Danıştay Kararı 9. Daire 2020/4327 E. 2020/4899 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2020/4327 E.  ,  2020/4899 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4327
Karar No : 2020/4899

Kararın Düzeltilmesini İsteyen Taraflar: 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı

Vekili : Av. …

2- …

Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 05/02/2020 tarih ve E:2017/2023; K:2020/490 sayılı kararının; dilekçelerde ileri sürülen sebeplerle karşılıklı olarak düzeltilmesi istenilmektedir.

Cevapların Özeti : Davacı tarafından cevap verilmemiştir. Davalı idarenin cevabı ise kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Karar düzeltme istemlerinin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta, yönetim kurulu üyesi olduğu …Kulübü Derneği’nin vergi borçlarının tahsili için kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve …,… ile … tarih ve …,… sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davayı; … tarih ve … sayılı ödeme emri yönünden reddeden, kalan kısmı yönünden kabul eden vergi mahkemesi kararına yönelik temyiz istemlerini reddeden Danıştay Dokuzuncu Dairesi’nin kararının taraflarca karşılıklı olarak düzeltilmesi istenilmektedir.
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilmiş olan kararlar hakkında kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ancak, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin bulunması ile mümkündür.
Davalı idare tarafından, … tarih ve …,… ile … tarih ve … sayılı ödeme emirlerine yönelik olarak ileri sürülen iddialar, kararın düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunmamaktadır.
Davacı tarafından, … tarih ve …sayılı ödeme emrine ilişkin ileri sürülen iddialar ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesine göre yerinde görüldüğünden, Danıştay Dokuzuncu Dairesi’nin 05/02/2020 tarih ve E:2017/2033, K:2020/490 sayılı kararının bu kısmı kaldırıldıktan sonra temyiz istemi incelendi:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un olay tarihinde yürürlükte bulunan 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, Kanun’un 58. maddesinde ise kendilerine ödeme emri tebliğ olunanların, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında itirazda bulunabileceği hüküm altına alınmıştır.
Diğer yandan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükellef veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı ifade edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin, kamu alacağının ilgili bulunduğu dönemde, davacının, …Kulübü Derneğinin yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, davacıya yönetim kurulu tarafından vergi borcunun ait olduğu dönemi kapsar şekilde verilmiş vergi dairesi ve sair kurumlar nezdinde temsil ve imza yetkisinin varlığının araştırılması ve temsil yetkisinin bulunması halinde amme alacağının dernekten tahsilinin mümkün olup olmadığının değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği yolunda verilen bozma kararına uymak suretiyle, vergi mahkemesince, davacının dernek kanuni temsilcisi olarak sorumlu olduğu 2007/Ağustos dönemine ilişkin asıl borçlu dernek adına usulüne uygun vergi/ceza ihbarnamesi ve ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmesi üzerine yapılan mal varlığı araştırması sonucunda dernekten tahsil edilemeyeceği anlaşılan damga vergisi ve gecikme faizi borçlarının takip ve tahsili amacıyla kanuni temsilcisi sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle anılan ödeme emri yönünden davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Vergi Mahkemesince, Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen bozma kararına uymak suretiyle, 2007/Ağustos döneminde kanuni temsilcilik görevinde bulunan davacı adına, usulüne uygun olarak düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle anılan ödeme emri yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de; bozma kararı üzerine verilen ara kararı gereği davalı idarece ibraz edilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden; … Kulübü Derneği’nin 2007 yılı hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen 22/02/2010 tarih ve 2010-2058/18 sayılı vergi inceleme raporuna göre ücret ödemelerine ilişkin eksik beyanda bulunulduğundan bahisle 2007 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı damga vergisi tarh edildiği, vergi/ceza ihbarnamelerinin tebliği üzerine, derneğin ilgili dönemde kanuni temsilcisi olan … tarafından tarhiyat sonrası uzlaşma komisyonunun teklifinin kabul edilmesine ilişkin 17/06/2010 tarihli dilekçe verilerek uzlaşma sağlandığı, vergi borcunun vadesinde ödenmemesi nedeniyle şirket adına ödeme emirlerinin düzenlenip, usulüne uygun olarak kesinleşmesi üzerine dernekten tahsil imkanı bulunmayan amme alacaklarının kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla söz konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacının sorumluluğu, kanuni temsilciliği döneminde beyanname verilmemesi, beyan edilen bir borcun ödenmemesi veya yapılan inceleme sonucu eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde sözkonusu olabileceğinden, davacının, kanuni temsilcilik sıfatının 29/09/2007 tarihli yönetim kurulu kararıyla sona ermesinden sonra görev yapan yöneticilerce uzlaşmaya varılarak ödenmeyen vergi borcundan sorumlu tutulamayacağı açıktır.
Bu nedenle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesi uyarınca borçlu dernekten tahsil edilemeyen damga vergisi ile gecikme faizinin tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, davalının karar düzeltme isteminin reddine, 05/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.