Danıştay Kararı 9. Daire 2021/3233 E. 2023/913 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/3233 E.  ,  2023/913 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

DOKUZUNCU DAİRE

Esas No : 2021/3233

Karar No : 2023/913

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, …’ya ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …ilâ …sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı görüş ve öneri raporunda; davacının, asıl borçlu mükellefin herhangi bir defter tasdik bilgisi olmamasına karşın tasdikli defterlere göre beyanda bulunulduğunu beyan ettiği, çalışan işçi bulunmamasına karşın düzenlenen faturaların muhteviyatlarında işçilik bedellerinin yer aldığı, davacının sorumlulukları çerçevesinde gerekli araştırmayı yapmadığı ve sorumluluklarını yerine getirmede ihmalkar davranarak hazine zararına sebebiyet vermesi nedeniyle hakkında düzenlenen birçok görüş ve öneri raporu bulunduğu, bu nedenle gerçekleştirdiği işlemlerin gerçekliği konusunda herhangi bir araştırma yapmadığı, görevini yaparken göstermesi gereken dikkat ve özeni göstermediği ve sorumluluklarını yerine getirmede ihmalkar davrandığından bahisle imzaladığı beyannamelere ilişkin vergi, ceza ve faizlerden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu tespitlerine yer verildiği, mükellefin defterlerinin herhangi bir tasdik bilgisi bulunmaması nedeniyle beyannamelerin yasal defter ve belgelere uygun olarak düzenlendiğinden bahsedilememesi, 8 ay gibi kısa bir süre faaliyette bulunan mükellefin herhangi bir ticari organizasyona sahip olmamasına karşın 5,8 milyon TL’lik bir hasılat tutarına ulaşmış olması, bu hasılat tutarına 3-5 bin TL’lik, ödemesi nakit olarak gerçekleştirilen satışlar ile ulaşılmış olması, yüksek hasılat tutarına karşın 158,66-TL ödenecek katma değer vergisinin çıkması ve herhangi bir çalışan işçi beyanında bulunulmamasına karşın düzenlenen faturaların muhteviyatlarında işçilik bedellerinin yer alması dikkate alındığında, mükellef tarafından ibraz edilen verilerin herhangi bir mesleki süzgeçten geçirilmeden beyannamelere aktarıldığı ve dolayısıyla harici bir araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu anlaşılabilen bu belgelerden davacının sorumlu olduğu sonucuna varıldığından davacı adına müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Meslek mensuplarının görev tanımı ve özen yükümlülüğünün, kanunda yer aldığı haliyle şekli bir yükümlülük olduğu, bunun haricinde mükellefin faaliyetini denetleme, araştırma, inceleme gibi yetki ve yükümlülüklerinin bulunmadığı, yeminli mali müşavir olmadığından tespit yapma yetkisinin de söz konusu olmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu mükerrer 227. maddesi ile düzenlenen sorumluluğun ön şartının defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmayan bir durum sebebiyle vergi ziyaının doğması olduğu, aksi takdirde meslek mensubunun sorumlu tutulamayacağı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, …’ya ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …ilâ …sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:

3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 1. maddesinde kanunun amacı, işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmi mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak olarak düzenlenmiş, aynı Kanun’un 2. maddesinin A bendinde, muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusunun, gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin, genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço, kâr, zarar tablosu ve beyannameleri ile ilgili diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işler yapmak olduğu belirtilmiştir.

Aynı Kanun’un serbest muhasebeci, serbest muhasebeci ve mali müşavirler ile yeminli mali müşavirlere vermiş olduğu yetkiye ilişkin mali sorumluluğu düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesinde ise, meslek mensuplarının, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıdaki düzenlemelerin değerlendirilmesinden, serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirlerin sadece imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulabilecekleri anlaşılmaktadır.

Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı görüş ve öneri raporunun incelenmesinden; muhasebe hizmeti verilen … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda, 2014 yılında sahte belge düzenlediği, aynı yıl için mükellefin yasal defter tasdik bilgisinin olmadığı tespit edilmesine rağmen davacının beyanında tarafına 2014 yılına ilişkin tasdikli yasal defterin ibraz edildiği ve dökümünün yapılarak teslim edildiğinin belirtilmesi, mükellefin 2014 yılına ilişkin olarak vermiş olduğu muhtasar beyannamelerinde çalışan işçi bildirimi bulunmamasına rağmen, düzenlediği faturalarda işçilik bedellerinin yer alması, davacının sorumluluğu çerçevesinde gerekli araştırmayı yapmayıp sorumluluklarını yerine getirmede ihmalkar davranarak hazine zararına sebebiyet vermesi nedeniyle hakkında birçok görüş ve öneri raporu bulunması sebebiyle beyanname düzenlediği dönemlere ilişkin doğan vergi, ceza ve gecikme faizinin ödenmesinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.

Yukarıda anılan hükümler uyarınca, serbest muhasebecilerin müşterek ve müteselsil sorumluluğundan söz edilebilmesi için çalışma konuları içinde yaptığı ve yapması gereken işler dolayısıyla, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmaması ve bunun neticesinde vergi kaybı meydana gelmiş olması gerekmektedir.

Bununla birlikte anılan mevzuatta serbest muhasebeciler için defter tasdik yükümlülüğü bulunmadığı gibi, tasdiksiz deftere dayanarak beyanname verme fiilinden kaynaklanacak vergi kaybından da sorumlu olacaklarına dair hüküm bulunmadığından, mevzuatla getirilen sınırlı sorumluluk kapsamında davacının imzalamış olduğu beyannamelerde yer alan bilgilerin, tarafına ibraz edilen defterler ve belgeler ile uygun olmadığı yönünde somut tespit olup olmadığına bakılması gerekmektedir.

Olayda, davacı hakkında düzenlenen görüş ve öneri raporunda, dava konusu ödeme emirleri içeriği borcun, beyannamelerde yer alan bilgilerin, defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygun olmadığı yönünde bir tespit yapılmadığı, davacının sorumluğunu doğuracak hususların açık ve somut bir şekilde ortaya konulamadığı, mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kayıtlarına aykırı biçimde kayıt yaptığına veya kayıtları mali tablolara yansıtmadığına yönelik tespitlere yer verilmediği görüldüğünden, serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali gerekirken davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

Davacının temyiz isteminin kabulüne,

…Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,

Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 23/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.