Danıştay Kararı 9. Daire 2020/4055 E. 2023/1635 K. 27.04.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2020/4055 E.  ,  2023/1635 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4055
Karar No : 2023/1635

TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVACI) … Bankası Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2-(DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi…Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K…sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının açık ihale usulüyle ihale ettiği 2017/316047 ihale kayıt nolu “Şarkışla-Gürçayır-Cemel (Sivas) İçmesuyu ve İçmesuyu Arıtma Tesisi İnşaatı Yapım İşi”ni yüklenen … Müh. İnş.Taah.Tic.ve San.Ltd.Şti. tarafından ihale kararı damga vergisi olarak beyan edilip ödenen tutarın iadesi talebiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusu üzerine, söz konusu damga vergisinin yüklenici şirkete ret ve iade edildiğinden, ihale kararına ait damga vergisinin mükellefi olan davacı İller Bankası A.Ş’den aranması gerektiğinden bahisle 2017/Eylül dönemi için tarh edilen damga vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin… tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli I ve II sayılı cetvellerde genel ve özel bütçe kapsamındaki kamu idareleri sayılmış olup, uyuşmazlığa konu ihaleyi yapan İller Bankası Anonim Şirketinin bu idareler içinde yer almadığı gibi, kurumun kuruluş kanunun olay tarihinde yürürlükte bulunan halinde damga vergisi yönünden resmi daire sayılacağı ya da muaf olduğu yönünde düzenleme bulunmadığı, dolayısıyla, uyuşmazlığa konu ihaleyi yapan kurumun 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 8. maddesinde belirtilen resmi daire sıfatını haiz olmadığı ve damga vergisinden muaf tutulmadığı, bu nedenle, söz konusu ihale kararına ilişkin damga vergisinin mükellefi, anılan işe ilişkin ihaleyi yapan ve ihale kararında imzası bulunan İller Bankası Anonim Şirketi olduğundan ihale kararı nedeniyle adına damga vergisi tarh edilmesinde hukuka aykırılık görülmediği, vergi ziyaı cezası yönünden ise damga vergisi beyannamesinin süresinde verilerek verginin zamanında tahakkuk ettirildiği dikkate alındığında vergi hatası kapsamında verginin iade edilmesi üzerine hazineye intikal etmiş bir verginin olmadığı ileri sürülerek davacı adına vergi ziyaı cezası kesilmesinin 213 sayılı Kanunun 341. maddesinin amacıyla bağdaşmaması nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine vergi ziyaı cezasının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:

DAVACININ İDDİALARI: Kamu tüzel kişiliğinin bulunmadığı, yerel yönetim birimi adına hareket edilerek işin ihale edildiği, dolayısıyla vergilendirme işleminin adına işlem yapılan yerel yönetim birimi adına yapılması gerektiği, ihale konusu işe ilişkin olarak imzalanan sözleşmede damga vergisinin yüklenici şirketlere ait olduğunun kararlaştırıldığı, ihale kararı damga vergisinin zamanında tahakkuk ettirilip ödendiği, iddiasıyla kararın aleyhe kısmının bozulması istenilmektedir.

DAVALININ İDDİALARI: Olayda ihale kararı damga vergisinin yüklenici şirket tarafından beyan üzerine tahakkuk ettirilip ödendiğinden damga vergisi beyannamesinin sorumlu sıfatıyla verildiğinin kabulü gerektiği, davacı şirket tarafından mükellef sıfatıyla beyanname verilmediği dolayısıyla davacının vergi kaybına neden olunduğu iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Tarafların temyiz isteminin reddine,
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik tarafların istinaf başvurularının reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
Temyiz isteminde bulunan davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca hesaplanacak nispi harcın alınmasına,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi…. Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …. Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.