/920 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/3299 E.  ,  2023/920 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3299
Karar No : 2023/920

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) … İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
2-(DAVALI) … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Karayolları Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürlüğü’nce ihalesi yapılan “Mudanya (Bursa-Gemlik) Ayr. Yolu KM:2+740+24+136 arası Toprak İşleri, Sanat Yapıları, Üst Yapı ve Köprü İşleri İkmal İnşaatı” işine istinaden ödenen sözleşme damga vergisi ile noter harcının iadesi talebiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali ve ödenen tutarın faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na Ek (1) sayılı Tablonun “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün 2.maddesine 15/07/2016 tarihinden geçerli olmak üzere getirilen ek düzenleme ile, 04/01/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, bu ihale kararının hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisinin ret ve iade olunacağı, sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisinin ise ret ve iade edilmeyeceğinin kurala bağlandığı göz önüne alındığında, iade isteminin reddine ilişkin davaya konu işlemin sözleşme damga vergisine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, 492 sayılı Harçlar Kanununun 38’inci maddesinde de, noter işlemlerinden bu Kanuna bağlı (2) sayılı tarifede yazılı olanların noter harçlarına tabi olduğu hüküm altına alındığı; Harçlar Kanununa ekli (2) sayılı Tarifenin “I- Değer veya ağırlık üzerinden alınan nispi harçlar” başlıklı bölümünün 1’inci maddesinde, sözleşmeler, noter harcına tabi kağıtlar arasında gösterildiği, bu düzenlemelere göre; harç, bir hizmet karşılığında ve bu hizmetten yararlananlardan alınacağından ve vergiyi doğuran olay harca konu işlemin tamamlanması ile meydana geleceğinden olayda harca ilişkin vergiyi doğuran olayın sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte gerçekleştiği anlaşılmakla sözleşmenin tasfiye edildiği ileri sürülerek sözleşme damga vergisi ve noter harcının iadesi istemine ilişkin düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair işlemin noter harcına ilişkin kısmında da hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının, sözleşme damga vergisi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası hukuka uygun olup, davacı tarafından istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususların kararın bu kısmının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, kararın, sözleşme üzerinden ödenen noter harcına ilişkin kısmı yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 38. maddesinde, noter işlemlerinden bu Kanuna bağlı (2) sayılı tarifede yazılı olanların noter harçlarına tabi olduğunın hükme bağlandığı, Kanununa ekli (2) sayılı Tarifenin “I- Değer veya ağırlık üzerinden alınan nispi harçlar” başlıklı bölümünün 1. maddesinde de sözleşmeler, noter harcına tabi kağıtlar arasında sayıldığı, noter harcının, harca konu işlemin noterlerce tesisi anında ödendiği, ayrıca harç mahiyeti gereği herkesten değil, sadece harca tabi işlemi yaptıran ve/veya talep eden kişilerden harca konu hizmetin bir karşılığı olarak alındığı, bu kapsamda “Mudanya (Bursa-Gemlik) Ayr. Yolu KM:2+740+24+136 arası toprak işleri, sanat yapıları, üst yapı ve köprü işleri ikmal inşaatı işi”ne ilişkin olarak imzalanan sözleşmenin taraf iradelerinin dışında, yargı kararı ile geçersiz konuma gelmesi nedeniyle söz konusu noter harcının, yersiz alınmış bir mali yüke dönüştüğünden noterlik harcına konu işlemin taraf iradelerinin dışında ve zorlayıcı bir etkenle ortadan kaldırılması nedeniyle, hukuki açıdan tekemmül etmeyen sözleşme nedeniyle ödenen noter harcında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, noter harcının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 112’nci maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca harcın 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faizi ile birlikte davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, Mahkeme kararının kısmen kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu işlemin noter harcına ilişkin kısmının iptaline, ödenen 33.607,10-TL noter harcının tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVALI İDARENİN İDDİALARI : 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : İhale kararının alınmasında ve uygulanmasında davacı şirketin kusurunun olmadığı, ihalenin ilgili kamu kurumu tarafından iptal edildiği, Anayasa Mahkemesi’nin 28/02/2023 tarih ve 32118 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 13/12/2022 tarih ve E:2022/125, K:2022/162 sayılı kararı ile “Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez.” ibaresi iptal edildiğinden sözleşme damga vergisinin de iadesi gerektiği iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davalı tarafından savunma verilmemiştir. Davacının savunması yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacı şirket tarafından, Karayolları Genel Müdürlüğü 14. Bölge Müdürlüğü’nce ihalesi yapılan “Mudanya (Bursa-Gemlik) Ayr. Yolu KM:2+740+24+136 arası Toprak İşleri, Sanat Yapıları, Üst Yapı ve Köprü İşleri İkmal İnşaatı” işine istinaden ödenen sözleşme damga vergisi ile noter harcının iadesi talebiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali ve ödenen tutarın faiziyle birlikte iadesi istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 19. maddesinin 1. fıkrasında, vergi alacağının, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı; 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin 2. fıkrasında, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade edeceği; aynı Kanun’un 3. maddesinin birinci fıkrasında ise, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu kurallarına yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların, şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise aynı Kanun’un 116. maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak yapılmış, 117. maddesinde, hesap hataları olarak; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması; 118. maddesinde de, vergilendirme hataları olarak; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hatalar gösterilmiş bulunmaktadır.
Anayasa’nın 153. maddesinde, Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin olduğu, iptal kararlarının gerekçesi yazılmadan açıklanamayacağı, Anayasa Mahkemesinin, bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemeyeceği, kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümlerinin, iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı, gereken hallerde, Anayasa Mahkemesinin, iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabileceği, bu tarihin, kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemeyeceği, iptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun teklifini, öncelikle görüşüp karara bağlayacağı, iptal kararlarının geriye yürümeyeceği, Anayasa Mahkemesi kararlarının Resmî Gazete’de hemen yayımlanacağı ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlayacağı düzenlenmiştir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli 1 sayılı tablonun “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı listesinin 2’nci fıkrasına 09/08/2016 tarihli ve 29796 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 28. maddesi ile “04/01/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, bu ihale kararının hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur. Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez.” ifadesi eklenmiştir.
Dairemizce, E:2019/7327 sayılı dosyada; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli, (I) sayılı tablonun “II.Kararlar ve Mazbatalar” başlıklı bölümünün 2. maddesine eklenen parantez içi hükümde yer alan “Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez.” ibaresinin Anayasa’nın 2., 13., 35. ve 73. maddelerine aykırı olduğu itirazıyla 14/04/2022 tarihinde Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmiş, Anayasa Mahkemesi tarafından 28/02/2023 tarih ve 32118 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 13/12/2022 tarih ve E:2022/125, K:2022/162 sayılı kararla; ihale sonucu imzalanan sözleşmenin ihalenin iptali veya ihale üzerine bırakılan isteklinin değişmesi nedeniyle uygulanamaz hâle gelmesi durumunda sözleşmenin hükmünden faydalanılmayan dönemlere yönelik damga vergisinin ret ve iade edilmemesinin kişilere aşırı külfet yüklediği ve kuralın orantılı olmadığı sonucuna ulaşıldığı ve kuralın Anayasa’nın 13. ve 35. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle “Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez.” cümlesi iptal edilmiş olup Anayasa Mahkemesince iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarih ayrıca kararlaştırılmamış, erteleme süresi öngörülmemiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli, (I) sayılı tablonun “II.Kararlar ve Mazbatalar” başlıklı bölümünün 2. maddesine eklenen parantez içi hüküm “İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararları (Ek hüküm: 15/07/2016-6728/28 md.) (4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, bu ihale kararının hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur. (İptal cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 13/12/2022 tarihli ve E:2022/125, K:2022/162 sayılı kararı ile)” şeklinde yer almıştır.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 38. maddesinin 1. fıkrasında, noter işlemlerinden bu Kanun’a bağlı (2) sayılı tarifede yazılı olanların noter harçlarına tabi olduğu, 41. maddesinde, noter harçlarının (2) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer veya ağırlık ölçüsüne göre nispi, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınacağı hüküm altına alınmış; ekli (2) sayılı Tarifenin “I- Değer veya ağırlık üzerinden alınan nispi harçlar” başlıklı bölümünün 1. maddesinde, sözleşmeler, noter harcına tabi kağıtlar arasında gösterilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, … kayıt numaralı “Mudanya (Bursa-Gemlik) Ayr. Yolu KM:2+740+24+136 arası toprak işleri, sanat yapıları, üst yapı ve köprü işleri ikmal inşaatı işi”ne ilişkin ihalenin davacı uhdesinde kaldığı, 23/11/2017 tarihinde Karayolları … Bölge Müdürlüğü ile sözleşme imzalanarak damga vergisi ve noter harcının ödendiği, şikayet ve itirazen şikayet başvurularının reddi üzerine açılan davanın …İdare Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği, Danıştay 13. Dairesinin 11/04/2018 tarih ve E:2018/628 ve K:2018/1331 sayılı kararıyla mahkeme kararı kısmen bozularak itirazen şikayet başvurusunun reddine dair işlemin kısmen iptaline karar verilmesi üzerine … tarih ve … sayılı Kurul Kararı ile düzeltici işlem belirlenmesine karar verilerek davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışında bırakıldığı ve sözleşmenin 01/10/2018 tarihinde tasfiye edildiği anlaşılmaktadır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair işlemin sözleşme damga vergisine ilişkin kısmına yönelik davacı temyiz istemi bakımından;
Yukarıda yer verilen Anayasa’nın 153. maddesinde düzenlenen, iptal kararlarının geriye yürümezliğine ilişkin kural, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış hakların ortadan kaldırılmasına veya toplum huzurunun bozulmasına yol açacak sonuçları önlemek amacıyla kabul edilmiş olup bu kuralın mutlak anlamda anlaşılıp uygulanamayacağı; özellikle bir davaya bakmakta olan mahkeme tarafından itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine götürülen konularda uygulanmasının mümkün olmadığı, aksi hâlde Anayasa’nın 152. maddesinde düzenlenmiş olan “Anayasa’ya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi” (itiraz) yolunun hukuk ve uygulama yönünden sonuçsuz kalacağı yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır. Nitekim Anayasa’nın, itiraz yoluna başvurulan kanun hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararının beş ay içinde gelmemesi hâlinde mahkemenin davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandıracağına işaret edilen 152. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.” yolundaki kural da Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararlarının, bu karardan önce açılmış bulunan ve bakılmakta olan davalarda uygulanması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Bu hukuksal durumun doğal sonucu olarak, bir kanunun uygulanması nedeniyle dava açmak durumunda kalan ve Anayasa’nın 153. maddesi uyarınca itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasını isteme hakkına sahip olan kişilerin de hak veya menfaatlerini ihlâl eden kuralın, daha önce yapılan başvuru sonucunda (iptal davası veya itiraz yoluyla) Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması hâlinde, iptal hükmünün hukukî sonuçlarından yararlanmaları gerekeceği açıktır. Aksi hâlde, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararının uygulama tarihinin yukarıda belirtilen amaçla ayrıca belirlenmesi hâlinde, iptal edilen yasa başvuracakların iptal kararının hukukî sonuçlarından yararlanamayacaklarının kabulü; bir yandan dava yoluna başvuran herkes için Anayasa ile tanınmış olan itiraz hakkının bunlar için fiilen işlemez hâle getirilerek ortadan kalkması ve iptal kararının uygulanamaması, öte yandan Anayasa’ya aykırılığı hükmen saptanmış olan bir yasa kuralının uygulanmasının hukuken korunması gibi bir sonuca neden olur ki bu durumun Anayasa’nın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesine açıkça aykırılık teşkil edecektir.
Olayda ret işleminin dayanağı olan 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli, (I) sayılı tablonun “II.Kararlar ve Mazbatalar” başlıklı bölümünün 2. maddesine eklenen parantez içi hükümde yer alan “Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez.” ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair işleme karşı açılan davada Dairemizce itiraz yoluyla yapılan başvuru sonrasında iptal edilmesi sonucunda, hukuka aykırılığı açıkça ortaya çıkan işlemin sebep unsurunun sakatlandığının kabulü ile incelenen bu dosyada Anayasa Mahkemesinin iptal kararının dikkate alınması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu işlemin dayanağını oluşturan ihalenin iptal edilmesi halinde sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmeyeceğine ilişkin kuralın Anayasa Mahkemesinin anılan kararıyla iptal edildiği ve bu kararın da Resmi Gazete’de yayımlandığı; yukarıda gerekçesine yer verilen Anayasa Mahkemesi kararıyla; ihale kararı damga vergisi ile sözleşme damga vergisi arasındaki, çelişkili uygulamaya değinilmek suretiyle sözleşmenin hükmünden faydalanılmayan dönemlerine ilişkin damga vergisinin ret ve iade edilmemesinde orantılılık ilkesine aykırılık bulunduğu suretiyle iptal kararı verildiğinden, davayı bu kısım bakımından reddeden Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair işlemin noter harcına ilişkin kısmına yönelik davalı temyiz istemine gelince;
492 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen düzenlemeleri uyarınca, noter harcının yapılan işlem veya hizmet karşılığında tahsil edilen bir bedel olduğu ve uyuşmazlığa konu noter harcının da gerçekleştirilen noter işlemleri nedeniyle tahsil edildiği, ihale kararı ve sözleşme damga vergisi yönünden olduğu gibi, noter harcının belli hallerde iade edileceğine dair bir mevzuat hükmü de bulunmadığından, verilen bir hizmet karşılığı tahsil edilen noter harcının ihalenin iptali nedeniyle iadesi talebiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair işlemde açık vergilendirme hatası olduğundan da söz edilemeyeceği sonucuna varıldığından Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 23/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.