Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2021/2342 E. , 2023/1841 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2342
Karar No : 2023/1841
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av…
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tarım Nakliyat Emlak Turizm İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti.
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının aleyhe olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak re’sen tarh edilen 2018 yılına ilişkin kurumlar vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlıkta, taze meyve sebze toptan ticareti ile iştigal eden davacı şirketin 2018 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporuna istinaden banka hesaplarından tespit edilen kayıt dışı kurum kazancının 111.987,50-TL, kaydi envanter farkından tespit edilen kayıt dışı kurum kazancının ise 334.258,98-TL olduğunun tespiti ile toplam 446.246,48-TL’nin kurum kazancına ilave edilmesi sonucunda yeniden düzenlenen kurumlar vergisi beyanına göre kayıt ve beyan dışı bırakılan matrah farkı üzerinden tarh edilen 2018 yılına ilişkin kurumlar vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı; davanın, yapılan kaydi envanter çalışması üzerinden tespit edilen belgesiz satışlara ilişkin kısmı yönünden, kaydi envanter çalışması sonucunda nar ve armut ürünü için eleştiri getirildiği,nar ve armut için dönem başındaki stok miktarına fire uygulanmadığı, dönem içi nar alım miktarına ise %10 fire oranı uygulandığı, dönem içi armut alımı bulunmadığı,yapılan hesaplama sonucunda nar ve armut ürünü için toplam 334.258,98-TL belgesiz satış tutarına ulaşıldığının görüldüğü, olayda, davacı şirketçe satışı yapılan ürünlerin yaş meyve niteliğinde olduğu, söz konusu ürünlerin hasat işleminden sonra soğuk hava depolama ve saklama sürecinde de ısı ve su kaybından dolayı kilo kaybı ve bozulma işleminin gerçekleştiği ve nihai sevkiyat sürecine kadar fireye tabi olduğu hususları değerlendirilmeksizin kaydi envanter incelemesinde fire ve zayiat oranının dönem içinde satın alınan mal miktarı ile birlikte dönem başındaki stok mal miktarına da uygulanması gerekirken yalnızca nar ürününün dönem içi alış miktarına fire uygulanması, dönem başındaki stok miktarlarına fire uygulanmamasının Mahkemelerince yerinde görülmediği, inceleme raporunda da esas alınan Antalya Ticaret ve Sanayi Odasının … tarih ve … sayılı kararı uyarınca fire oranının nar için %10, armut için ise %15 olarak belirlendiği, Antalya Ticaret Borsası’nca 24/12/2010 tarihinde alınan karara göre ise nar ve armut ürünü için %20 fire zaiyatı olduğunun belirlendiği, yine Antalya Ticaret Odasından alınan 16/10/2019 tarihli yazıda da hasat işleminden sonra, soğuk hava depolama ve saklama sürecinde ısı ve su kaybından dolayı kilo kaybı ve bozulma işleminin gerçekleşmesi nedeniyle nar meyvesinin hasattan nihai sevkiyata kadar olan süreçte en az %20 oranında fire ve zayiat verebileceğinin bildirildiğinin görüldüğü, Mahkemelerince yapılan değerlendirme sonucunda nar ve armut ürünü için uygulanması gereken fire oranının %20 olması gerektiği sonucuna ulaşıldığı, bu kapsamda yapılan hesaplama ile nar için kayıt ve beyan dışı satış hasılatının bulunmadığı, armut için ise 348,81-TL belgesiz satış tutarına ulaşıldığı, bu durumda, kurumlar vergisi dönem kazancına eklenen 348,81-TL fark matrah üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinde hukuka aykırılık, aşan kısmında ise hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı; davanın, davacı şirketin sigortalı çalışanı …’in banka hesap bilgilerinden tespit edilen belgesiz satışlara ilişkin kısmı yönünden, davacı şirketin banka hesapları üzerinde yapılan inceleme sonucunda şirketin sigortalı çalışanlarından …’in banka hesabına gönderilen paraların gerçekte 2018 döneminde gerçekleşen teslimlere ilişkin olduğu, ancak bu dönemde avans hesaplarına kaydedilerek 2019 döneminde fatura düzenlendiğinden bahisle 2018 dönemi için 658.750,00-TL kayıt dışı hasılat toplamına ulaşılarak, bu tutara davacı şirketin kendi beyanları ve 2018 dönemi gelir tablosu karlılık oranı olarak belirlenen %17 maliyet tutarı oranının uygulanması sonucunda 111.987,50-TL kayıt dışı hasılata ulaşıldığının anlaşıldığı; olayda, davacı şirket çalışanı hesabına farklı şahıs ve firmalar tarafından yapılan para transferlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, … tarafından gönderilen 336.250,00-TL’ye ilişkin, adı geçen şahsın alınan beyanında, gönderilen paraların davacı şirkete verilmiş sipariş avansı ödemeleri olduğu, karşılığında 29/01/2019 tarih ve 182387 numaralı fatura ile 2019 yılında “nar” alımı yapıldığının beyan edildiğinin görüldüğü,hangi gerekçe ile bu beyana itibar edilmediğinin somut bir şekilde ortaya konulamadığı, hukuken geçerli tespit bulunmaksızın söz konusu para transferinin kayıt dışı hasılat kapsamında değerlendirilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı; …, … ve … tarafından … Gümrükleme Limited Şirketi adına gönderilen 227.500,00-TL’ye ilişkin, 2018 döneminde gönderilen paralara ilişkin teslimlerin 2019 hesap döneminde yapıldığı ve adı geçen firmaya 2019 dönemine ait faturaların tanzim edildiğinin anlaşıldığı, hukuken geçerli başkaca bir tespit bulunmaksızın söz konusu para transferinin kayıt dışı hasılat kapsamında değerlendirilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı;… tarafından gönderilen 20.000-TL’ye ilişkin, adı geçen şahsın alınan beyanında, gönderilen paraların borç verme alma işlemine dayalı olduğu, davacı şirketten alınan borcun …’in hesabına havale yapılmak suretiyle ödendiği, banka hesap açıklamasında yer alan “nar bedeli” açıklamasının doğruyu yansıtmadığının beyan edildiği, vergi inceleme raporunda yer alan tespitlerin aksinin ispat edilemediği anlaşıldığından söz konusu para transferinin kayıt dışı hasılat kapsamında değerlendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı; … ve … tarafından gönderilen toplam 75.000-TL’ye ilişkin, adı geçen şahıslar tarafından gönderilen tutarların “alınan sipariş avansları” hesaplarına kaydedildiği ve fatura düzenlenmediğinin tespit edildiği, davacı tarafından inceleme raporundaki belirlemelerin aksinin ispat edilemediği anlaşıldığından söz konusu para transferinin kayıt dışı hasılat kapsamında değerlendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı; bu durumda, 563.750,00-TL fark matraha isabet eden bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatında hukuka uygunluk, 95.000,00-TL fark matraha isabet eden bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatında ise hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı; vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle kesilen kısımlarına gelince; tekerrüre konu cezanın 2017/Nisan dönemine ilişkin ihbarname ile kesildiği, ihbarnamenin 19/07/2017 tarihinde tebliğ edilerek kesinleştiği görüldüğünden, 2017 yılını takip eden yılın başından itibaren tekrar ceza kesilmesi durumunda tekerrür hükümleri uygulanacağından, dava konusu 2018 dönemi vergi ziyaı cezası için tekerrür hükümlerinin uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin 95.348,81-TL fark matraha isabet eden kısmı yönüyle davanın reddine, vergi ve ceza fazlasının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idarenin, Vergi Mahkemesi kararının tekerrür hükümleri uygulanmış cezalı tarhiyat yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm fıkrası ile davacının, vergi mahkemesi kararının, yapılan kaydi envanter çalışması ile tespit edilen 348,81-TL belgesiz satış tutarı üzerinden tekerrür uygulanmak suretiyle yapılan bir kat vergi ziyaı cezalı tarhiyat yönünden davanın kısmen reddine ilişkin hüküm fıkralarına karşı istinaf başvuru dilekçelerinde ileri sürdükleri iddiaların kararın bu kısımlarının kaldırılmasını sağlayacak durumda bulunmadığı; davacı şirketin, Vergi Mahkemesi kararının, banka hesapları üzerinde yapılan inceleme sonucunda kayıt ve beyanlara intikal ettirilmeyen satışlardan kaynaklanan 95.000,00-TL matrah farkı üzerinden hesaplanan vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına yaptığı istinaf başvurusuna gelince; Vergi Mahkemesinin, davacının 2018 yılında banka hesapları üzerinde yapılan inceleme sonucunda kayıt ve beyanlara intikal ettirilmeyen satışlarına ilişkin gerekçe ve değerlendirmelerinin aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairelerince de uygun görüldüğü,ancak, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, davacı şirketin banka hesaplarına intikal ettirilen toplam 658.750,00-TL için yine davacı şirketin kendi beyanları ve 2018 dönemi gelir tablosu kârlılık oranı olarak belirlenen %17 kârlılık oranının uygulanması sonucunda 111.987,50-TL kayıt dışı hasılattan elde edilen kazanç olduğu tespit edilmiş iken, Vergi Mahkemesince, davanın kısmen reddine konu olan 95.000,00-TL için %17 kârlılık oranı uygulanmaksızın bu tutarın tamamının kurumlar vergisi için matrah farkı olarak kabul edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, davacı şirketin çalışanının banka hesap bilgilerinden tespit edilen kayıtdışı hasılat tutarı olan 95.000,00-TL’ye %17 kârlılık oranı uygulanmak suretiyle bulunan 16.150,00-TL matrah üzerinden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde hukuka aykırılık, kalan 78.850.00-TL’ye ilişkin tarhiyatta ise hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kısmen reddine, kısmen kabulüne, kararın, kaydi envanter çalışması sonucunda tespit edilen 348,81-TL ve davacının çalışanının banka hesaplarına yatırılan tutarlardan hareketle hesaplanan 16.150,00-TL matrah farkı üzerinden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun reddine, davacının çalışanının banka hesaplarına yatırılan tutarlardan hareketle bulunan 78.850,00-TL üzerinden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisine dair hüküm fıkrasına yapılan istinaf başvurusunun kabulüyle anılan hüküm fıkrasının kaldırılmasına, bu kısım yönünden davanın kabulüne, 78.850,00-TL üzerinden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle tarh edilen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda yer alan tespitler kapsamında dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …. Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 23/05/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.