Danıştay Kararı 9. Daire 2021/3030 E. 2023/1135 K. 30.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/3030 E.  ,  2023/1135 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3030
Karar No : 2023/1135

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, … Emlak Limited Şirketi’ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …, …, … ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı görüş ve öneri raporu ile asıl borçlu şirket adına tanzim olunan … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporundaki tespitlerin değerlendirilmesinden, davacının ifadesi ve şirket yetkilisinin 2015/Şubat ayından itibaren tutuklu olduğu gözönüne alındığında 2015 yılı satışları için düzenlenen faturaların muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu ve bu faturaları davacının bastırdığı tespit edildiğinden ziyaa uğratılan ve takdir edilen matrah farkı üzerinden tarhı önerilen vergi ve vergi ziyaı cezaları için … Emlak Taşınmaz İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin tarh edilecek ve geri alınacak vergiler ve fer’ilerinden oluşan kamu alacağından 213 sayılı Kanunun mükerrer 227. maddesi ve 340 nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği hükümleri uyarınca davacının da müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği, … Cumhuriyet Savcılığı’ndan ve … Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’ndan gelen cevabi yazılarda ve mükelllef kurum yetkilisinin kız kardeşi…’in ifadesinde de belirtildiği üzere, mükellef kurum yetkilisinin 2015/Şubat tarihinden itibaren tutuklu olduğu göz önüne alındığında, 2017 yılında bastırılan ve davacı tarafından teslim alınan … numaralı faturaların geriye dönük olarak 2015/Aralık tarihli olarak davacı tarafından düzenlendiğinin sabit olduğu, davacı hakkında sahte belge düzenleyicisi olduğu yönünde düzenlenmiş bir vergi tekniği raporunun da bulunduğu anlaşıldığından müteselsilen sorumlu tutulmak suretiyle davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu iddia edilen faturaları kendisinin düzenlemediği, bu durumun bilirkişi raporu ile de sabit olduğu, 2017 yılında bastırılan fatura cildini boş olarak asıl borçlu şirketin şirket adına vekaleti olan …’e imza karşılığı teslim ettiği, fatura düzenlenmesinde hiç bir menfaati olmadığından, menfaati olmayan bir iş için fatura düzenlediğinin iddia olunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, müfettişin kendisine sorduğu sorulara şirket vekili olarak cevap verdiği, … Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmada tanık beyanlarının da faturaların kendisi tarafından düzenlenmediğini ortaya koyduğu, dosya kapsamındaki faturalar için yapılan imza ve el yazısı incelemesine ilişkin kriminal raporda kendisine ait olmadığının açıkça ortaya konulduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan …-TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 30/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.