Danıştay Kararı 9. Daire 2021/1736 E. 2023/2207 K. 08.06.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/1736 E.  ,  2023/2207 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/1736
Karar No : 2023/2207

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, 2018/Kasım dönemi için ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamesi uyarınca tahakkuk ettirilen damga vergisi ve pişmanlık zammının kaldırılması ve ödenen tutarın yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın …tarih ve …sayılı oluru ile Kocaeli İli, Gebze İlçesi, Kirazpınar Mahallesi sınırları içerisindeki alanların, 775 sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca “Gecekondu Önleme Bölgesi” olarak onaylandığı, Kocaeli Gebze Emlak Konutları 3.Etap 1.Kısım Konut ve Ticaret İnşaatları ile Alt Yapı ve Çevre Düzenleme işinin 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında bulunduğu, bu durumda anılan Kanunun 33. maddesi gereğince, ilgili sözleşmenin damga vergisinden istisna olduğu sonucuna varıldığından, dava konusu damga vergisi ve pişmanlık zammına ilişkin tahakkukta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu tahakkukun iptaline ve ödenen tutarın yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Usul yönünden; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 378. maddesinin ikinci fıkrasının mükelleflerin beyan ettikleri matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere dava açamayacakları yolundaki hüküm uyarınca davacının beyanname verme süresi geçtikten sonra vermiş olduğu beyanname üzerinden yapılan vergi tahakkuku üzerine ödenen tutarın iadesi istemiyle açılan davanın esasının incelenmesi olanağı bulunmadığı, esas yönünden ise; 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 33. maddesinde belirtilen her türlü vergi, resim ve harçtan muaf işlemlerin, Kanunun 1. maddesinde gecekonduların ıslahı, tasfiyesi, yeniden gecekondu yapımının önlenmesi amacıyla sahipleri ile yapılacak her türlü hukuki işlemleri kapsadığı, uyumazlık konusu gelir paylaşımı gibi ticari bir amaçla yapılan sözleşmenin muafiyet kapsamına girmediği, dava konusu tahakkukta hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:
Davacı şirket adına, 2018/Kasım dönemi için ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamesi uyarınca tahakkuk ettirilen damga vergisi ve pişmanlık zammının kaldırılması ve ödenen tutarın yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 378. maddesinin 2. fıkrasında; mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 3. bendinde de; ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemler ile tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davaların tahsil işlemini durdurmayacağı kuralına yer verilmekle, ihtirazi kayıtla verilen beyan üzerine tahakkuk ettirilen vergilere karşı dava açılabileceği kabul edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesinde; beyana dayanan vergilerde, vergi ziyaı cezasını gerektiren kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden haber veren mükelleflere maddede yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilemeyeceği kurala bağlanmış, madde hükmüyle, vergi ziyaı cezası gerektiren fiilleri kendiliğinden vergi dairesine haber veren, bir başka anlatımla, işlediği fiillerden pişmanlık duyan yükümlülere belli şartları yerine getirmeleri kaydıyla belirtilen fiillere ait cezaların uygulanmasının önlenmesi amaçlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk ettirlen vergilere karşı dava açılabileceği, kanuni süresi geçirildikten sonra verilen beyannameye ihtirazi kayıt konularak dava açılmasının önünde herhangi bir engel bulunmadığı, zira ihtirazi kaydın yeni bir hukuki durum yaratmaya yönelik olduğunun kabulü gerekmektedir.
Bununla birlikte, vergi beyannamelerinin ihtirazı kayıtla verilmesi ile pişmanlıkla verilmesinin nedenleri, koşulları ve yarattığı sonuçlar farklıdır. Vergi kanunlarının öngördüğü zamanlarda verilen beyannamelere ihtirazı kayıt konulması, tarh edilen verginin dava konusu yapılmasına olanak sağladığı halde, pişmanlıkla verilmesi, beyannamenin zamanında verilmediği için doğmuş vergi kaybından dolayı ceza kesilmesini önlemektedir. Bu yüzden, kanuni süresi geçtikten sonra pişmanlıkla verilen beyannameye ihtirazı kayıt konulmasına, ihtirazı kayıtla verilen beyannamelere bağlanan hukuksal sonucun tanınmasına da olanak yoktur.
Bu itibarla, olayda, davacı tarafından süresinden sonra ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine pişmanlık hükümleri uygulanmak suretiyle düzenlenen tahakkuk fişinde pişmanlık zammı tahakkuk ettirilmesi ve ceza kesilmemesi karşısında, davacı tarafından düzeltme beyannamesine ihtirazi kayıt şerhinin konulmuş olmasının davacıya dava açma olanağı vermesine hukuken olanak bulunmadığı gibi, pişmanlık hükümlerinden faydalanmanın herhangi bir kayıt ve şarta bağlanmasının söz konusu hükmün amacına ters düştüğü, pişmanlıkla verilen beyanname içeriği vergilerin dava konusu edilmesinin pişmanlıktan vazgeçilmesi sonucunu doğuracağı da göz önüne alındığında, davacı tarafından ihtirazi kayıt konulmak suretiyle süresinden sonra verilen damga vergisi beyannamesine istinaden tahakkuk eden verginin ve pişmanlık zammının kaldırılması ve ödenen tutarın yasal faiziyle iadesi istemiyle açılan davanın esasının incelenmesi hukuken mümkün olmadığından incelenmeksizin reddi gerekirken, davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararına karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin kabulüne,
…Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 08/06/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.