Danıştay Kararı 9. Daire 2021/1116 E. 2023/1552 K. 25.04.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/1116 E.  ,  2023/1552 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/1116
Karar No : 2023/1552

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi… Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … İcra ve İflas Müdürlüğü adına ihale yoluyla satışı gerçekleştirilen gayrimenkulün satış bedeli üzerinden %18 yerine %1 oranında noksan vergi tahsil edildiğini tespit eden vergi inceleme raporu uyarınca 2017/Mayıs dönemi için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; katma değer vergisini doğuran olayın gerçekleştiği dönemde, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nda müzayede mahallinde satış yapanların, mükellef olduğuna ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, mükellefiyetin, alt düzenleyici bir norm olan tebliğle getirildiği ve bu durumun 29/03/2018 tarihinde kabul edilen 7104 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a kadar devam ettiği, mezkur Kanun ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun mükellefler tanımı içerisine, müzayede mahallerinde yapılan satışlarda bu satışı yapanların mükellef olduğu ibaresinin eklendiği, kanunla getirilmemiş olan bir yükümlülüğün alt düzenleyici bir norm olan tebliğle getirilmesinin normlar hiyerarşisine aykırı olduğu, olay tarihinde İcra Müdürlüğü mükellef kabul edilerek yapılan işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Mahkemece, İcra Dairelerinin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü yönünde karar verilmiş ise de; uyuşmazlığa konu taşınmazın ihale yoluyla satışından dolayı noksan ödendiği tespit edilen bir vergi bulunduğu takdirde katma değer vergisinin yansımalı vergi olması nedeniyle bu verginin eksik ödenmesinden vergi idaresine karşı İcra Dairelerinin sorumluluğunun bulunduğu uyuşmazlıkta, öncelikle ihale yoluyla yapılan taşınmaz satışında uygulanması gereken katma değer vergisi oranının tespiti ile sonucuna göre noksan vergi bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği, vergiye tabi konut teslimlerinde katma değer vergisi oranını belirleyen ana unsur, konutun m² alanı olup katma değer vergisi oranı net m² üzerinden hesaplandığından, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 28. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak alınan Bakanlar Kurulu Kararında; net alanı 150 m²’yi aşmayan konut teslimlerinde %1, net alanı 150 m²’yi aşan konutlarda ve diğer taşınmazlarda ise genel vergi oranı olan % 18 oranında katma değer vergisi uygulanması gerektiği belirtildiği, olayda, İcra Müdürlüğünce yaptırılan bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporda yer alan bilgilere göre, zemin katı 86 m² , üst katı 60 m² ve proje dışı yapılan çatı katı 60 m² olarak belirtilen konutun mimari proje ve ruhsatına göre toplamda 146 m² oturum alanına sahip dubleks konut olduğu, projeye aykırı yapılan çatı katının vergilendirmeye esas alınamayacağı, zira projeye aykırılıkların her zaman kaldırılabileceği, dolayısıyla mimari proje ve ruhsatına göre toplamda 146 m² oturum alanına sahip konutun net alanının her halükarda 150 m²’den küçük olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerle sabit olduğundan İcra Müdürlüğünce yapılan satışta uygulanması gereken katma değer vergisi oranının %1 olduğu anlaşıldığından, noksan ödenen bir vergi bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırlımasına davanın belirtilen gerekçeyle kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Projeye aykırı olan bölümün dikkate alınmayarak yapılan hesaplamaya göre verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin… tarih ve E:…, K… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 25/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.