Danıştay Kararı 9. Daire 2021/2082 E. 2023/475 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/2082 E.  ,  2023/475 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2082
Karar No : 2023/475

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Turizm Nakliye Gıda Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, gayrimenkul satışlarına ilişkin bir kısım hasılatının kayıt ve beyan dışı bırakıldığı, eksik tutarlı fatura düzenlendiği ve tevsik zorunluluğu sınırını aşan tahsilatlarının banka ve finans kurumları aracığı ile yapılmadığı yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak, 2017 yılı için re’sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi ile mükerrer 355/4. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisine ilişkin olarak; davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, … numaralı parselde toplam 6 adet bağımsız bölümün satışından kaynaklandığı ileri sürülen kayıt ve beyan dışı hasılatın, daireler arasındaki cephe, donanım, kat, mevki farkı gözetilmeksizin bu parseldeki daireler bakımından, bu apartmanda yer alan dairelerden 1 adedinin 1/3 hissesi için kullanılan banka kredisi için kredi veren bankaların ekspertiz raporlarında takdir edilen değerler üzerinden yapılan çıkarımla anılan apartmanda yer alan tüm daireler için ortalama satış tutarının 397.500,00-TL olarak kabul edilmesi suretiyle, … parselde kayıtlı…blok … numaralı daire bakımından, kredi kullanılarak satın alındığına ilişkin veri bulunmaksızın sadece banka ekspertiz raporundaki dairenin bitmiş halinin tahmini değerinin gerçek satış bedeli kabul edilmek suretiyle bulunduğu, vergi dairesince ulaşılan alıcıların tamamının ifadesinin fatura tutarları birbiriyle uyumlu olmasına rağmen alıcı ifadelerine itibar edilmediğinin görüldüğü, olayda ekspertiz raporlarının bankalarca verilecek kredi tutarlarına esas alınmak üzere hazırlanması, ilgili bankalarca dahi ekspertiz raporlarında yer alan tutarlara bağlı kalınarak kredi verilmemesi, bu husus herkes tarafından bilindiğinden ispatının da gerekmemesi, aynı vasıflı taşınmazlar için bile farklı bankalarca farklı değer tespitinin yapılabilmesi karşısında, taşınmazın gerçek değerinin tespitinde ekspertiz raporlarının tek başına yeterli olamayacağı, … numaralı parselde kayıtlı … blok… numaralı daire için kullanılan kredi miktarı ile düzenlenen fatura tutarının uyumlu olduğu, tapuda tescilinin 3 hisseli yapılmış olmasının tek başına kredi kullanılan miktarın 3 katı bedelle satış işleminin gerçekleştirildiğini ispata yeterli olmayacağı, öte yandan vergiyi doğuran olayın yemin hariç her türlü delille ispatı mümkün iken alıcıların beyanlarına itibar edilmemesinin somut gerekçelerle açıklanamadığı, daireler donanım, cephe, kat özellikleri yönünden farklılık gösterdiğinden bunların tamamı için ortalama satış tutarı belirlenmesi veya kredi kullanıldığına ilişkin bilgi bulunmaksızın salt ekspertiz raporu esas alınarak değer tespiti yapılmasının verginin gerçekliği ilkesiyle uyuşmadığı sonucuna ulaşıldığı, bu durumda davacı şirket adına uyuşmazlık konusu dönemde elde edilen bir kısım hasılatın kayıt ve beyan dışı bırakıldığından bahisle re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde yasal isabet görülmediği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin olarak; dava konusu özel usulsüzlük cezasına dayanak teşkil eden ve davacının gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle yapılan cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı, beyan dışı bırakıldığı ileri sürülen kazanca ilişkin gerekli inceleme ve araştırma yapılmaması, matraha ilişkin verilerin somut bilgi ve belgelerle ortaya konulmaması nedeniyle kaldırıldığından, faturalarla belgelendirilen tutarların dışında kayıt ve beyan dışı bırakılan bir tutarın varlığına ilişkin kanunun aradığı anlamda yapılmış somut bir tespitin bulunmadığı, dolayısıyla varsayıma dayalı ceza tayini yoluna gidilemeyeceği ve davacı adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında da yasal isabet bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355/4. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin olarak; 2017 takvim yılında 133.000,00-TL, 80.000,00-TL, 58.000,00-TL, 40.000,00-TL, 130.000,00-TL tutarındaki daire satışlarına ilişkin ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik edemeyen davacı şirket adına, 213 sayılı Kanunun mükerrer 355/4. maddesi uyarınca kesilen 22.050,00-TL tutarındaki özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, dava konusu bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile 2017 yılında gayrimenkul satışına ilişkin bir kısım hasılatının kayıt ve beyan dışı bırakıldığının tespit edildiği, anılan satışların faturalarının eksik tutarlı düzenlendiği, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik davalı istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.