Danıştay Kararı 9. Daire 2018/6118 E. 2020/5825 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2018/6118 E.  ,  2020/5825 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2018/6118
Karar No : 2020/5825

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin olarak verilen ve kanun yolu incelemesinden geçerek kesinleşen …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmının yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:Davacı tarafından mahkemelerine verilen 02/05/2018 tarihli dava dilekçesiyle, vergi ceza ihbarnameleri tebliğ edilmeden önce idareye adres değişikliği bildiriminde bulunulduğu, dilekçenin onaylı fotokopisinin ve evrak kayıt numarasının kendisine verilmediği, bu nedenle lehine olan bu belgenin yargılama devam ederken dosyaya sunulamadığı, Mahkeme sonuçlanıktan sonra vergi dairesindeki bir görevliden dilekçe bilgileri ve evrak kayıt numarasını gösteren belgenin alındığı ileri sürülerek dilekçe ekinde vergi dairesine verildiği ileri sürülen 10/09/2013 tarihli “borcu yoktur, adres bildirimi” konulu bir dilekçe sunulduğu, anılan dilekçe ekinde yer alan, davacının 10.9.2013 tarih ve 32834 sayılı dilekçenin onaylı bir örneğinin istenilmesine ilişkin başvurusuna verilen davalı vergi dairesinin 15.3.2016 tarih ve 5209 sayılı cevabi yazısında; “…10.09.2013 tarih ve 32834 sayıyı elden takipli olarak dairemizin evrak kayıt servisinden, evrak kayıt numarası aldığı anlaşılan, borcu yoktur yazısı ve adres bildirimi hakkında dilekçeniz, evrak servisinden numara alınmasına rağmen gerek takip servisine gerekse, sicil servisine ve vergilendirme servislerine dilekçeniz teslim edilmemiştir.” ifadesine yer verildiği, davacının 20.04.2017 tarih ve 67520 sayılı başvurusuna davalı idarece verilen 09.05.2017 tarih ve 38501 sayılı cevap yazısında ise “10.9.2013 tarih ve 32834 sayılı dilekçenin müdürlük kayıtlarına vergi borcu yoktur talep belgesi olarak girdiği, evrakın kayıt numarası almasına rağmen dairelerine teslim edilmediği ve dilekçeye istinaden herhangi bir işlem yapılmadığının” ifade edildiği, dava konusu olaya benzer bir olayda, davacının kardeşi … tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin olarak Mahkemelerinin … tarih E:… K:… sayılı kararıyla “yargılamanın yenilenmesi istemi kabul, dava kabul” kararı verildiği, davacı tarafından örneği sunulan dilekçenin doğru olmadığı, dilekçenin sadece borcu yoktur yazısı ile ilgili olduğu hususları bu konuda ispat külfeti kendisinde olan ve verilen dilekçeleri saklamakla yükümlü bulunan davalı idarece ispatlanmamış olduğundan, bahsedilen dilekçenin, borcu yoktur belgesi alma istemine ilişkin olmakla birlikte aynı zamanda yeni adres olarak “… Mahallesi …Caddesi … Çarşı No:… … ” adresinin bildirimine yönelik bir dilekçe olduğu, kayıt ve sayısının Mahkemece karar verilmesinden sonra ele geçirilmiş bulunduğu anlaşıldığından davacının yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasına geçilmiş davacının bilinen adreslerinden olan … Köyü/… adresine 01/11/2013 tarihinde dava konusu ödeme emrine esas teşkil eden ihbarnamelerin tebliğe çıkarıldığı, muhatabın adreste bulunamaması nedeniyle tebliğin yapılamayarak, tebliğ zarfının tutanak haline getirilip iade edildiği, aynı adrese ihbarnamelerin 08/11/2013 tarihinde yeniden tebliğe çıkarıldığı ve davacının adreste bulunmadığı hususunun adres tespit tutanağı düzenlenmek suretiyle tespit edildiği, adresinde bulunamayan muhatap adına düzenlenen ihbarnamelerin ilanen tebliğ edildiği ve süresi içinde dava konusu yapılmayıp amme alacağının kesinleştiğinden bahisle ödeme emri düzenlendiği, ihbarnamelerin davacı tarafından idareye verilen dilekçede bildirilen en son adres; “… Mahallesi … Caddesi … Çarşı No:… …” adresine tebliğe çıkarılmaması nedeniyle ilanen tebliğ şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından kesinleşmiş kamu alacağından söz edilemeyeceği sonucuna varıldığı ve davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu ödeme emrinin Mahkemelerinin E:… sayılı dosyasında kabul edilerek kesinleşen kısmı dışında kalan bölümünün iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :…Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı karanın temyiz aşamasında davacı tarafından Danıştay Dördüncü Daire Başkanlığına 23.06.2016 tarihinde verilen ek beyan dilekçesi ekinde yargılamanın yenilenmesi sebebine dayandırdığı daha sonradan ele geçirdiğini iddia ettiği belgeleri sunduğu ancak Yüksek Mahkemece kararın bozulması nedeni olarak görülmediği, yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin kanunda tahdidi olarak sayıldığı, yorum yoluyla genişletilemeyeceği, mahkemeye sunulan belgenin kanunda yer aldığı şekilde “kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş belge” olarak değerlendirilmemesi gerektiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın kısmen kabulune kısmen reddine ilişkin olarak verilen ve kanun yolu incelemesinden geçerek kesinleşen …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmının yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesinin birinci fıkrasında; Danıştay ile Bölge İdare, İdare ve Vergi Mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, yargılamanın yenilenmesi istenebileceği belirtilmiş, aynı fıkranın (a) bendinde; zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması, (e) bendinde ise; lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması yargılamanın yenilenmesi isteminin nedenleri arasında sayılmış, 3. fıkrasında; yargılamanın yenilenmesi süresinin, (1) numaralı fıkranın (h) bendinde yazılı sebep için on yıl, (1) numaralı fıkranın (ı) bendinde yazılı sebep için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl ve diğer sebepler için altmış gün olduğu, bu sürelerin, dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden gerçekleştiği tarihi izleyen günden başlatılarak hesaplanacağı ifade edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 100. maddesinde; bilinen adrese gönderilen mektupların, posta idaresince muhatabına teslim edildiği tarihte tebliğ edilmiş sayılacağı, 101. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan hükmünde ise; mükellefler tarafından, işe başlamada, adres değişikliğinde, işi bırakmada bildirilen adreslerin, vergi beyannamelerinde bildirilen, yoklama fişinde tespit edilen, vergi mahkemesinde dava açma dilekçelerinde ve cevaplarında gösterilen, yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen, bina ve arazi vergilerinde komisyonlarca tahrir varakalarında tespit edilen adreslerin bilinen adres olduğu, mektupların gönderilmesinde bu adreslerden tarih itibarıyla tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olanın nazara alınacağı kuralı bulunmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Vergi Mahkemesi kararında 2577 sayılı Kanun’un 53/1. maddesinin (a) bendindeki; “zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması” durumunun gerçekleştiği belirtilse de, davacı tarafça adres değişikliği bildirimi yapıldığı belirtilmesine rağmen dava konusu ödeme emrinin dayanağı ihbarnamelerin tebliğe çıkarılması gereken “… Mahallesi …Caddesi … Çarşı No:… … ” adresine ilişkin bildirim dilekçesinin ilk karardan önce Mahkemeye sunulmamasında zorlayıcı sebeplerin bulunduğu veya davalının eyleminden kaynaklandığı hususunda davacı tarafından tek taraflı düzenlenip Mahkemeye ibraz edilen dilekçe örneği dışında delil sunulamadığı, davacı tarafından adres değişikliği bildirim yükümlülüğünün yerine getirildiğinin ispatlanamadığı, ayrıca 09.05.2017 tarih ve 38501 sayılı cevabı yazıda davalı idarece; söz konusu dilekçenin, “vergi borcu yoktur yazısı” verilmesi istemine ilişkin dilekçe olduğunun belirtilmesi karşısında yargılamanın yenilenmesi sebebi oluşturmayacağı, aynı maddenin (e) bendindeki; “lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması” durumunun ise, olayda gerçekleştiğine ilişkin davacı tarafça açıklanamadığı ve bu konuda bir ispat vasıtasının da sunulmadığı görüldüğünden yargılanmanın yenilenmesi sebebinin oluşmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda yargılanmanın yenilenmesi talebine ilişkin dilekçede ileri sürülen hususların ve iddialar, 2577 sayılı Kanunun 53. maddesinde sayılan yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden olmadığından Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2….Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.