Danıştay Kararı 9. Daire 2021/1414 E. 2023/617 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/1414 E.  ,  2023/617 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/1414
Karar No : 2023/617

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, 2015 yılına ilişkin defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2015/Temmuz-Ağustos dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası ile gelir vergisi beyannamesini vermediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, davacıya ait defter ve belgelerin, davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilen yazı ile ibraz edilmesi istenilmiş olmasına rağmen, inceleme elemanına ibraz edilmediği, bununla birlikte, davacı tarafından dava dilekçesinde, 2015 yılına ilişkin olarak ibrazı talep edilen defter ve belgelerin, sel baskını nedeniyle okunamaz hale gelmiş olması nedeniyle incelemeye ibraz edilemediğinin iddia edildiği görüldüğünden, Mahkemelerinin 27/03/2020 tarihli ara kararıyla, söz konusu mücbir sebep haline ilişkin olarak zayi belgesi verilmesi istemiyle Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olan bir dava bulunup bulunmadığının sorulduğu, verilen süre içerisinde ara kararına cevap verilmediği, bu durumda, defter ve belge ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmemesini haklı gösterecek bir mücbir sebep halinin söz konusu olmadığı sonucuna varıldığından, davacı tarafından, hukuken kabul edilebilir bir mücbir sebep halinin varlığı ileri sürülmeksizin, inceleme elemanına yasal defter ve belgelerin ibraz edilmemiş olması nedeniyle, katma değer vergilerini indirim konusu yaptığı belgelerin gerçek mal veya hizmet karşılığı olup olmadığı ve ait olduğu dönemde gerçekten yüklenilip yüklenilmediği tevsik ve ispat edilemediğinden ve bu belgelerin yasal defterlere kaydedildiğini kanıtlama yükümlülüğü yerine getirilmediğinden, uyuşmazlık döneminde indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin reddi suretiyle re’sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen üç kat vergi ziyaı cezası ile defter ve belgelerin ibraz etmediği ve 2015 takvim yılı gelir vergisi beyannamesini vermediği tespit edilen davacı adına, ilgili yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355/1-2 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında da hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın özel usulsüzlük cezalarına ilişkin kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle, 2015/Temmuz-Ağustos dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile kesilen 3 kat vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmına gelince, davacı tarafından, sel baskını nedeniyle defterlerin tahrif olduğu; ticari defterler denetime elverişli bir şekilde çıplak gözle okunamayacağı için incelemeye sunulamadığı, ancak elinde bulunduğu, istenilmesi halinde Mahkemeye sunulabileceği beyan edildiğinden, ara kararı ile davacıdan, 2015 yılına ilişkin tüm defter ve belgelerin dosyaya ibrazının istenildiği, bunun üzerine davacı tarafından dosyaya sadece yevmiye defterinin sunulduğu, sadece yevmiye defterinin sunulduğu, başka bir bilgi ve belge sunulmadığı görüldüğünden, yevmiye defterinin de sayfalarındaki yazıların silik, bir kısım sayfasının yırtık ve çamurlu olduğu, dava konusu katma değer vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kısmen belirtilen gerekçeyle reddine, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davaya konu ticari defterlerin selden dolayı tahrif olduğu, bilirkişi marifeti ile inceletilmesi halinde defter ve belgelerin usulüne uygun şekilde tutulduğunun ve ödemediği/beyan etmediği vergisel işlemin bulunmadığının anlaşılacağı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca hesaplanacak nispi harcın alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.