Danıştay Kararı 9. Daire 2021/1508 E. 2023/21 K. 18.01.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/1508 E.  ,  2023/21 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/1508
Karar No : 2023/21

TEMYİZ EDENLER :1-(DAVACI) … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …, Av. …

2-(DAVALI) … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı kurum tarafından maliki olduğu Diyarbakır ili, … Mahallesi …Caddesinde yer alan … nolu taşınmaz hakkında tesis edilen muafiyet işlemine istinaden 10/11/2008 tarihinden itibaren ödediği emlak vergilerinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve 10/11/2008 tarihinden itibaren ödenen vergilerin faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı idarenin, dava konusu işleminin, talep konusunun bir kısmına ilişkin olarak zamanaşımı def’inde bulunduğu, diğer bir kısmı için ise talebe uygun açık kabul içermediği, mevzuat gereği davayı kabul işleminin açık ve net yapılması gerektiği, dolayısıyla … tarih ve … sayılı işlemin talebin reddine yönelik işlem olduğu sonuç ve kanaatine varılarak işin esasına geçildiği, Yenişehir Belediyesinin … tarih ve … sayılı işlemi ile davalı idarenin davacı kurum yönünden emlak vergisi muafiyet işlemi tesis ettiği, bu halde taraflar arasında emlak vergisi muafiyetine ilişkin herhangi bir uyuşmazlığın olmadığı, uyuşmazlığın, 2008 ila 2017 yıllarına ilişkin ödenen emlak vergilerinin iadesine yönelik olduğu, somut olayda, davalı idarenin … tarih ve … sayılı muafiyet işlemi sonrasında davacı tarafından … tarih ve … sayılı başvuru ile ödenen emlak vergilerinin iadesinin talep edildiği, 213 sayılı Kanunun 126. maddesi uyarınca yapılan başvuru tarihine göre 2008 ilâ 2012 tarihlerinde ödenen emlak vergisi iadelerine ilişkin istemin zamanaşımına uğradığı, zamanaşımına uğramayan ve ödenen 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin emlak vergilerinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun ise vergilendirme hatası kapsamında kaldığı ve bu kapsamda kalan ödeme tutarlarının muafiyet tesis edilen idareye iade edilmemesinde hukuka uyarlılık bulunmadığı, davacının faiz istemi yönünden ise; hukuka aykırılığına hükmedilen ve zamanaşımına uğramayan emlak vergilerinin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacı idareye iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu işlemin 2013 ila 2017 yıllarına ilişkin kısmının iptaline, bu kısma isabet eden emlak vergilerinin her bir dönem için ayrı ayrı ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 213 sayılı Kanun’un 112. maddesinde, 6322 sayılı Kanunla yapılan son değişiklik sonrası, fazla ve yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesinde, “tecil faizi” uygulanacağı yolundaki açık hüküm uyarınca ve fazla veya yersiz tahsilatın davacıdan kaynaklanmadığı da dikkate alınarak, davacıdan tahsil edilen vergilerin, tahsil tarihinden itibaren işleyecek ve 6183 sayılı Kanun’a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faizi ile birlikte davacıya iadesi gerektiği, kararın diğer kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığından taraflarca yapılan istinaf başvurularının reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı istinaf talebinin reddine, davacı istinaf talebinin kısmen reddine, kısmen kabulüne, Mahkeme kararının yasal faize hükmedilmesine ilişkin kısmı kaldırılarak, 2013 ila 2017 yıllarına ilişkin olarak ödenen vergilerin tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek tecil faizi ile davacıya iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVACININ İDDİALARI:Türk Borçlar Kanunu’nun 82. maddesi uyarınca; sebepsiz zenginleşmeden doğan taleplerde zamanaşımı süresinin, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve herhalde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren on yıl olduğu, dolayısıyla Mahkeme kararında bahsedilen beş yıllık zamanaşımı süresinin dava konusu işlemde geçerli olmayıp, Borçlar Kanunu’nda yer alan on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

DAVALININ İDDİALARI: Emlak Vergisi Kanunu’na göre muafiyet işlemlerinin uygulanabilmesi için kişinin veya kurumun talebi gerektiği, davacı kuruma ödeme yapılacağını fakat maddi zorluklar nedeni ile faizsiz ve taksitli yapılabileceğinin bildirildiği, geçmiş yıllarda muafiyete ilişkin herhangi bir talep söz konusu olmadığından muafiyet iştemi yapılmadığı iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davalı tarafından savunma verilmemiştir. Davacının savunması yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacı kurum tarafından maliki olduğu Diyarbakır ili, … Mahallesi … Caddesinde yer alan … nolu taşınmaz hakkında tesis edilen muafiyet işlemine istinaden 10/11/2008 tarihinden itibaren ödediği emlak vergilerinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve 10/11/2008 tarihinden itibaren ödenen vergilerin faiziyle iadesi istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 113. maddesinde; süresinin geçmesi nedeniyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanan zamanaşımının, mükellefin bu hususta müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade edeceği, 114. maddesinin birinci fıkrasında da vergi alacağının doğduğu yılı takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı,126. Maddesinde ise; 114.maddede yazılı zamanaşımı süresi dolduktan sonra meydan çıkarılan vergi hatalarının düzeltilemeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan bozma sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin 2008 ila 2012 yılları ve 2014 ila 2017 yıllarına ilişkin kısımları ile 2014 ila 2017 yıllarına tekabül eden emlak vergisinin tecil faiziyle birlikte iadesine ilişkin kısmına yönelik taraflarca ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, dava konusu işlemin 2013 yılına ilişkin kısmı ile bu kısma isabet eden emlak vergisinin tahsil tarihinden itibaren işleyecek tecil faizi ile davacıya iadesine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz talebine gelince;
Olayda, davacı kurum tarafından, maliki olduğu Diyarbakır ili, … Mahallesi … Caddesinde yer alan … nolu hizmet binası nedeniyle emlak vergisi ödediği, davacı kurum tarafından 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu uyarınca emlak vergisinden muaf tutulması gerektiği yönünde talebini içeren … tarih ve … sayılı yazı ile davalı idareye başvurulması üzerine davalı idarenin … tarih ve … sayılı yazısı ile anılan taşınmaz için davacı kuruma emlak vergisi muafiyeti tanıdığı anlaşılmıştır. Söz konusu muafiyet işlemi üzerine davacı tarafından 25/04/2018 tarihinde davalı idareye yapılan başvuru ile 10/11/2008 tarihinden itibaren ödemiş olduğu emlak vergisi tutarlarının hesabına iadesi istenilmiş, anılan başvuruya cevap verilmemiştir. Daha sonra davacı kurum tarafından davalı idareye 11/06/2019 tarihinde yapılan başvuru ile ödenen emlak vergisi tutarlarının hesabına iadesi talep edildiği, bunun üzerine davalı idare tarafından davacının 11/06/2019 tarihli başvurusu ilgi gösterilerek tesis edilen … tarih ve … sayılı işlem ile 2008 yılından itibaren ödemiş olduğu tutarların iadesinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 126.maddesi uyarınca mümkün olmadığı, 5 yıllık zamanaşımı süresinin 31/12/2014 tarihinden başladığından 2015-2016-2017 yıllarına ilişkin ödeme tutarları çıkarılarak, içinde bulundukları ekonomik koşullar nedeniyle taksitler halinde ödenmesi için davalı Belediyenin Mali Hizmetler Müdürlüğü ile görüşülmesi hususunun belirtilerek iade talebinin reddedildiği, bunun üzerine davacı kurum tarafından 16/08/2019 tarihli dilekçeyle iadenin faiziyle birlikte yapılmasının belirtilen birimden talep edildiği, bu istem üzerine verilen 26/08/2019 tarihli cevabi yazıyla mali sıkıntılarının olması nedeniyle kabul edilmesi durumunda ana paranın taksitler halinde davacı kuruma ödenebileceğinin belirtilerek Belediye Başkanı imzasıyla davacıya bildirildiği ve davacı tarafından 10/11/2008 tarihinden itibaren ödediği emlak vergilerinin yasal faiziyle iadesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı kurumun 11/06/2019 tarihinde davalı idareye başvuru yaparak ödemiş olduğu emlak vergisi tutarının tarafına iadesini talep etmesi üzerine, dava konusu yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair … tarih ve …sayılı işlemin,11/06/2019 tarihli başvuru ilgi gösterilerek tesis edildiği görülmüş olup, Mahkemece de belirtildiği üzere; davalı idarenin, dava konusu işleminin, talep konusunun bir kısmına ilişkin olarak zamanaşımı def’inde bulunduğu, diğer bir kısmı için ise talebe uygun açık kabul içermediği, mevzuat gereği davayı kabul işleminin açık ve net yapılması gerektiği, dolayısıyla … tarih ve … sayılı işlemin talebin reddine yönelik işlem olduğu sonuç ve kanaatine varılarak ve tarafların arasında muafiyete ilişkin bir ihtilaf olmadığı da dikkate alındığında, söz konusu başvurunun 2013 yılını takip eden takvim yılı başından itibaren en geç 31/12/2018 tarihine kadar yapılması gerekirken 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 11/06/2019 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, 2013 yılına ilişkin olarak ödenen emlak vergisinin 5 yıllık düzeltme zamanaşımı süresinin geçirilmiş olması nedeniyle iadesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin 2013 yılına ilişkin kısmının iptali ve bu kısma isabet eden tutarın tecil faiziyle davacıya iadesine dair kısmında hukuka uyarlık bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne ,kısmen reddine
2. …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; 2013 yılına ilişkin kısım yönünden BOZULMASINA, kalan kısımlar yönünden ONANMASINA
3.Temyiz isteminde bulunan taraflardan …-TL maktu harç alınmasına,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 18/01/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.