Danıştay Kararı 9. Daire 2021/1894 E. 2023/751 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/1894 E.  ,  2023/751 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/1894
Karar No : 2023/751

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLLERİ : Av. …-Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında inşa edilen İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi …Mahallesi … Pafta, …Ada …Parselde (eski …Ada … Parsel) inşa edilen taşınmazların muhtelif bağımsız bölümlerinin satışı sırasında ödenen toplam 1.134.333,72-TL tapu harcının iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine dair … tarih ve …sayılı işlemin iptali ve ödenen tutarın iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 57. maddesinin ve 6306 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 9. fıkrasının değerlendirilmesinden, gayrimenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabının harca tabi olduğu, ancak 6306 sayılı Kanun uyarınca yapılacak devir ve tescillerin tapu harcından istisna olduğu, buna göre anılan Kanun uyarınca yapılan kentsel yenileme uygulamalarının da belirtilen istisnadan yararlanacağı sonucuna varıldığı; uyuşmazlıkta, dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre söz konusu taşınmazın, riskli yapının yıkılarak yeniden inşası üzerine oluştuğu, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun gereğince harçtan müstesna olduğu belirlenen satış işlemi nedeniyle ödenen harcın açık vergilendirme hatası kapsamında bulunduğu anlaşıldığından, şikayet başvurusunun reddi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline ve tahsil edilen 1.134.333,72-TL tapu harcının davacıya iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından hem satıcı, hem de alıcı tarafından ödenen tapu harçlarının isteme konu edildiği, uyuşmazlığa konu olayda vergi hatası bulunmadığı, 6306 sayılı Kanun kapsamında inşa edilen bağımsız bölümlerin müteahhitler tarafından üçüncü kişilere satış işlemlerinin anılan Kanun’un 7/9.maddesinde 7153 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik uyarınca 10/12/2018 tarihinden itibaren istisna kapsamına alındığı, değişiklik öncesi dönem için harç istisnasının söz konusu olmadığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket tarafından, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında inşa edilen İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi …Mahallesi … Pafta, …Ada …Parselde (eski …Ada … Parsel) inşa edilen taşınmazların muhtelif bağımsız bölümlerinin satışı sırasında ödenen toplam 1.134.333,72-TL tapu harcının iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine dair … tarih ve …sayılı işlemin iptali ve ödenen tutarın iadesi istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-a maddesinde iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu, maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak belirtilmiştir. İptal davasının subjektif ehliyet koşulu “menfaat ihlali” olarak öngörülmüştür.
2577 sayılı Yasa’nın 2/1-a maddesindeki düzenleme ile idarenin tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin, ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceği kabul edilmektedir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 57. maddesinde; tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı târifede yazılı olanların tapu ve kadastro harçlarına tâbi olduğu, 58. maddesinde; tapu ve kadastro harçlarını kanuna ekli târifede belirtilen kişilerin ödemekle mükellef olduğu, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (4) sayılı tarifenin 20/a maddesinde ise; gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlâk vergisi değeri üzerinden (cebri icra ve şüyûun izâlesi hallerinde satış bedeli, istimlâklerde takdir edilen bedel üzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı tapu harcı alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 7.maddesinin 9.fıkrasında ise; bu Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamaların, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paraların ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesna olacağı belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; tapu harcının mükellefinin gayrimenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabında devir eden ve devir alan olarak belirlendiği, 6306 sayılı Kanunda ise, bu Kanun uyarınca yapılacak olan devir ve tescillerin tapu harcından müstesna olacağının hüküm altına alındığı görülmüştür.
Olayda, davacı şirket tarafından 6306 sayılı Kanun kapsamında inşa edilen ve payına düşen muhtelif bağımsız bölümlerin satışına ilişkin ödenen tapu harçlarının iadesi talebiyle 04/01/2019 tarihinde Yeditepe Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne başvurulduğu, başvurunun Vergi Dairesince reddedildiği, bunun üzerine davacı şirket tarafından aynı taleple 06/02/2019 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvurulduğu, başvurusunun … tarih ve …sayılı işlem ile reddi üzerine de bakılmakta olan davanın açıldığı görülmüştür.
Uyuşmazlıkta, davacı tarafından talep edilen 1.134.333,72-TL tapu harcının iadesine karar verilmiş ise de; dava dosyasının, davalı idarenin temyiz aşamasında sunduğu belgeler ile birlikte incelenmesinden, davacının dava dilekçesinde 1.134.333,72-TL tapu harcının iadesi talep edilerek ekinde toplam 1.134.333,72-TL toplam tutarlı liste sunulduğu, davalı idarenin temyiz aşamasında sunduğu 04/01/2019 tarihli Yeditepe Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yapılan düzeltme başvurusu ekinde sunulan listenin ise 567.211,86-TL toplam tutarlı olduğu, devreden (satıcı) davacı şirketce ancak kendi adına tahakkuk eden harcın iadesi talep edebileceğinden, devir alanlar (alıcı) adına tahakkuk eden tapu harçlarının da dava konusu toplam tutar içerisinde dava konusu edilip edilmediği ve davacı tarafından kendi adına tesis ettirdiği işleme karşı dava açılabileceği hususu da dikkate alınarak Mahkemesince araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan davanın kabulüne karar veren Vergi Mahkemesi kararına yönelik davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine karar veren Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin kabulüne,
…Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 15/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.