Danıştay Kararı 9. Daire 2021/2965 E. 2023/380 K. 22.02.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/2965 E.  ,  2023/380 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2965
Karar No : 2023/380

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, İstanbul İli Ümraniye İlçesi … Mahallesi …ada …no’lu parselde kayıtlı taşınmaz için 2006 ila 2019 yılları için tahakkuk ettirilen emlak (arsa) vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı ve gecikme faizlerinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla: vergisi ihtilaflı taşınmazın, 6831 Sayılı Orman Kanunu 2/B maddesi gereği orman arazisi vasfında iken hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler ile hazineye ait tarım arazilerine civardaki köy halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkınmasının desteklenmesi amacıyla yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun uyarınca önceki kullanıcısı olduğu gerekçesiyle hak sahibi olduğundan bahisle bedelsiz olarak 03/05/2019 tarihinde davacı adına tescil edildiği, bunun üzerine davacı adına dava konusu tahakkukların gerçekleştirildiği, olayda taşınmazın 2006 ila 2018 yıllarında hazinenin mülkiyetinde olduğu hususunun ihtilafsız olduğu, Emlak Vergisi Kanunu’nun 13/1 maddesi uyarınca, arazi (arsa) vergisinin mükellefinin; arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa araziye malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği düzenlenmiş olduğundan, belirtilen dönemlerde mülkiyeti hazineye ait taşınmaz için davacının emlak vergisi ödeme mükellefiyetinden bahsedilemeyeceğinden, 2006 ila 2018 yııllarında malik olmayan davacı hakkında tahakkuk ettirilen dava konusu vergiler ve gecikme faizlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı, 2019 yılına ilişkin arsa vergisi, taşınmaz kültür varlıkları katkı payı ve bunların gecikme faizine ilişkin kısmı yönünden ise, bir bina veya arazinin taksim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesinin vergiyi tadil eden sebep olduğu, taşınmazın vergi değerini tadil eden bir sebep ortaya çıktığı durumda, emlak vergisinin bu sebebin meydana geldiği bütçe yılını takip eden ocak ayı içinde yıllık olarak tarh olunması gerektiğinden, uyuşmazlıkta taşınmaz Hazine adına tescilli iken, yani vergi mükellefi Hazine iken, 03.05.2019 tarihinde davacı adına tescil edildiğinden davacı adına 2020 yılının ocak ayında yıllık olarak tarh edilmesi gerekirken, 2019 yılına ilişkin arsa vergisi, taşınmaz kültür varlıkları katkı payı ve bunların gecikme faizinde de hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, tahakkukların ve bunlara ait gecikme faizlerinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek davalı istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının taşınmazı 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun uyarınca edindiği, yani yıllardır taşınmaz üzerinde malik gibi tasarrufta bulunduğu, davacının 1994 yılından itibaren intifa hakkı sahibi gibi değerlendirilmesi gerektiği, intifa hakkı sahibinin de vergilerden sorumlu olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasında, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararının kendiliğinden hükümsüz kalacağı, 2. fıkrasında, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği, 4. fıkrasında da dosyaların işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği düzenlenmiştir.
Olayda, davacı …’in 13/02/2022 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
…Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 22/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.