Danıştay Kararı 9. Daire 2019/6421 E. 2020/6320 K. 29.12.2020 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2019/6421 E.  ,  2020/6320 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6421
Karar No : 2020/6320

Kararın Düzeltilmesini İsteyen : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Vekili : Av. …

Karşı Taraf : … Bina Yönetim Sistemleri ve Sosyal Hizmetler A.Ş.
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 18/03/2019 tarih ve E:2016/21669, K:2019/924 sayılı kararının; dilekçede ileri sürülen nedenlerle düzeltilmesi istenilmektedir.

Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.

Tetkik Hakimi … Düşüncesi: Dava, davacı şirketin, …, …, …, … ve … Otobüs Terminalleri Yönetim Hizmeti konusunda, … yılında imzaladığı sözleşmelerde yer alan, “İşbu sözleşme 1 yıl süre ile geçerli olacaktır. Taraflardan herhangi birinin, sözleşme süresinin bitiminden 15 (onbeş) gün öncesinden Noter kanalıyla yazılı olarak feshi ihbarında bulunmadığı takdirde otomotik olarak 1 (bir) yıl daha uzamış sayılacaktır” maddesi uyarınca, sözleşmelerin 2010 yılında da uygulanmaya devam edilmesine karşın sözleşmelerden kaynaklanan damga vergilerinin ödenmediğinin vergi incelemesi sonucunda tespit edilmesi üzerine …/… ve … dönemleri için re’sen tarh edilen damga vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılmıştır.
Vergi Mahkemesince, damga vergisinin doğması için öncelikle kanunda belirlenmiş bir kağıt veya elektronik ortamda düzenlenmiş bir belge ya da veri olması, bu kağıt, belge ya da verinin imzalanmış olması ya da imza yerine geçecek bir işaret konmuş olması gerektiği, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesi durumunda ise, Kanun’da, sadece bu kağıtların yenilenmesine ilişkin mektup ve şerhlerin damga vergisine tabi olduğu düzenlemesine yer verildiğinin görüldüğü, olayda, davacı şirketin imzaladığı sözleşmelerde yer alan, taraflardan birinin itirazı olmaması halinde, sözleşmenin otomatik olarak bir yıl daha uzayacağı şeklindeki maddenin, mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar karşısında damga vergisine konu kağıdın hükümlerinin yenilenmesine ilişkin kağıda konulmuş bir şerh olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle, sözleşmede bulunan bu hüküm gereğince süresi kendiliğinden uzayan sözleşmenin 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun aradığı anlamda damga vergisine tabi bir sözleşme olarak kabul edilemeyeceği, aksi düşüncenin, verginin kanuniliği ilkesine aykırı olarak kanunda yazılı olmayan bir durumun yorum yoluyla genişletilerek vergi alınmasına yol açacağı gerekçesiyle davanın kabulüne ve dava konusu vergi ziyaı cezalı damga vergisinin kaldırılmasına karar verilmiştir.

Damga Vergisi Kanun’un 14. maddesinin üçüncü fıkrasında, mukavelenamelerin müddetinin uzatılması halinde aynı miktar veya nispette vergi alınacağı düzenlenmiştir.
Söz konusu düzenlemeye göre, belirli süreli sözleşmelerin, uygulanma süresinin sona ermesinden sonra herhangi bir şekilde hükümlerinden yararlanılmaya devam edilmesi halinde, aynı miktar veya nispette damga vergisine tabi olacağı açık olmakla birlikte, uyuşmazlığa konu tarhiyatın dayanağı sözleşmelerde, yüküm altına alınan edim karşılığında taraflarca ödenmesi kararlaştırılan herhangi bir parasal bedele yer verilmediği, bu itibarla, sözleşme gereğince yerine getirilen hizmetler karşılığı düzenlenen faturalarda yer alan tutarlar dikkate alınarak hesaplanan matrah üzerinden yapılan vergi ziyaı cezalı damga vergisi tarhiyatında hukuka uygunluk bulunmadığından, sonucu itibarıyla hukuka uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanmasına ilişkin Dairemizin 18/03/2019 tarih ve E:2016/21669, K:2019/924 sayılı kararının düzeltilmesi isteminin, bu gerekçeyle reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilmiş olan kararlar hakkında kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ancak, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin bulunması ile mümkündür. Dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebepler bunlardan hiçbirine uymadığından yerinde olmayan karar düzeltme isteminin reddine, 29/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.