Danıştay Kararı 9. Daire 2020/743 E. 2023/1279 K. 06.04.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2020/743 E.  ,  2023/1279 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2020/743
Karar No : 2023/1279

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … San. A.Ş.

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, yurt dışında bulunan grup şirketinden döviz kredisi kullanılmasına ilişkin kısa vadeli kredi sözleşmesi nedeniyle 2018/Eylül dönemi için ihtirazi kayıtla verilen beyannameye dayalı olarak ödenen damga vergisinin yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirket ile … firması arasında 04/09/2018 tarihinde kredi sözleşmesinin imzalandığı ve bu sözleşme nedeniyle 2018/Eylül dönemi için ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine ödenen 189.600,00-TL tutarında damga vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesinin istenildiğinin anlaşıldığı olayda olayda, … firmasına ait şirket ana sözleşmesinde şirketin amacının, “Diğer bankacılık faaliyetleri ve bankacılık yatırımları hariç olmak üzere, grup şirketlerine yönelik finansal planlama ve finansal yönetim, özellikle nakit yönetimi, grup firmalarına kredi transferleri ve bunların yanı sıra likidite denetimi sağlamak” şeklinde belirtildiği, … firmasının uluslararası kurum olarak tanımlanabileceği görüldüğünden davacı ile anılan firma arasında imzalanan kredi sözleşmesinin damga vergisinden istisna olduğu sonucuna varıldığı, idarenin hukuka aykırı işlemleri nedeniyle ortaya çıkan zararın tazmini açısından tahsil edilen tutarın yasal faiziyle iadesin şart olduğu bu durumda, davacı tarafından kredi sözleşmesine ilişkin olarak ödenen damga vergisinin yasal faiziyle birlikte iade edileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacı adına yapılan damga vergisinin 189.600,00-TL’lik kısmının iptaline, söz konusu tutarın ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı şirketin yurt dışında mukim grup şirketi … şirketinden kredi kullanmasına ilişkin sözleşmenin damga vergisinden istisna olmadığı, davacı adına anılan sözleşmeye dayalı olarak tahakkuk ettirilen damga vergisinde ve yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli 2 sayılı Tablonun “IV. Ticari ve Medeni İşlemlerle İlgili Kağıtlar” başlıklı kısmının 23. numaralı bendinde “Bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kağıtlar”ın damga vergisinden istisna olduğu belirtilmiş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanan 02/05/2018 tarihli Sermaye Hareketleri Genelgesi’nin 32. maddesinin 2. fıkrasında, söz konusu bentte yer alan yurt dışı kredi kuruluşları ifadesinden; bu kuruluşların mukimi bulundukları ülkenin mevzuatına göre mali kaynak sağlamaya yetkili olan ve esas faaliyet konularından biri kredi vermek olan kuruluşların; uluslararası kurumlar ifadesinden ise … Bankası (… Bankası), … Fonu, … Bankası, … Bankası ve gelişmekte olan ülkelerin kalkınmalarının veya bir ülkenin yeniden yapılandırılmasının finansmanının temini amacıyla bu ülkelere kredi veren benzeri kuruluşların anlaşılması gerektiği ifade edilmiştir. Olayda, davacı şirketin kredi aldığı yurt dışında mukim grup şirketi … şirketinin kendi ülkesinin mevzuatına göre mali kaynak sağlama yetkisi bulunan ve esas faaliyet konularından biri kredi vermek olan bir şirket veya TCMB genelgesi kapsamında uluslararası kurum niteliği taşımadığı anlaşıldığından ve davacı ile anılan şirket arasında düzenlenen sözleşmenin damga vergisinden istisna olmadığı, dolayısıyla davacı adına tahakkuk edilen damga vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı görüldüğünden, davalının temyiz isteminin kabulü ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket tarafından, yurt dışında bulunan grup şirketinden döviz kredisi kullanılmasına ilişkin kısa vadeli kredi sözleşmesi nedeniyle 2018/Eylül dönemi için ihtirazi kayıtla verilen beyannameye dayalı olarak ödenen damga vergisinin yasal faiziyle iadesi istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1.maddesinde; bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı, bu kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği, yabancı memleketlerle Türkiye’deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtların, Türkiye’de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulacağı belirtilmiş. anılan Kanuna ekli 2 sayılı Tablonun “IV. Ticari ve Medeni İşlemlerle İlgili Kağıtlar” başlıklı kısmının 23. numaralı bendinde “Bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kağıtlar ile bu kağıtların temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kağıtlar ile bu kağıtlar üzerine konulacak şerhler (kredilerin kullanımı hariç)”in damga vergisinden istisna olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; yabancı memleketlerde düzenlenen kağıtların damga vergisine tabi olabilmesi için Türkiye’de hükmünden yararlanılması daha açık bir ifade ile, kağıdın Türkiye’de bir hakkın veya hususun tayin ve ispatı, bir hak veya menfaat sağlanması, ticari ya da benzer bir amaç için kullanılması suretiyle, kağıtta belirtilen hak ve yükümlülüklere işlerlik kazandırılması gerektiği ve yurt dışı kredi kuruluşları ile uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini amacıyla düzenlenecek kağıtların damga vergisinden istisna olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket ile yurt dışında mukim grup şirketi … arasında 04/09/2018 tarihinde Viyana’da “Kısa Vadeli Kredi Sözleşmesi” düzenlendiği, aracı bankanın kullanılan kredinin yurt içine gelmesinin ardından sözleşmeye ilişkin damga vergisinin ödenmesini talep etmesi üzerine, davacı şirket tarafından 2018/Eylül dönemi için ihtirazi kayıtla beyan edilerek ödenen damga vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının grup şirketinden temin ettiği kredinin yurt içine gelmesi suretiyle yurt dışında düzenlenen kredi sözleşmesinin hükümlerinden Türkiye’de yararlanıldığı, kredi veren … Şirketinin dava dosyasında yer alan ana sözleşme bilgilerinde de şirketin amacının “diğer bankacılık faaliyetleri ve bankacılık yatırımları hariç olmak üzere, bir limited şirket hukuki türünün izin verdiği ölçüde, hizmetler ve danışmanlık, hazine hizmetleri (özellikle kısa vadeli grup içi finansma temini hizmetleri) grup şirketlerine yönelik finansal planlama ve finansal yönetim, özellikle nakit yönetimi, grup firmalarına kredi transferleri ve bunların yanı sıra likidite denetimi sağlamak” şeklinde olduğu, anılan şirketin mukimi bulunduğu ülkenin mevzuatına göre sadece grup şirketleriyle sınırlı olmaksızın mali kaynak sağlama yetkisi bulunan, esas faaliyet konularından biri kredi vermek olan bir kuruluş niteliği taşımadığı görüldüğünden, yurtdışı kredi kuruluşu ya da uluslararası kurum olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
Bu durumda, davacının yurt dışında imzalamasına rağmen hükümlerinden Türkiye’de yararlandığı belli para ihtiva eden “Kısa Vadeli Kredi Sözleşmesi” damga vergisinin konusunu oluşturduğundan ve anılan sözleşmenin, yurt dışı kredi kuruluşları ile uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin teminine ilişkin kağıtlar kapsamında olmadığı ve damga vergisi istisnasından faydalanamayacağı sonucuna varıldığından, davacı şirket tarafından ihtirazi kayıtla ödenen damga vergisinde hukuka aykırılık aksi gerekçe ile davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararına karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin kabulüne,
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 06/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.