Danıştay Kararı 9. Daire 2021/2684 E. 2023/178 K. 02.02.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/2684 E.  ,  2023/178 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2684
Karar No : 2023/178

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, … Makina İmalat Met. Oto. Tas. Tek. İth. İhr. ve San. Tic. Ltd. Şti.’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … , … , … , … , … , … , … , … , … ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; davacı hakkında düzenlenen Görüş ve Öneri Raporunda davacının tarh edilecek vergi ve kesilecek cezalar ile bunlara ilişkin gecikme faizlerinden sorumlu tutulması gerektiğinin belirtilmesi nedeniyle ara karar ile dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçlarına ilişkin olarak asıl borçlu şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin ve bu ihbarnamelerin asıl borçluya tebliğine ilişkin tebliğ evrakının istenilmiş olmasına rağmen bu belgelerin gönderilmediği, ödeme emri düzenlenebilmesi için amme alacağının tarh ve tebliğ edilerek tahakkuk etmesi ve vadesinde ödenmemesinin gerekmesi karşısında, davalı idarece borcun usulüne uygun olarak kesinleştirildiğinin tevsik edici bilgi ve belgelerle açıklanarak ortaya konulamadığı, dolayısıyla ortada davacıdan ödeme emri ile istenebilecek aşamaya gelmiş bir vergi borcu olduğundan da bahsedilemeyeceğinden davacının müşterek ve müteselsilen sorumlulu tutulması suretiyle düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı hakkında düzenlenen görüş ve öneri raporunda mükellef kurumun alış yaptığı firmaların tamamına yakını hakkında sahte belge düzenleme incelemeleri bulunduğu veya hakkında vergi tekniği raporunun bulunduğunun tespit edildiği, bu durumun Ba-Bs formu veren mali müşavir tarafından göz ardı edilmesinin söz konusu olamayacağı, mükelleflerin faaliyetlerine göre ortalama ne kadar fatura düzenleyebileceklerinin piyasa ekonomisinin şartları da göz önüne alınarak bilinebileceği, kısa zamanda faaliyete başlayarak ilk aydan itibaren milyonlara ulaşacak fatura düzenleyen şahıs/firmalar hakkında mali müşavirlerin gerekli dikkat ve özeni göstererek mükelleflerden bilgi alması ve faturaların gerçekliğinin takibini yapması gerekmesine rağmen davacının bu durumdan şüphe duymamasının bilerek göz yumduğunu gösterdiği tespitlerine yer verildiği, bu nedenle yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY:
Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, … Makina İmalat Met. Oto. Tas. Tek. İth. İhr. ve San. Tic. Ltd. Şti.’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … , … , … , … , … , … , … , … , … ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
3568 sayılı Serbest Muhasebecilik Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 2. maddesinde serbest muhasebeci mali müşavirlerin çalışma konularının; gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin, genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince defterlerini tutmak, bilanço, kar zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak, muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, mali mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak, bu konularda belgelerine dayanılarak inceleme, tahlil, denetim yapmak, mali tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak olduğu ifade edilmiş, Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 17. maddesinde de serbest muhasebecilerin çalışma konularının, gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin; genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince defterlerini tutmak, bilanço, kar-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak olduğu belirtilmiş, bu yetkilerin kullanılmasından doğan mali sorumluluklar ise 4008 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen mükerrer 227. madde ile düzenlenerek, beyannameyi imzalayan meslek mensupları, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuşlardır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Vergi Mahkemesince, dava konusu ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada; davalı idarece borcun usulüne uygun olarak kesinleştirildiğinin tevsik edici bilgi ve belgelerle açıklanarak ortaya konulamadığı, bu nedenle davacıdan ödeme emri ile istenebilecek aşamaya gelmiş bir vergi borcu olduğundan da bahsedilemeyeceği gerekçesiyle kabul kararı verilmiş ise de; anılan karar öncesi 17/07/2020 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren davalı idarenin ek beyan dilekçesi ve ekinde yer alan belgelerden; asıl borçlu şirket adına dava konusu dönemler için ihbarname düzenlendiği ve bu ihbarnamelerin asıl borçluya e-tebliğ yoluyla tebliğ edildiği görülmüş olup idarece sunulan beyan dilekçesinde bu ihbarnameler hakkında herhangi bir dava bilgisi bulunmadığı da bildirilmiştir.
Bununla birlikte yukarıda anılan hükümler uyarınca, serbest muhasebecilerin müşterek ve müteselsil sorumluluğundan söz edilebilmesi için çalışma konuları içinde yaptığı ve yapması gereken işler dolayısıyla, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmaması ve bunun neticesinde vergi kaybı meydana gelmiş olması gerekmektedir.
Bu kapsamda dosyanın incelenmesinden; dava konusu ödeme emrinin dayanağını oluşturan … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporu ile davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Görüş ve Öneri Raporu’nda (SMMM Sorumluluk Raporu) davacının bu sorumluğunu doğuracak hususların açık ve somut bir şekilde ortaya konulamadığı, mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kayıtlarına aykırı biçimde kayıt yaptığına veya kayıtları mali tablolara yansıtmadığına yönelik tespitlere yer verilmediği gibi asıl borçlu mükellef tarafından sahte belge düzenlendiğinin davacı tarafından bilindiği veya harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerin kayıtlara intikal ettirildiğinin somut olarak ortaya konulamadığı görüldüğünden, serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin bu gerekçeyle iptali gerekirken yukarıda yazılı gerekçeyle davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararına yönelik davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda yazılı gerekçeyle ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 02/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.