Danıştay Kararı 9. Daire 2019/5522 E. 2022/413 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2019/5522 E.  ,  2022/413 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5522
Karar No : 2022/413

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) …Vergi Dairesi Başkanlığı – …
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVACI) …Süper Market Gıda İnşaat Petrol ve Petrol Ürünleri Tarım Tic. ve San. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, 2016 yılında sattığı gayrimenkullerden elde ettiği kazancın bir kısmını kayıt ve beyan dışı bıraktığı, bir kısmını ise eksik beyan ettiği ve 2015/Aralık döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisinin dikkate alınması suretiyle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak, 2016/Ocak, Mayıs, Temmuz ve Eylül dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; inşaatı devam eden binanın tamamlanıp tamamlanmadığı, ticari hayatın işleyişi, bedel üzerindeki pazarlık, dairelerin boş ya da iç dekorasyonunun yapılı olarak teslimi ve benzeri hususlar taşınmazın satış değerini etkilediğinden, ekspertiz raporunun belli bir oranı ve davacının tüm satışlara uygulanma imkanı bulunmayan beyanı baz alınarak yapılan hesaplamanın vergilendirilecek gerçek değer ile örtüşmesinin beklenemeyeceği, alıcılar nezdinde araştırma yapma imkanı varken bunun yapılmadığı, davacı şirketin banka kayıtlarının incelenmediği, dairelerin cephe/ kat/ iç yapı/ inşaatın tamamlanma durumuna göre farklı tutarlarda satışının gerçekleştirilebileceğinin göz ardı edildiği, sadece davacının beyanı ve ekspertiz raporunun belli bir oranı dikkate alınarak işlem tesis edildiği görüldüğünden, arsa sahibi …’a satılan beş dairenin emsal bedelinin tespitininse taşınmazların bulunduğu kat, cephe gibi unsurlar dikkate alınarak takdir esasına göre tespit edilmesi gerektiğinin belirtildiği ancak bu takdirin nasıl yapıldığına ilişkin bir açıklama yapılmadığı gibi, herhangi bir takdir komisyonu kararının da bulunmadığı anlaşıldığından, alıcı beyanları, alıcı ve satıcının banka kayıtları, satış fiyatını etkileyebilecek diğer husular dikkate alınmadan düzenlenen arsa karşılığı daire satışlarında ise takdirin nasıl yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklama içermeyen vergi inceleme raporuna istinaden yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idarenin, Vergi Mahkemesi kararının arsa sahibi …’a yapılan satışlar yönünden yapılan cezalı tarhiyata ilişkin kısmı ile devreden katma değer vergisi yönünden istinaf isteminin reddine; vergi denetmenince tespiti yapılan satış tutarlarına ilişkin vergi inceleme tutanağı, davacı şirket temsilcisi tarafından ihtirazi kayıt konulmadan imzalanmak suretiyle kabul ve ikrar edildiğinden ve ekonomik ve ticari icaplara uygun olduğundan maddi delil niteliğinde olduğu, olayda, söz konusu vergi inceleme tutanağı ve konut kredisi kullanılabilme oranına ilişkin yasal düzenlemeler uygulanmak suretiyle matrah farkı bulunmasına ilişkin hesaplamaların vergi tekniğine ve vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetine uygun olduğu, davacı şirketin bir kısım satışları için belge düzenlemediği ve yasal defterlerine eksik kayıt yaptığı ve böylece bir kısım hasılatın beyan dışı bıraktığının sabit olduğu, bu durumda, davacı şirket yetkilisinin beyanları ve kullanılan kredi tutarları esas alınarak bulunan matrah farkları üzerinden yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyat kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığından istinafa konu kararın bu kısmında isabet olmadığı; cezalı tarhiyatların dayanağı raporda 2015 yılına ait vergi inceleme raporuna istinaden 2016 takvim yılı katma değer vergisi beyannamelerinin 2015/Aralık döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisinin 67.763,13-TL olarak dikkate alınması suretiyle düzeltilmesi istenilmiş ve bu miktar üzerinden beyanlar düzeltilmiş ise de, davacı şirket adına 2013 ve 2014 yılının muhtelif dönemleri için yapılan cezalı tarhiyatlara karşı açılan davalarda Dairelerince verilen …tarih ve K:…sayılı kararlar ile davalı idarenin istinaf başvuruları kısmen reddedilerek tarhiyatların kısmen kaldırılması hukuka uygun bulunduğundan bu hususunda dikkate alınması gerektiğinin açık olduğu gerekçesiyle davalı idarenin Vergi Mahkemesi kararının bu hususlara ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, kararın; dava konusu cezalı tarhiyatın 2016 yılında yapılan satışlar dışında kalan kısmına dair hüküm fıkrasının kaldırılmasına ve davanın bu kısım yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
DAVACININ İDDİALARI: Vergilendirmeye esas alınan matrahın eksik incelemeye dayandığı, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılan kısmı için açık ve anlaşılır bir hüküm kurulmadığı, tarhiyatın uygun bulunan kısmının miktar olarak açıkça belirtilmediğinden kararın icrasının mümkün olmadığı, kararda tekerrür uygulanması konusunda da bir açıklamaya yer verilmediği, aynı tespitlere dayanılarak gerçekleştirilen tarhiyatlara karşı açılan diğer davaların lehe sonuçlandığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
DAVALININ İDDİALARI: Davacının 2016 yılında yapmış olduğu gayrimenkul satışlarında, satış bedellerinin eksik beyan edildiği, davacı şirket yetkilisinin beyanları esas alınarak matrah tespit ediliği, davaya konu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ: Davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği; matrah tespiti eksik incelemeye dayandığından, davacının temyiz istemi kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adına, 2016 yılında sattığı gayrimenkullerden elde ettiği kazancın bir kısmını kayıt ve beyan dışı bıraktığı, bir kısmını ise eksik beyan ettiği ve 2015/Aralık döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisinin dikkate alınması suretiyle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak, 2016/Ocak, Mayıs, Temmuz ve Eylül dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddiası halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin 1. fıkrasında re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi inceleme yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandıktan sonra aynı maddenin 2. fıkrasının 4 numaralı bendinde, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması hali re’sen tarh nedeni olarak kabul edilmiş olup, aynı kanunun 134. maddesinde de vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamak olduğu düzenlenmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının; arsa sahibi …’a yapılan satışlar yönünden yapılan cezalı tarhiyat ile devreden katma değer vergisine ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun olup, davalı idarece ileri sürülen temyiz nedenleri kararın belirtilen kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının, Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu katma değer vergisnin, davacının arsa sahibine yapılan teslimler dışında kalan satışlarından kaynaklanan kısmına ilişkin temyiz iddialarının incelenmesine gelince;
Dosyanın incelenmesinden, tapuda satış kayıtları bulunan on dokuz adet gayrimenkul satışının incelemeye alındığı, bunlardan on tanesinin satış faturasının bulunduğu, dokuz tanesinin satış faturasının bulunmadığı, satış faturası bulunmayanlar arasında dört adet arsa satışının bulunduğu, satış faturası bulunan beş adet dairenin ise arsa sahibi olan …’a satışının yapıldığı, üç adet dairenin ipotekli olarak satışının yapıldığının tespit edildiği, satış faturası düzenlenmiş olanlarda sadece davacının tapuya beyan noktasında “%80 oynama yaptık” ifadesi dikkate alınarak gerçek satış değerinin bulunduğu, belgesiz daire satışlarda da aynı şekilde davacının “%80 oynama yaptık” ifadesi dikkate alınarak gerçek satış değerinin bulunduğu, belgesiz arsa satışlarında ise “davacının alım bedellerimiz beyan edilenden %20 daha fazlaydı” ifadesi ve satışlarda “%80 oynama yaptık” ifadesi dikkate alınarak gerçek satış değerinin bulunduğu, ekspertizli satışlarda ise eksper değerinin %75 inin gerçek satış değeri olarak kabul edildiği görülmektedir.
Uyuşmazlığa konu taşınmazların inşasının tamamlanıp tamamlanmadığı, taşınmazların kaçıncı katta bulunduğu, cephesi, metrekaresi gibi satış fiyatını etkileyebilecek husular ile gerçek satışı bedelinin tespiti bakımından somut verilere ulaşmak üzere alıcı beyanları, alıcı ve satıcıların banka kayıtları gibi hususlar araştırılmaksızın, sadece davacı şirketin temsilcisinin beyanı ve ekspertiz raporları dikkate alınarak dava konusu tarhiyatın gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Bölge İdare Mahkemesince, davacı şirket temsilcisi tarafından ihtirazi kayıt konulmadan imzalanmak suretiyle kabul ve ikrar edildiğinden ve ekonomik ve ticari icaplara uygun olduğundan maddi delil niteliğinde olduğu kabul edilerek, davacının satış bedellerinde %80 oynama yapıldığı ifadesine göre yapılan matrah tespitinin hukuka uygun olduğu değerlendirilmiş ise de, davacının ifadesinin çok genel ve muallak olduğu ve tüm satışlarda bu şekilde bir oynama yapılıp yapılmadığının, incelemeye konu satışların her biri bakımından eksik beyanda bulunulduğunun açık ve net olmadığı görüldüğünden, yukarıda anılan madde hükümleri uyarınca, davalı idarece, vergi incelemesi yapılarak olayın gerçek mahiyetinin ortaya konulması gerekmekte iken, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan eksik inceleme ve varsayıma dayalı olarak yapılan tarhiyatta ve bu kısım yönünden davanın reddine hükmeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Nitekim, davacı adına, aynı gerekçeyle 2016 yılı için tarh edilen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, geçici vergi ve kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davada, vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezası bakımından davanın kabulüne karar veren …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına yönelik davalı idarenin istinaf başvurusunu reddeden …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 16/02/2022 tarih ve E:2019/7138, K:2022/412 sayılı kararıyla onanmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine; davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, arsa sahibine yapılan teslimler dışında kalan satışlarından kaynaklanan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmının BOZULMASINA, diğer kısmın ONANMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 16/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.