Danıştay Kararı 9. Daire 2021/3106 E. 2023/1543 K. 25.04.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/3106 E.  ,  2023/1543 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3106
Karar No : 2023/1543

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) :…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, bandrolsüz sigara bulundurduğunun tespit edildiğinden bahisle, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından düzenlenen değerlendirme raporu ile tespit edilen emsal bedel dikkate alınarak 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9/2. maddesi uyarınca takdir komisyonu kararına dayanılarak 2017/Ağustos dönemine ilişkin re’sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemin dayanağını oluşturan davacı adına re’sen tarh edilen 2017/Ağustos dönemine ilişkin bir kat vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergisine karşı açılan davanın Mahkemelerinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla kabul edildiği görüldüğünden, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde de hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının, söz konusu sigaraların yurt içinde ticaretini yaptığı ve ticari amaçla satarak başkalarına teslim ettiği veya başkaca şekilde katma değer vergisine tabi olacak herhangi bir işleme tabi tuttuğu yolunda davalı idarece herhangi bir tespit yapılmadığı, ayrıca fiili ya da kaydi envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğunun veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisinin belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükelleften aranacağı kuralının uygulanmasının, Katma Değer Vergisi Kanununda açıkça mükellef ifadesinin kullanılması karşısında, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan kişinin gelir ya da katma değer vergisi açısından resmi bir mükellefiyetinin olması durumunda mümkün olduğu, zira, fiili ya da kaydi envanterin ancak daha önceden resmi bir gelir ya da katma değer vergisi mükellefi nezdinde yapılabileceği, öte yandan, Kanunda mükellef olmamakla birlikte yalnızca belirli bir miktarı aşan belgesiz mal bulundurduğu tespit edilenler adına 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13/5. maddesinde yer alan hükme benzer bir düzenlemeye katma değer vergisi açısından yer verilmemiş olduğundan dava konusu katma değer vergisinde hukuka uyarlık, istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu katma değer vergisinin, malın teslimi veya ithalatından değil, özel etiketi veya işareti olmayan özel tüketim vergisine tabi malların bulundurulmasından kaynaklandığı, kaçak yollarla alınan ve yine kaçak yollarla satılacak tütün mamulünün vergilendirilmesini, kişinin mükellefiyet kaydının bulunmasına veya belgesiz mal bulundurma durumunun tespitini envanter incelemesi yapılması şartına bağlamanın, kaçakçılık eylemine konu işlemlelerin vergilendirilmemesi sonucunu doğuracağı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ: Bölge İdare Mahkemesi kararının Daire kararında belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı adına, sürücüsü olduğu … plakalı araçta, 22/08/2017 tarihinde, 42.460 paket bandrolsüz sigara bulundurduğunun tespit edildiğinden bahisle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9/2. maddesi uyarınca takdir komisyonu kararına dayanılarak re’sen tarh edilen 2017/Ağustos dönemine ilişkin bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Vergi sorumlusu” başlıklı 9/2. maddesinde, “Fiili ya da kaydi envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisi, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükelleften aranır. Belgesiz mal bulundurdukları veya hizmet satın aldıkları tespit edilen mükelleflere, bu mal ve hizmetlere ait alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verilir. Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen mal ve hizmetlerin tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisi, alışlarını belgeleyemeyen mükellef adına re’sen tarh edilir. Bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanır. Ancak belgesiz alınan mal ve hizmetleri satanlara, bu satışlarla ilgili olarak, vergi inceleme raporuna dayanılarak katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı takdirde, ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin ceza ayrıca alıcılardan aranmaz.” düzenlemesi yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mal ve hizmetlerin belgesiz olarak ticari hayattaki dolaşımının önlenmesini amaçlayan yukarıdaki Kanun maddesinin değerlendirilmesinden, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9/2. maddesi uyarınca sorumlu sıfatıyla vergi salınabilmesi için öncelikle, mükellefin, belgesiz mal bulundurduğu ya da belgesiz hizmet satın aldığının, fiili ya da kaydi envanter sırasında tespit edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu aşamanın usulüne uygun tamamlanmasından sonra, belgesiz mal bulundurduğu veya belgesiz hizmet satın aldığı tespit edilen mükellefe, mal veya hizmete ait belgelerin ibrazı için 10 günlük bir süre verilmesi gerekli olup bu süre içerisinde alış belgesini ibraz etmeyen mükellef adına, belgesi ibraz edilmeyen mal ve hizmetlerin tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisi re’sen tarh edilecek ve bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanabilecektir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının kullandığı … plakalı araçta yapılan aramada, kaçak tütün mamulünün ele geçirilmesi üzerine, durumun emniyet görevlilerince düzenlenen 22/08/2017 tarihli tutanak ile kayıt altına alındığı ve ele geçirilen sigaralar nedeniyle, her bir sigara için tespit tarihindeki özel tüketim vergisi dahil emsal bedel nazara alınarak hesaplanan katma değer vergisi ile vergi ziyaı cezasının, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9/2. maddesi uyarınca, takdir komisyonu kararıyla davacı adına salındığı anlaşılmaktadır.
Olayda, dava konusu cezalı tarhiyatın dayanağı olan takdir komisyonu kararında, Van Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğu belirtilen davacı adına re’sen tarhiyat yapılırken, yukarıda yer verilen Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9/2. maddesi uyarınca, öncelikle, mükellefin, belgesiz mal bulundurduğu ya da belgesiz hizmet satın aldığının, fiili ya da kaydi envanter sırasında tespit edilmesi, ardından, mükellefe, mal veya hizmete ait belgelerin ibrazı için 10 günlük süre verilmesi gerekirken bu yol izlenmeden, Jandarma ekiplerince tutulan tutanağa ve Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu değerlendirme raporuna dayanan takdir komisyonu kararına istinaden yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında isabet görülmemiştir.
Bu durumda, davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu yukarıda belirtilen gerekçeyle reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 25/04/2023 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.