Danıştay Kararı 9. Daire 2019/1947 E. 2022/411 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2019/1947 E.  ,  2022/411 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1947
Karar No : 2022/411

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı – …
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Dayanıklı Tüketim Malları San. ve Tic. Ltd.Şti.

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Davanın konusu: Davacı şirketin, 2014 Kurumlar Vergisi beyannamesinde ”Zarar Olsa Dahi İndirilecek İndirim ve İstisnalar” kısmında gösterilen, iki yıldan fazla süredir aktifine kayıtlı taşınmazın satışından doğan kazancın 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi uyarınca istisna kapsamında olduğu ileri sürülerek, 2014 yılı içinde kesinti yoluyla ödenen vergiler ile geçici vergiler nedeniyle doğan alacağının çeşitli vergi borçlarına mahsup edilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair …tarih ve E….sayılı işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; davacı şirketin başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde düzenlenen …tarih ve …nolu vergi inceleme raporunun incelenmesinden; davacı şirketin aktifine kayıtlı olan ve 01/10/2014 tarihinde sattığı gayrimenkule ait kazanç tutarının %75’ini satışın gerçekleştiği dönemi izleyen 2015 yılında değil, 2016 yılı Aralık döneminde özel fon hesabına aldığı ve istisna uygulamasına konu edilen tutarın 2014 yılı için belirlenen 212.000,00 TL’yi aşması nedeniyle YMM Tasdik Raporu ibraz etmediği dolayısıyla davacı şirketin gayrimenkul satış istisnasından yararlanmak için gerekli şartları sağlayamadığının tespit edildiği, bu tespitlere dayanılarak mahsup ve iade talebinin reddedildiğinin anlaşıldığı, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun İstisnalar başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde tanınan istisnanın amacının şirketlerin mali yapılarının güçlendirilmesi ve finansman açıklarının kapatılarak kȃra geçmelerinin sağlanması olduğu, olayda, davacı şirket tarafından satış kazancı satışın gerçekleştiği 2014 yılını izleyen hesap döneminin başında değil 2016 yılı Aralık döneminde özel fon hesabına alınmış ise de, davalı idarece satış kazancının bu süre içinde şirket hesaplarının dışına çıkarıldığı veya bu kazancın şirkette başka şekilde kullanıldığı yönünde bir tespitte bulunulmadığı, anılan düzenleme ve gerekçesi değerlendirildiğinde, bu hususun davacının istisnadan yararlanmasına engel teşkil etmediği, istisnadan yararlanılabilmesi için YMM tasdik raporu ibrazına ilişkin olarak ise Kanun’da bir kural bulunmadığı, Tebliğ ile getirilen YMM tasdik raporu sunulmasına ilişkin şartın mevzuatta yer almayan bir ödevin mükellefe yüklenmesi anlamında olduğu, yasada yer almayan bir ödevin kanunun verdiği yetki kapsamı dışına çıkılarak idarece istenmesinin Anayasal bir ilke olan vergilerin kanuniliği ilkesine aykırılık oluşturduğu, bu durumda, davacının mahsup talebinin reddinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı şirketin, taşınmaz satışı istisnasından yararlanmak için gerekli şartları sağlayamadığı, vergi dairesince yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …. Vergi Mahkemesinine gönderilmesine, 16/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.