Danıştay Kararı 9. Daire 2019/6432 E. 2022/127 K. 01.02.2022 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2019/6432 E.  ,  2022/127 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6432
Karar No : 2022/127

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü-…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına 2015 yılı defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2013/Ocak ilâ Ekim dönemleri katma değer vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; defter ve belgelerini zayi eden mükelleflere, mal ve hizmet alım faturalarının birer örneğini piyasadan toplamak suretiyle, indirimlerini ispatlama imkanının tanınması, bu suretle indirim hakkını ispatlayan mükellefin defter ve belgeleri zayi olmuş olsa bile, indirim hakkından yaralanması gerektiği, fakat, mal ve hizmet alım faturalarının birer örneğini piyasadan toplamak suretiyle indirimlerini ispatlama imkanı yalnızca defter ve belgeleri zayi olmuş mükelleflere tanınabileceği, bunun için de, defter ve belgelerin mücbir sebebin etkisiyle zayi olduğunun mükelleflerce somut ve inandırıcı delillerle ispatlanması gerektiği, davacı tarafından, eşinin sağlık problemleri mazeret gösterilerek herhangi bir mücbir sebep olmaksızın defter ve belgelerin davalı idareye ibraz edilmediği, bu durumda, herhangi bir mücbir sebep bulunmaksızın defter ve belgelerini ibraz etmeyen ve indirim hakkını kanıtlayamayan davacının, indirim konusu yaptığı katma değer vergilerinin reddi suretiyle adına re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:Davacı tarafından hem dava dilekçesinde hem de istinaf dilekçesinde, yasal defter ve belgelerinin istenmesi halinde Mahkemeye ibraz edileceğinin belirtildiği, bu durumda; re’sen araştırma ilkesi ve vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelenin gerçek mahiyetinin esas olduğuna ilişkin kural gereğince, davacının Mahkemeye ibraz edeceğini beyan ettiği defter ve belge asıllarının ara karar ile istenilmesi, durumdan davalı idarenin de haberdar edilmesi ve bunun sonucunda söz konusu belgelerin gerçekten alış yaptığı emtiaya ait alış faturaları olup olmadığının araştırılması ve gerçek alış faturaları gözönüne alınarak ödenecek verginin tespiti için gerekirse defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gerektiğinden, Bölge İdare Mahkemesince 03/01/2019 tarihli ara karar ile davacıdan 2015 yılına ait yasal defter ve belgelerinin istenmesi üzerine ibraz edilen defter ve belgelerin 20/02/2019 tarihli ara karar ile davalıya gönderilerek ihtilaf konusu döneme ait defter ve belgeler üzerinde 213 sayılı Kanun’un 135. maddesinde belirtilen incelemeye yetkili olan kişilere yaptırılacak inceleme sonucu, söz konusu belgelerin gerçekten alış yaptığı emtialara ait alış faturaları olup olmadığının araştırılmasının istenildiği, davalı idare tarafından 13/06/2019 havale tarihli üst yazı ile Bölge İdare Mahkemesine sunulan … tarih ve … sayılı görüş ve öneri raporunda özetle mükellefin mal aldığı mükelleflerin tamamının genel esaslara tabi olup hiçbirisi hakkında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediğine dair bir tespit bulunmadığı, 2015 yılı alış belgelerinin gerçekten alış yaptığı emtialara ait alış faturaları olduğu hususuna yer verildiği görülerek eleştiri konusu bir hususun bildirilmediği, bu nedenle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle davacı adına tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka uygunluk bulunmadığından bahisle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, defter ve belgelerini ibraz etmemesine gerekçe olarak eşinin sağlık sorunlarından dolayı ve eşiyle ilgilenecek başka kimse olmamasından dolayı kanuni defter ve belgelerini yasal süresinde ibraz etmediği, yasal süresinden bir kaç gün sonra götürdüğü iddia edilmiş ise de bu iddiasının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 13.maddesinde sayılan mücbir sebepler arasında yer almadığı, hiçbir sebep belirtmeksizin defter ve belgeleri ibraz etmeyerek gizlemek istediği, bu nedenle yapılan tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava
Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 01/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.