Danıştay Kararı 9. Daire 2019/4336 E. 2022/150 K. 01.02.2022 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2019/4336 E.  ,  2022/150 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4336
Karar No : 2022/150

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla hükmedilen karar ve ilam harcının tahsili için düzenlenen …tarih ve …sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; mahkeme ilamlarının bir bütün olduğu, ilamda yer alan yargılama giderlerinin de ilamın tabi olduğu kurallar uyarınca yerine getirilmesinin gerektiği, gayrimenkulün aynına ilişkin ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesinin zorunlu olduğu, bu nedenle, gayrimenkulün aynına ilişkin yargı kararının kesinleşmeden icra edilmesi mümkün olmadığından ve davacı aleyhine verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, …. Asliye Hukuk Mahkemesinin ilgili kararıyla hüküm altına alınan 562.746,17-TL bakiye karar harcının, söz konusu Mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra takip ve tahsil edilebilecek olması karşısında, davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dairelerince düzenlenen ödeme emrinin Mahkeme kararı ile hüküm altına alınan ancak tahsili sağlanamayan amme alacağının tahsilini sağlamaya yönelik olduğu, yapılan tüm işlemlerin kanun çerçevesinde ve kendilerine verilen yetki ve yaptırım hakkı kapsamında olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı adına, … Asliye Hukuk Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla hükmedilen karar ve ilam harcının tahsili için düzenlenen …tarih ve …sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddiası ile tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait davalara bakan vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği düzenlenmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde, yargı işlemlerinden bu Kanuna bağlı 1 sayılı Tarife’de yazılı olanların yargı harçlarına tabi olduğu; 28. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, karar ve ilam harçlarının dörtte birinin peşin, geri kalanının kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödeneceği; aynı Kanun’un “Hükmün bozulması” başlıklı 8. maddesinde ise bir hükmün bozulmasını müteakip verilecek hükümlerden, yeni bir hüküm gibi karar ve ilam harcı alınacağı ve bozulan hükümden evvelce alınmış karar ve ilam harcının müteakip hükme ait harçtan mahsup olunacağı ifade edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 367/2. maddesinde, taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe yerine getirilemeyeceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6100 sayılı Kanun’un yukarıda metnine yer verilen hükmü ile taşınmazın aynına ilişkin kararların kesinleşmeden icrası engellenerek ileride telafisi güç veya imkansız zararların doğmaması amaçlamıştır. Diğer bir ifadeyle; tapu iptali ve tescili davasında tescil kararının icrası üzerine taşınmazın satışı veya devri mümkün olup ileride kararın bozulması durumunda, eski malikin haklarının telafisi güç olacağından, bu tür durumların önüne geçilebilmesi için kanun koyucu tarafından bir önlem alınmıştır. Sonuç olarak bu önlem, taşınmazın aynına ilişkin kararlarla sınırlıdır.
Harçlar Kanunu bakımından ise yargı harçlarının hangi durumlarda alınacağı ve tahsil usulleri düzenlenmiş olup bu konuda, kararın türüne göre farklı bir düzenleme veya istisna öngörülmemiştir.
Dosyanın incelenmesinden; tasarrufun iptali istemiyle açılan dava sonucunda verilen …Asliye Hukuk Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının davacıya 09/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve anılan kararda davacı aleyhine hükmedilen karar ve ilam harcının bir aylık süre içinde ödenmemesi üzerine, dava konusu ödeme emrinin düzenlenip tebliğ edildiği görülmüştür.
Olayda, her ne kadar Vergi Mahkemesince, ödeme emrine konu harcın, taşınmazın aynından kaynaklanması nedeniyle, kararın kesinleşmesinden sonra takip ve tahsilinin mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge İdare Mahkemesince reddedilmiş ise de yukarıda belirtildiği üzere, tasarrufun iptali davasında hükmedilen yargı harcının tahsil edilebilmesi için kararın kesinleşmesi gerekmemektedir.
Diğer yandan, dava konusu ödeme emri içeriği karar harcının dayanağı olan …. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının, …Bölge İdare Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla kaldırılıp davanın reddine karar verildiği ve söz konusu kararın Yargıtayda temyiz aşamasında olduğu anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesince, bu husus göz önüne alınarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 01/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.