Danıştay Kararı 9. Daire 2019/5380 E. 2020/5309 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2019/5380 E.  ,  2020/5309 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5380
Karar No : 2020/5309

Kararın Düzeltilmesini İsteyen: … Vergi Dairesi Başkanlığı
Vekili: Av. …
Karşı Taraf: …

İstemin Özeti: Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 18/04/2019 tarih ve E:2016/17279; K:2019/1761 sayılı kararının; dilekçede ileri sürülen nedenlerle düzeltilmesi istenilmektedir.

Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.

Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : Karar düzeltme isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilmiş olan kararlar hakkında kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ancak, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin bulunması ile mümkündür. Karar düzeltme dilekçesinde, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 18/04/2019 tarih ve E:2016/17279; K:2019/1761 sayılı kararının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik ileri sürülen iddialar kararın bu kısmının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunmamaktadır.
Davacıya uyuşmazlık konusu dönemde fatura düzenleyen … Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda, mükellef kurumun metal ürünleri (demir,çelik,profil) pazarlaması ve toptan satışı işiyle iştigal etmek üzere 26.05.2011 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, işyeri adresine gönderilen defter belge isteme yazısına rağmen bilinen adresin boş ve kapalı olduğu, ödevlinin taşındığı, nerede olduğunun bilinmediği şeklinde adres tespit tutanağının düzenlendiği, kurumun bir takım temsilcilerine ulaşılmaya çalışıldığı, ulaşılanların da davete icabet etmediği, şirket müdürü olan … hakkında sahte fatura düzenlediğinden bahisle hakkında vergi tekniği raporu düzenlendiği, …’un Mernis adresine gönderilen defter belge isteme yazısının babasına tebliğ edilmesine rağmen yazıya icabet edilmediği, aynı şekilde diğer ortak ve önceki ortaklara da ulaşılamadığı, 2011 KDV matrahı toplamının 2.823.276.90-TL, 2012 KDV matrahı toplamının 1.368.713.65-TL olduğu, mükellef kurumun faaliyette bulunduğu hiçbir hesap döneminde Kurumlar Vergisi beyannamesini vermediği, mükellef kurumun 2011 ve 2012 hesap dönemlerinde mal aldığı mükellefler hakkında vergi tekniği raporu düzenlendiği, vadesi geçmiş ödenmesi gereken toplam borç miktarının 40.342.41-TL olduğu, mükellef kurumun mal alışında bulunduğu firmalara ait bilgilere göre 2011 hesap döneminde maliyetleri içerisindeki sahte olduğu tespit edilen belgelerin oranının %85,80 olduğu, 2012 hesap döneminde ise mükellef kurumun alışlarının içerisindeki sahte olduğu tespit edilen belgelerin sahte belge düzenleme şüphesiyle incelemeye sevk edilenlerle beraber %94,49 olduğu, 120 m2′ lik bir işyerinde hiç işçi çalıştırmadan 2.806.203.00-TL ciro elde ettiği tespitlerine yer verildiği görüldüğünden mükellefin gerçek faaliyetinin bulunmadığı ve düzenlediği faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığından davalı idare tarafından karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddialar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesince yerinde görülerek Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 18/04/2019 tarih ve E:2016/17279; K:2019/1761 sayılı kararının cezalı tarhiyata ilişkin kısmı ortadan kaldırıldıktan sonra temyiz istemi incelendi:
İleri sürülen iddialar temyize konu vergi mahkemesi kararının cezalı tarhiyata ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin reddine, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … K: … kararının cezalı tarhiyata ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, diğer kısma ilişkin karar düzeltme isteminin reddine, 492 sayılı Kanuna bağlı 3 sayılı Tarife uyarınca hesaplanacak nispi harcın temyiz isteminde bulunan davacıdan alınmasına, 25/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.