Danıştay Kararı 9. Daire 2021/2939 E. 2023/605 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/2939 E.  ,  2023/605 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

DOKUZUNCU DAİRE

Esas No : 2021/2939

Karar No : 2023/605

TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVACI) … İnşaat Turizm Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. İflas Masası Adına İflas İdaresi

VEKİLİ : Av. …

2-(DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı-…

(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Davacı hakkında, defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosuna uyarınca haksız iade alınan katma değer vergilerinin geri alınması gerektiğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2014/Şubat-Aralık dönemlerine ilişkin re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile 2014/Şubat-Ağustos dönemleri için üç kat, 2014/Temmuz, Eylül-Aralık dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; usulüne uygun olarak gerçekleştirilen tebligat üzerine, mücbir sebep hali olmadan defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen ve dosyaya sunduğu dava ve savunmaya cevap dilekçelerinde Mahkeme aşamasında da defter ve belgelerini Mahkemelerine ibraz edeceğine dair herhangi bir açıklamada bulunmayan, bu nedenle indirim hakkından yararlanmak için yasal koşulları yerine getirmeyen davacı adına 2014 yılına ait indirimlerinin reddedilmesi ve beyan tablosunu yeniden düzenlemesi sonucu haksız iade alınan katma değer vergisinin geri alınması suretiyle re’sen tarh edilen katma değer vergisinde ve kesilen üç kat vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu özel usulsüzlük cezasına yönelik yapılan incelemede; defter belge isteme yazısının 213 sayılı Kanun’da öngörülen usule uygun olarak tebliğinin yapılmış bulunması, bu yazıda defter ve belgelerin 15 gün içinde ibraz edilmemesi halinde özel usulsüzlük cezası kesileceğinin belirtilmiş olması ve davacı tarafından defter ve belgelerin yasal süresi içinde ibraz edilmemiş olması nedeniyle 213 sayılı Kanun’un mükerrer 355. maddesine istinaden kesilen dava konusu özel usulsüzlük cezasında da hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılan kısmına gelince; tekerrürün dayanağının 2014/Temmuz dönemine ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı cezası olduğu, söz konusu cezaya ait ihbarnamenin 26/08/2014 tarihinde şirkete tebliğ edilmesi üzerine dava açılmayarak 25/09/2014 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla dava konusu cezaların ait olduğu yıl olan 2014 yılından önce davacı adına verilmiş ve kesinleşmiş bir ceza olmadığı anlaşıldığından 2014 yılı katma değer vergileri için kesilen vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükmünün uygulanmasına hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının üç katı aşan kısmının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalının istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların, Mahkeme kararının davanın kabulüne dair hüküm fıkrasının dayandığı gerekçe ve nedenler karşısında, yerinde ve bu hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak durumda görülmediği; davacının istinaf başvurusuna gelince; istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların, Mahkeme kararının, dava konusu özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmı yönünden davanın reddine dair hüküm fıkrasının dayandığı gerekçe ve nedenler karşısında, yerinde ve bu hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak durumda görülmediği, Mahkeme kararının, dava konusu üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmına yönelik davacı istinaf başvurusunun ise olayda; davacı tarafından, yasal defter ve belgelerin ibraz edilmesi üzerine davalı idarece yapılan inceleme sonucu düzenlenen … tarih ve … sayılı Görüş ve Öneri Raporunda, davacının ilgili yıl defterlerinin tasdikli olduğu, kurumun alış/satış yaptığı mükellefler hakkında sahte belge düzenleme gerekçeli bir rapor düzenlenip düzenlenmediği yönünde GİB İntranet kayıtları üzerinden araştırma yapıldığı, yapılan araştırma neticesinde 2014 yılında sahte belge düzenleme gerekçesiyle tanzim edilmiş herhangi bir rapor bulunmadığı, kurumun alış belgeleri ve satış faturalarının yasal defter ve kayıtları ile karşılaştırıldığında belgelerin yasal defter ve kayıtları ile uyumlu olduğu, belgesiz alış veya gider kaydı olmadığı, yersiz katma değer vergisi indirimi yapıldığına veya hesaplanan katma değer vergisinin noksan beyan edildiğine dair bir tespit yapılmadığı, sonuç olarak kurumun yasal defter ve belgeleri, beyanları, BA ve BS form verileri dikkate alındığında kayıtların belgelerle uyumlu olduğu, indirim konusu yapılan alış faturalarının mevzuata uygun olduğu kanaat ve sonucuna varıldığı görüldüğünden, dava konusu dönemlere ilişkin olarak eleştiri konusu yapılan bir hususun olmadığı anlaşıldığından davacı adına katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle ve beyan tablosunun yeniden oluşturulması sonucu haksız iade alındığı belirtilen katma değer vergilerinin geri alınması maksadıyla re’sen tarh edilen katma değer vergisi tarhiyatları ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk bulunmadığından, davalının istinaf başvurusunun reddine; davacının istinaf isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, Vergi Mahkemesi kararının dava konusu 2014/Şubat-Aralık dönemlerine ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin kısmının kaldırılmasına ve bu husus bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:

DAVACININ İDDİALARI: Defter ve belgelerin ibraz etme yazısının kendilerine usulsüz olarak tebliğ edildiği, eğer tebligat usulüne uygun yapılsaydı bu kayıtların denetime gönderileceği iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

DAVALININ İDDİALARI: Davacı şirketten defter ve belgelerin “transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı” yönünden inceleme yapmak üzere istenildiği, defter ve belgelerin süresi içerisinde incelemeye ibraz edilmemesi üzerine ilgili dönem katma değer vergilerinin reddi suretiyle yeniden düzenlenen beyannamelere göre tarhiyatın yapıldığı, davacının defter ve belgelerinin sunması üzerine istinaf merci tarafından 3065 sayılı Kanun uyarınca inceleme yapıldığının görüldüğü, kurumlar vergisi yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığı iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

Tarafların temyiz istemlerinin reddine,

… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,

Temyiz isteminde bulunan davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife aleyhe onanan kısım üzerinden hesaplanacak nispi harcın alınmasına,

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.