Danıştay Kararı 9. Daire 2021/2109 E. 2023/363 K. 21.02.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/2109 E.  ,  2023/363 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2109
Karar No : 2023/363

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yatırım İnşaat Taah. San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …
tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, maliki olduğu Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, … Mahallesi, … ada, .. parsel sayılı taşınmaza ilişkin tahsil edilen imar gelirleri, imarla ilgili harçlar, rekreasyon katılım bedeli (İmar gelirleri, zemin açma izni ve toprak hafriyat harcı (bina-tic.), ticaret inşaat harcı, konut inşaat harcı, iskan harcı, fotoğraf tasdik harcı, imar geliri (hizmet karşılığı ücretler), m2 onay ücreti, yol kotu farkı, yol kotu, tus belgesi, ilk parselasyon harcı, ifraz ve tefrit harcı, temel vize, irtifak hakkı tesisi, nirengi-poligon noktası, halihazır harita, manyetik halihazır harita, plan ve ozalit, onaylı belge, plan ve proje tasdik harcı(konut-tic.), rekreasyon katılım bedeli, çap(imar durumu), fotoğraf tasdiki, proje suret tasdiki, belge suret tasdiki, ısı yalıtım vizesi(umumi) ısı yalıtım vizesi(konut), muhtelif sicil belgesi, çap ücreti) ve katma değer vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve ödenen tutarın faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 6360 sayılı Kanun’un geçici 1. maddenin 15. fıkrasının son cümlesinde yer verilen, 10/07/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 2. maddesi ile köy tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülen yerlerden de 31/12/2022 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bu fıkra hükmünün uygulanacağına ilişkin düzenleme gereğince, davacının 2004 yılında köy tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülen Susuz Mahallesinde bulunan taşınmazdan kanun hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren imar gelirleri, imarla ilgili harçlar (İmar gelirleri, zemin açma izni ve toprak hafriyat harcı (bina-tic.), ticaret inşaat harcı, konut inşaat harcı, iskan harcı, fotoğraf tasdik harcı, imar geliri (hizmet karşılığı ücretler), m2 onay ücreti, yol kotu farkı, yol kotu, tus belgesi, ilk parselasyon harcı, ifraz ve tefrit harcı, temel vize, irtifak hakkı tesisi, nirengi-poligon noktası, halihazır harita, manyetik halihazır harita, plan ve ozalit, onaylı belge, plan ve proje tasdik harcı(konut-tic.), çap(imar durumu), fotoğraf tasdiki, proje suret tasdiki, belge suret tasdiki, ısı yalıtım vizesi(umumi) ısı yalıtım vizesi(konut), muhtelif sicil belgesi, çap ücreti) ve katma değer vergisinin alınmaması gerektiği, 13/12/2012 tarihinde yapılan imarla ilgili harçları içeren 1.187,93-TL’lik ödeme yönünden ise, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun yukarıda yer verilen 126. hükümleri gereğince, zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapılan düzeltme şikayetin bu ödeme açısından hüküm doğurmayacağı açık olduğundan dava konusu ret işleminde bu kısım yönünden hukuka aykırılık görülmediği, öte yandan, ara karara cevap dilekçesi ekinde davalı Belediye’nin … tarih ve … sayılı yazısında rekreasyon katılım bedelinin Belediye Kanununun 73. maddesinden kaynaklandığı belirtilmiş olup, dava konusu rekreasyon katılım bedeline ilişkin ödemenin 6360 sayılı Yasa kapsamında yer almadığı anlaşıldığından dava konusu ret işleminde bu kısım yönünden de hukuka aykırılık bulunmadığı, yine, dava konusu edilen … no’lu 22/04/2013 tarih ve 524,55-TL tutarlı tahsilat makbuzu ile … no’lu 14/03/2013 tarih ve 1.257,81-TL tutarlı tahsilat makbuzunun iki defa yazıldığı anlaşılmış olup, bir ödeme için ancak bir iade gerçekleşebileceğinden dava konusu ret işleminde fazla istenen 524,55-TL’lik ve 1.257,81-TL’lik kısımlar yönünden hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemin iptali isteminin 13/12/2012 tarihinde yapılan imarla ilgili harçları içeren 1.187,93-TL’lik tutarla, fazladan istenen 524,55-TL ile 1.257,81-TL ve rekreasyon katılım bedeline ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, diğer kısımları yönünden dava konusu işlemin iptaline, ödenen 271.173,31-TL tutarın kabul edilen kısmı yönünden ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 6306 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 15. fıkrası 30/03/2014 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, bu tarihten önce alınan harçların iadesinin bu düzenleme kapsamında istenemeyeceği iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket tarafından, maliki olduğu Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin tahsil edilen imar gelirleri, imarla ilgili harçlar, rekreasyon katılım bedeli (İmar gelirleri, zemin açma izni ve toprak hafriyat harcı (bina-tic.), ticaret inşaat harcı, konut inşaat harcı, iskan harcı, fotoğraf tasdik harcı, imar geliri (hizmet karşılığı ücretler), m2 onay ücreti, yol kotu farkı, yol kotu, tus belgesi, ilk parselasyon harcı, ifraz ve tefrit harcı, temel vize, irtifak hakkı tesisi, nirengi-poligon noktası, halihazır harita, manyetik halihazır harita, plan ve ozalit, onaylı belge, plan ve proje tasdik harcı(konut-tic.), rekreasyon katılım bedeli, çap(imar durumu), fotoğraf tasdiki, proje suret tasdiki, belge suret tasdiki, ısı yalıtım vizesi(umumi) ısı yalıtım vizesi(konut), muhtelif sicil belgesi, çap ücreti) ve katma değer vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve ödenen tutarın faiziyle birlikte iadesi istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 73. maddesinin 3. fıkrasında, “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.” 4. fıkrasında, “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir” hükmü bulunmaktadır.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un “İdare Mahkemelerinin görevleri” başlıklı 5. maddesinde, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalar ile ilk derecede Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki: İptal davalarını, tam yargı davalarını, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği, “Vergi Mahkemelerinin görevleri” başlıklı 6. maddesinde; vergi mahkemelerinin genel bütçeye ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve bu konularda, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin davaları, çözümleyeceği belirtilmiştir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97. maddesinde, belediyelerin bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkili oldukları, belediyeye tekel olarak verilmiş işlerin kendi özel hükümlerine tabi olduğu düzenlenmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 28. maddesinde, Belediye Kanunu ve diğer ilgili kanunların bu Kanun’a aykırı olmayan hükümlerinin büyükşehir belediyeleri hakkında da uygulanacağı ifade edilmiş, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Meclisin görev ve yetkileri” başlıklı 18. maddesinin f bendinde, kanunlarda vergi, resim, harç ve katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı hizmetler için uygulanacak tarifeleri belirlemek belediye meclisinin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2576 sayılı Kanunda yer alan idari yargı düzeni içindeki görev ayrımına ait düzenlemelere göre idare mahkemeleri idari yargı düzeninde genel görevli mahkemeler olarak kabul edilmiş, vergi mahkemeleri ise yalnızca, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve bu konulardaki 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları çözümlemekle görevli kılınmıştır. Dolayısıyla 2576 sayılı Kanun’un 6. maddesinde sınırları gösterilen ve vergi mahkemelerinin bu görev alanı dışında kalan idari davaların görüm ve çözümünde idare mahkemeleri görevlidir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 73. maddesi ile verginin yasallığı ilkesi benimsenerek, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla koyulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı belirtilerek, verginin yasallığı ilkesi ile keyfi ve takdiri uygulamaları önleyecek ilkelerin kanunda yer alması zorunluluğu getirilmiş, bireylerin temel hak ve hürriyetleri devlete karşı korunmuştur. Bu kapsamda vergide yasallık ilkesi gereği vergiyi doğuran olayın, verginin konusunun, matrahının ve oranının kanun ile belirlenmesini gerektirmektedir. Ayrıca, verginin yasallığı ilkesi, verginin yanında, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükleri de kapsamaktadır.
Yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca, özel görevli olan vergi mahkemeleri belediyelere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve bu konulardaki 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları çözümlemekle görevli olduğundan ve verginin yasallığı ilkesi uyarınca vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin sadece kanunla koyulabileceği, değiştirilebileceği veya kaldırılabileceği göz önüne alındığında, öncelikle, davalı belediye tarafından belediye meclisince çıkartılan tarife esas alınarak tahakkuk ettirilen ücretin hukuki niteliğinin değerlendirilmesi suretiyle davanın çözümünde görevli mahkeme belirlenmelidir.
Dava konusu ücret, 2464 sayılı Kanun’un 97. maddesi ile belediyelere verilen yetkiye istinaden harç ve katılma payı yapılmayan konularda ilgililerin isteği üzerine belediyelerce sunulacak her türlü hizmetin karşılığı olup, belediye meclisince belirlenen tarife uyarınca alındığı hususları bir arada değerlendirildiğinde, Anayasanın 73. maddesinde yer alan verginin yasallığı ilkesi uyarınca “ücret” in vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm olarak nitelendirilemeyeceği, aksi durumda, belediye meclislerine verilen yetkinin “ücret” adı altında vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm tarifesi belirleme yetkisi olacağı, Anayasa’nın 87. maddesi uyarınca, kanun koyma, değiştirme ve kaldırma görev ve yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ait olduğu ve yasama yetkisinin devredilmeyeceği, ayrıca, bir verginin kanunla konulmuş sayılabilmesi için yalnızca konusunun kanunla belirlenmesinin yeterli olmadığı, verginin konusundan başka matrahı, oranı veya miktarı, indirimleri, istisna ve muafiyetleri, tarh, tahakkuk ve tahsil usulleri ile yaptırımları, zaman aşımı vb. konuların da kanunla düzenlenmesinin zorunlu olduğu dikkate alındığında, belediye meclisi kararları ile çıkarılan tarifeler ile ilgili kişilere sunulan hizmetler karşılığında alınan ücretlerin, vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm olarak kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Nitekim, 2464 sayılı Kanun’un 97. maddesinin, Anayasa’nın 73. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle yapılan başvuru üzerine verilen ve 14/05/2011 tarih ve 27934 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 26/01/2011 tarih ve E:2009/42, K:2011/26 sayılı kararında, itiraza konu kuralda, belediyelere, 2464 sayılı Kanun’da harç veya katılma payı konusu yapılmamış olan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edilecek olan hizmetler için, belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret alma yetkisi verildiği, kural uyarınca, belediyeler tarafından yapılacak bir hizmetin ücret konusu yapılabilmesi için, o hizmetin harç veya katılım payına konu edilmemiş olması ve hizmetten yararlanacak kişilerin bizzat belediyeden bu hizmetin yapılmasını talep etmiş olmaları gerektiği, kuralın verdiği yetki çerçevesinde belediye meclislerince ücret tarifesine konu edilebilecek hizmetlerin, kişilerin tamamen kendi isteklerine ve tercihlerine bağlı olarak yararlanacakları hizmetler olduğu, verginin kanuniliği ilkesinin, takdire dayalı keyfî uygulamaları önleyecek sınırlamaların yasada yer almasını gerektirdiği ve vergi yükümlülüğüne ilişkin düzenlemelerin konulması, değiştirilmesi veya kaldırılmasının yasa ile yapılmasını zorunlu kıldığı, buna göre vergide, yükümlü, matrah, oran, tarh, tahakkuk, tahsil, uygulanacak yaptırımlar ve zamanaşımı gibi konuların yasayla düzenlenmesinin zorunlu olduğu belirtilerek, itiraz konusu kuralla belediye meclislerine verilenin, “ücret” adı altında vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm tarifesi belirleme yetkisi değil, ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri hizmetlerin karşılığı olarak ücret tarifesi belirleme yetkisi olduğu, belediyelere tekel olarak verilmemiş, kişilerin isteği üzerine sunulan hizmetler için bir tarifeye dayalı olarak istenilen “ücret”in vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle 97. maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar vermiştir.
Yine, Anayasa Mahkemesi’nin 2015/10008 Başvuru Numaralı 04/04/2019 tarihli kararında, 26/01/2011 tarih ve E:2009/42, K:2011/26 sayılı karar alıntılanarak, 2464 sayılı Kanun’un 97. maddesi ile belediye meclislerine verilen ücret adı altında vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm tarifesi belirleme yetkisi değil ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri hizmetlerin karşılığı olarak ücret tarifesi belirleme yetkisi olduğu, belediyelere tekel olarak verilmemiş, kişilerin isteği üzerine sunulan hizmetler için bir tarifeye dayalı olarak istenilen ücretin vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, ücret tarifesini düzenleme yetkisinin 5393 sayılı Kanun’un 18. maddesinin (f) bendine göre belediye meclislerine ait bulunduğu, 2464 sayılı Kanun’da harç ve harcamalara katılma payı dışında ilgililerin isteği üzerine ücret karşılığı olarak belediyeler tarafından yapılacak işlerin tek tek sayılmadığı, ücret karşılığı belediyelerce yapılacak işlerin belirlenmesi noktasında belediye meclislerine Anayasa ve kanunların çizdiği sınırlar içinde kalmak kaydıyla geniş takdir yetkisi tanındığı vurgulanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı kapsamında bulunduğundan bu alanda yapılan inşaatın 6306 sayılı Kanunun 7/9. maddesi kapsamında her türlü harç, ücret ve vergiden muaf olduğundan bahisle taşınmaza ilişkin tahsil edilen toplam 271.173,31 TL tutarındaki harç, ücret, katma değer vergisi ve rekreasyon katılım bedelinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali ve ödenen tutarın yasal faiziyle iadesi istemiyle işbu davanın açıldığı ve Vergi Mahkemesince davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda verilen karara karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bölge İdare Mahkemesince reddedildiği anlaşılmaktadır.
Daha önceki Dairemiz kararlarında, vergi mahkemelerinde açılan davalarda, ücretin vergi mahkemelerinin görev alanına girdiği kabul edilerek esasa ilişkin temyiz incelemesi yapılmak suretiyle kararlar verilmiş ise de, Dairemizin tüm üyelerinin katılımıyla yapılan 02/12/2021 tarihli toplantıda bu konuda içtihat değişikliğine gidilmiş olup, özel görevli olan vergi mahkemelerinin sadece Kanun’da sayılan uyuşmazlık türlerini çözmekle görevli olduğu göz önüne alındığında, 2464 sayılı Kanun’un 97. maddesine dayanılarak davalı belediye meclis kararı ile belirlenen tarife uyarınca talep edilen ücretin, vergi mahkemelerinin görev alanına giren vergi, resim ve harç ile benzeri mali bir yükümlülük olmadığı, bu sebeple de dava konusu işlemin iadesi istenilen ücrete ilişkin kısmının genel görevli yargı merci olan idare mahkemesinin görev alanına girdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesince, işin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmiş ise de, davacı tarafından ödenen ve iadesi istenilen toplam 271.173,31- TL imar gelirleri, imarla ilgili harçlar, rekreasyon katılım bedeli (İmar gelirleri, zemin açma izni ve toprak hafriyat harcı (bina-tic.), ticaret inşaat harcı, konut inşaat harcı, iskan harcı, fotoğraf tasdik harcı, imar geliri (hizmet karşılığı ücretler), m2 onay ücreti, yol kotu farkı, yol kotu, tus belgesi, ilk parselasyon harcı, ifraz ve tefrit harcı, temel vize, irtifak hakkı tesisi, nirengi-poligon noktası, halihazır harita, manyetik halihazır harita, plan ve ozalit, onaylı belge, plan ve proje tasdik harcı(konut-tic.), rekreasyon katılım bedeli, çap(imar durumu), fotoğraf tasdiki, proje suret tasdiki, belge suret tasdiki, ısı yalıtım vizesi(umumi) ısı yalıtım vizesi(konut), muhtelif sicil belgesi, çap ücreti) ve katma değer vergisine ilişkin olduğu, 2576 sayılı Kanun’un 5. ve 6. maddeleri gereğince dava konusu işlemin; harçlara ve katma değer vergisine ilişkin kısmının görüm ve çözüm yerinin vergi mahkemesi, ücretlere ilişkin kısmının görüm ve çözüm yerinin ise idare mahkemesi olması sebebiyle, bu konuda değerlendirme yapılmadan verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin kabulüne,
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.