Danıştay Kararı 9. Daire 2021/2619 E. 2023/34 K. 18.01.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/2619 E.  ,  2023/34 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2619
Karar No : 2023/34

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Demir Çelik İnş. Nak. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak re’sen tarh edilen; 2016 yılı kurumlar vergisi ve 2016 yılının tüm dönemlerine ilişkin geçici vergi ile bu vergiler üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin değerlendirilmesinden; davacının dava konusu 2016 vergilendirme döneminde düzenlemiş olduğu belgelerin gerçek bir mal ve hizmet teslimine dayanmayan komisyon karşılığı düzenlenen sahte faturalar olduğu anlaşıldığından, davacının 2016 yılı kurumlar vergisi matrahının re’sen takdirinde ve re’sen takdir edilen kurumlar vergisi matrahı üzerinden hesaplanarak tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, 2016 yılının tüm dönemlerine ilişkin geçici vergi asılları yönünden; dava konusu ihbarnamelerde her ne kadar geçici vergi aslı yer almışsa da, mahsup süresi geçmiş bulunan geçici vergi aslının tahakkuk ettirilmeyeceği, vade tarihinden mahsup tarihine kadar geçen süre için gecikme faizi hesaplanabilmesi için ihbarnamede zorunlu olarak yer aldığının belirtildiği görülmekle, davacının bu talebi hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı, geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezası yönünden ise; geçici verginin yıllık vergiye mahsuben peşin olarak alınan bir vergi olması, yıllık olarak verilen beyannamede beyan edilen matrah üzerinden vergi hesaplanması nedeniyle geçici vergilere üç kat vergi ziyaı cezası değil, bir kat vergi ziyaı cezasının uygulanması gerektiği, bu durumda, geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının matrahı yönünden bağlı olduğu vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık görülmediğinden, kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının, bir katına ilişkin kısmı yönünden hukuka aykırılık, bir katı aşan kısmı yönünden ise hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısımlarının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda yer alan tespitler ile dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacı şirketin, faaliyet gösterdiği adreste faaliyette olduğunun tespit edilmiş olması, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmiş olması, işçi çalıştırması, bir aracının olması, davacı şirketin sonradan taşındığı iş yerinin mülkiyetinin kendilerine ait olması, rapor tarihi itibariyle vadesi geçmiş vergi borcunun bulunmaması, yapılan karşıt incelemelerde davacı şirketle yapılan ticaretin varlığının tamamının kabul edilmesi, davacı şirketin 2016 yılında mal ve hizmet alımlarının büyük bir kısmını gerçekleştirdiği … Metal Hurda İnş. Gıda Ltd. Şti.nin sahte belge düzenleme nedeniyle adına yapılan tarhiyatlara karşı açılan davaların anılan şirket lehine sonuçlanmış olması, aynı şekilde bankaların kullanılıyor olması, sevk irsaliyesine göre alıcısı Ağrı ili mükellefi olmasına rağmen malların Bursa iline sevk edilmesi ile ilgili olarak davacı şirket tarafından Van’daki mükellefin Bursa ilinde bir inşaat şantiyesi olduğunun ifade edilmesi karşısında uyuşmazlık konusu yılda, davacı şirketin düzenlediği faturaların sahte olduğu ve bu faturalar karşılığında komisyon geliri elde ettiğine ilişkin kuşkudan uzak somut bir tespit bulunmadığından, eksik inceleme ve varsayıma dayanılarak davacı şirket adına 2016 yılı için yapılan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatında ve davayı bu kısım yönünden reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı, bu itibarla, davacı şirket adına 2016 yılına ilişkin olarak re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığından, aynı hukuki neden ve gerekçelerle dava konusu 2016 yılının tüm dönemlerine ilişkin geçici vergiler üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin Mahkeme kararının, bir kat vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasında yasal isabet, bir katı aşan vergi ziyaı cezası yönünden ise davanın kabulüne ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibariyle yasal isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf isteminin kabulüne, davalı idarenin istinaf isteminin ise gerekçeli reddine, Vergi Mahkemesi’nin istinafa konu kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, bu kısma yönelik olarak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, dava konusu üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile geçici vergiler üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezalarının kaldırılmasına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı şirketin gerçek mal ve hizmet hareketine dayalı bir ticaretinin olmadığı, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinin hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile somut olarak ortaya koyulduğu, söz konusu rapora istinaden yapılan tarhiyatların hukuka uygun olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.