Danıştay Kararı 9. Daire 2021/3120 E. 2023/359 K. 21.02.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/3120 E.  ,  2023/359 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3120
Karar No : 2023/359

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): … Hidrolik Mak. San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yönünde düzenlenen vergi tekniği raporu esas alınmak suretiyle takdir komisyonu kararına dayanılarak re’sen tarh edilen 2013/Mayıs-Ağustos ve Aralık dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, 2013 dönemleri katma değer vergisi matrahının tespiti amacıyla, zamanaşımının dolmasına kısa bir süre kala davacının sırf zamanaşımını durdurmak amacıyla, gerçek bir re’sen takdir nedeni saptanmaksızın, şeklen takdir komisyonuna sevk edilerek vergi inceleme raporu tanzim edilip matrahın belirlenmesi yerine matrah belirleme işlemi kendisine bırakılan takdir komisyonunca vergi tekniği raporu esas alınarak matrah takdir edilmesinin 213 sayılı Kanun’un zamanaşımı ile incelemeye ilişkin düzenlemeleriyle öngörülen amacına aykırı düştüğü, takdir komisyonuna başvuru yolunun zamanaşımı hükmünü aşmak amacıyla bir yöntem olarak kullanılmasının ”yasallık” ve ”hukuki güvenlik” ilkeleriyle bağdaşmadığı, bu durumda, 2013 vergilendirme dönemi için beş yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra düzenlenen vergi/ceza ihbarnamelerinin 23/11/2019 ve 27/12/2019 tarihlerinde tebliğ edilmiş olması karşısında, davacı adına yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Olayda, davacı şirketin 21/12/2018 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilmesiyle 2013 yılına ilişkin vergi ve cezalar açısından 2014 yılı başından itibaren işlemeye başlayan beş yıllık tarh zamanaşımı süresinin durduğu ve duran zamanaşımı süresinin, komisyon kararının vergi dairesine tevdi edildiği tarihi takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği dikkate alındığında, 18/12/2019 tarihli takdir komisyonu kararları uyarınca tarh edilerek 23/12/2019 ve 27/12/2019 tarihlerinde davacıya tebliğ edilen uyuşmazlık konusu vergi ve cezaların tarh zamanaşımına uğramadığının görüldüğü; uyuşmazlıkta, iş makinası imalatıyla iştigal eden davacı şirketin, 2013 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde takdir komisyonuna done olarak düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda sipariş sözleşmeleri ile kesilen faturalar arasında fark tutarlar bulunduğu, bu tespite göre mükellef kurumun düzenlediği bazı faturaların gerçek durumu yansıtmadığı, satışını gerçekleştirmiş olduğu iş makinalarına ilişkin olarak düşük miktarlı fatura düzenlemek suretiyle bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı tespitiyle dava konusu tarhiyatın yapıldığının görüldüğü, uyuşmazlığın çözümü için anılan raporda yer alan tespitlerin değerlendirilmesi gerektiği; vergi tekniği raporuna ekli tutanağın 6. maddesinde şirket yetkilisince, müşteri sözleşmelerinde yer alan tutarlar ile kesilen faturalar arasındaki farklılıkların sözleşmelerin zaman zaman revizyona uğramasından kaynaklandığı ifade edilmesine rağmen sözleşmelerde alıcı durumunda olan mükelleflerin beyanlarının alınmadığı, sözleşmelerde yer alan işler ile ilgili karşı taraflarca yapılan ödemelerin araştırılmadığı, davacı şirketin satış yaptığı mükellefler nezdinde karşıt tespitler yapılmak suretiyle davacının kayıt dışı hasılatının bulunup bulunmadığının belirlenmediği, bu nedenle, davacının eksik tutarlı fatura düzenleyerek kayıt dışı satış yaptığı yönünde somut bir tespit yapılamadan matrah farkı belirlendiği dikkate alındığında, vergi incelemesinin eksik tespit ve araştırmalara dayandığı ve belirlenen matrah farkında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı, davanın kabulü yolundaki Mahkeme kararında sonucu itibarıyla yasal isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda kayıt dışı hasılatın varlığının ortaya konulduğu,dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik davalının istinaf başvurusunun gerekçeli reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.