Danıştay Kararı 9. Daire 2021/2772 E. 2023/870 K. 22.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/2772 E.  ,  2023/870 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2772
Karar No : 2023/870

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Özel Sağlık Hizmetleri
Turizm ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:Davacı tarafından, turizm tesislerindeki revirler bünyesinde yabancı uyruklu kişilere verilen sağlık hizmetlerinden doğan katma değer vergisinin mahsuben iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve talep edilen 4.629.421,86 TL’nin yasal faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’na 7104 sayılı Kanunla 01.06.2018 tarihinde eklenen 13/I maddesinde, Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen maddede sayılan hizmetlerin istisna kapsamında olduğu, ilgili maddenin son fıkrasında ise Maliye Bakanlığının, istisna kapsamına girecek teslim ve hizmetleri tanımlamaya, istisnaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu kuralına yer verildiği, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin “16.Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde İstisna” başlıklı bölümünde ise istisnanın kapsamına Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen hizmetlerin girdiği ve istisna uygulanabilmesi için kuralda sayılı hizmetleri veren gerçek veya tüzel kişilerin ilgili mevzuat çerçevesinde Sağlık Bakanlığınca izin verilen sağlık kurum ve kuruluşu olmalarının zorunlu tutularak hastane (kamu, özel, üniversite) tıp merkezleri ile polikliniklerin yanında Sağlık Bakanlığı’ndan izin almak suretiyle faaliyette bulunan kuralda sayılı sağlık merkezleri, muayenehaneler, laboratuvarlar, müesseseler, sağlık kuruluşları, kordon kanı bankaları ile kaplıcaların Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere verdikleri koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde istisna uygulanacağının düzenlendiği, yapılan düzenlemelerin değerlendirilmesinden, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 13/I.maddesi uyarınca katma değer vergisi iadesinden faydalanabilmek için söz konusu sağlık hizmetinin Türkiye’de yerleşik bulunmayan yabancı kişilere Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından verilmesi ve bu hizmetlerinde Sağlık Bakanlığından faaliyet izinli münhasıran sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde verilmesi gerektiği zorunlu olduğunun anlaşıldığı, olayda ise davacı şirketin bu iki koşuldan biri olan sağlık hizmeti vermeye yetkili bir tüzel kişilik şartını taşıyor olsa da bu durumun tek başına yeterli olmadığı, davacı şirket tarafından katma değer vergisi iadesi istenilen hizmetlerin otel bünyesinde bulunan sağlık kabinlerinde (revir) verildiği ve söz konusu otellerde sunulan sağlık hizmeti için Sağlık Bakanlığı’ndan alınmış bir faaliyet izin belgesi bulunmadığı açık olduğundan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Katma değer vergisi istisnasından yararlanabilmek için otellerde sunulan sağlık hizmetinin her birine Sağlık Bakanlığı’ndan alınan faaliyet izni belgesi aranmasının uygulanabilirlikten uzak olduğu, kanunun kapsamını daraltıcı şekilde yorumlandığı, faaliyet izni için aranan tesis donanımlı otel revirinin uygulamada bulunmasının mümkün olmadığı, şirket bünyesindeki hastanenin faaliyet izin belgesinin bulunduğu, sağlık hizmetlerin verildiği oteldeki revirin hastane bünyesine dahil olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan … TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.