Danıştay Kararı 9. Daire 2021/1865 E. 2023/1156 K. 30.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/1865 E.  ,  2023/1156 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/1865
Karar No : 2023/1156

TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVACI) İflas Halinde … Dağıtım Pazarlama
Lojistik Hizmetleri Turizm Gıda İnşaat Petrol ve
Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

2-(DAVALI) …Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2014/Ocak dönemi için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla ; … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarihli E:…, K:… sayılı kararı ile davacı şirketin iflasına karar verildiği, davalı idarece defter belge isteme yazısının İflas İdaresi üyesi Av. …’e tebliğ edildiği, İflas İdaresinin cevabi yazısında şirket yetkilisi tarafından İzmir İflas Müdürlüğüne veya İflas İdaresine herhangi bir defter ve belge teslim edilmediği, müflis şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğünden bildirilen ve UYAP sisteminde kayıtlı bulunan adreslerinden şirketin defter ve belgelerinin istenebileceği hususunun davalı idareye bildirildiği, bu defa defter belge isteme yazısının şirketin tek ortağı …’in ikametgah adresinde 20/06/2019 tarihinde tebliğ edilememesi üzerine 05/08/2019 tarihinde aynı adreste … adına düzenlenen tebligat pusulasının kapıya yapıştırılması suretiyle yapılan tebligat sonrasında mükellef kurum temsilcisinin 2014 yılına ilişkin defter ve belgelerini incelenmek üzere ibraz etmediği gerekçesiyle dava konusu ilgili dönem vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarının yapıldığı, olayda, birinci tebligatta, tebligat alındısından okunamayan bir sebeple tebligatın yapılamadığı şerhinin bulunduğu, ikinci kez yapılan tebligatta ise aynı adreste “…” isimli şahsa herhangi bir şerh içermeyen tebligat pusulasının kapıya yapıştırılması suretiyle tebligat yapıldığı, ikinci defa çıkarılan tebliğ evrakının da aynı sebeplerle tebliğ edilemediği hallerde, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusulanın kapıya yapıştırılması ve posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine “muhatabın adreste bulunamama sebebi ile birlikte tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusulanın kapıya yapıştırıldığı hususunun” şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakının gönderildiği idareye iade edilmesi gerekirken, bu usule uyulmadığı görüldüğü, davacı şirket yetkilisine defter belge isteme yazısının usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşıldığından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 30/3. maddesinde belirtilen re’sen tarh sebebi bulunmaksızın defter belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle davacı şirketin katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İflas muameleleri sona erinceye kadar vergilemeye ilişkin ödev ve sorumlulukların gerçekleştirilmesinden iflas masasının kanuni temsilcisi durumunda olan iflas idaresinin sorumlu olduğu, Dairelerince verilen ara kararı ile iflas idaresinden davacı şirkete ait 2014 takvim yılı yasal defter ve belgelerin temin edilerek ibrazı istenilmesine karşın, ara kararına cevaben verilen yazıyla şirket yetkilisinin tespiti yapılan bütün adreslerine muhtıralar gönderilmesine rağmen müflis şirket yetkilisine tebligat yapılamadığı, müflis şirket yetkilisi tarafından ticari defter ve belgelerin iflas müdürlüğü ve iflas idaresine teslim edilmediğinin belirtildiği, bu durumda, iflas halindeki şirketin kanuni temsilcisi konumunda bulunan iflas idaresi tarafından şirkete ait 2014 yılı defter ve belgelerin mücbir sebep hali bulunmaksızın ibraz edilmediği açık bulunduğundan, ilgili dönem katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, kesilen üç kat vergi ziyaı cezasına gelince; tarhiyatın davacının tarh dosyası üzerindeki bilgi ve belgelere göre yapıldığı, şirketin iflas halinde bulunması durumu nedeniyle ibrazın gerçekleşmediği, bir başka deyişle olayda gizleme fiilinin bulunmadığı görüldüğünden, vergi ziyaı cezasının bir kat uygulanması gerekirken üç kat kesilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak, davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun kısmen yukarıda yazılı gerekçeyle reddine, kısmen kabulüne, dava konusu katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezası yönünden Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVALI İDARENİN İDDİALARI : Tüzel kişilerin tasfiyeye girmiş veya tasfiye edilmiş olmalarının, kanuni temsilcilerinin tasfiyeye giriş tarihinden önceki sorumluluğunu kaldırmayacağı, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmekle yükümlü olan kurum temsilcisinin 2014 yılına ait defter ve belgeleri incelemeye ibraz etmemesinden dolayı katma değer vergisi indirimlerinin reddedilerek yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık olmadığı iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Davaya konu ceza ihbarnamesinin dayanağı olan vergi inceleme raporunun eksik inceleme ile düzenlendiği ve hukuki dayanağının olmadığı iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adına, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2014/Ocak dönemi için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesinin 1. fıkrasında; 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği taktirde mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği belirtilmiş, 2. fıkrasında; vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu cezanın üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat uygulanacağı, 359. maddesinin (a) fıkrasının 2. bendinde, vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri tahrif etme veya gizleme veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya bu belgeleri kullanma kaçakçılık suçu olarak tanımlanmış ve bu fıkranın son paragrafında, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde inceleme sırasında yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesinin gizleme olarak kabul edileceği hüküm altına alınmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davacı tarafından ileri sürülen temyiz nedenleri kararın belirtilen kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmına ilişkin davalı temyiz istemine gelince;
Olayda, iflas halindeki şirketin kanuni temsilcisi konumunda bulunan iflas idaresinden 2014 yılına ilişkin yasal defter ve belgelerin istenilmesine karşın, defter ve belgelerin mücbir sebep olmaksızın ibraz edilmediğinin sabit olması nedeniyle, vergi ziyaı cezasının üç kat uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmayıp, bu kısım yönünden vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmını kaldıran Mahkeme kararına karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunu yukarıda yazılı gerekçeyle reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne, davacının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmına ilişkin kısmının BOZULMASINA, diğer kısımlarının ONANMASINA,
3. Temyiz isteminde bulunan davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca aleyhine onanan kısım üzerinden hesaplanacak nispi harcın alınmasına,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 30/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.