Danıştay Kararı 9. Daire 2018/5708 E. 2020/5113 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2018/5708 E.  ,  2020/5113 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2018/5708
Karar No : 2020/5113

TEMYİZ EDENLER 1- (DAVACI) … Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü
VEKİLLERİ : Av. …-Av. …
2- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı-…

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının maliki bulunduğu, İstanbul ili Ataşehir ilçesi … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı taşınmazı nedeniyle 2011 yılı için ödenen 298.205,28 TL emlak vergisi ile taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının iadesi talebiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren tecil faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı ile; davanın çözümünün vergisi ihtilaflı taşınmazların hangi Belediye sınırlarında kaldığına, dolayısıyla da tarhiyat yapmaya yetkili Belediyenin belirlenmesine bağlı olduğu, O-4 Karayolunun Barbaros Mahallesini ikiye ayırdığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu parselin Barbaros Mahallesi içerisinde ve O-4 Karayolunun kuzeyinde kaldığı krokilerden açıkça görülmekte ise de, uyuşmazlık konusu 2011 yılında yürürlükte olan 5747 Sayılı Kanun’a ekli 16 sayılı listede Barbaros Mahallesinin tamamının Ataşehir İlçesine bağlı olduğu, Barbaros Mahallesinin sadece O-4 Karayolunun güneyinde kalan kısmının davalı idareye bağlı olacağına ilişkin düzenlemenin ise uyuşmazlık konusu 2011 yılından sonra 11/9/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 128. maddesi ile getirildiği, bu durumda ihtilaf konusu dönemde (2011) uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu Barbaros Mahallesinin tamamının Ataşehir Belediyesine bağlı olması nedeniyle Ümraniye Belediyesi’nin vergi tarh ve tahakkukuna yetkili olmadığı, ödenen verginin iadesi talebinin reddine yönelik işlemde hukuka uyarlık görülmediği, faiz istemi yönünden ise; tahsili hukuka aykırı bulunan ve idarece tahsili tarihinden işbu karara göre iadesi tarihine kadar geçen süre içinde kullanımından mahrum kalınan tutarın bu husustaki genel hükümleri içeren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen oranda faiz uygulanmak suretiyle davacıya iadesi gerektiğinden davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu işlemin iptaline, davacıdan tahsil edilen 298.205,28 TL tutarın yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine, bu tutarı aşan kısım yönünden faiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararında, 2577 sayılı Kanunun 45/4. maddesinde sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı ve ileri sürülen iddiaların da söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :

DAVALI İDARENİN İDDİALARI :06.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve 5747 sayılı yasada değişiklik yapan düzenleme uyarınca davacıya ait taşınmazın bulunduğu yerin 2009 yılından itibaren belediyelerinin sınırlarına dahil edildiği, bu nedenle tahakkuk eden vergilerin de bu tarihten itibaren belediyelerine ödenmesi gerektiği, Danıştay 9. Dairesinin E:2015/3544 sayılı emsal kararının da bu yönde olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu vergilerin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112/4. maddesi’nin yürürlük tarihi olan 15.06.2012 tarihinden sonra davalı belediyeye ödendiği için tecil faiziyle iadesi gerektiği iddiasıyla kararın faize ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :Taraflarca yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği; davacının temyiz isteminin ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesinin 15.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6322 sayılı Kanun ile eklenen 4. fıkrası ve geçici 29. madde uyarınca uyuşmazlık konusu tutarın tecil faiziyle iadesi gerektiğinden kabulü ile vergi mahkemesi kararının faiz istemine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacının maliki bulunduğu, İstanbul ili Ataşehir ilçesi … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı taşınmazı nedeniyle 2011 yılı için ödenen 298.205,28 TL emlak vergisi ile taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının iadesi talebiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren tecil faiziyle iadesi istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa Mahkemesinin 10/2/2011 tarihli ve E.:2008/58, K.: 2011/37 sayılı iptal kararı üzerine, 15/06/2012 tarihli, 28324 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la yeniden düzenlenen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesinin dördüncü fıkrasında “fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin, fazla veya yersiz tahsilatın, mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120 nci madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edileceği, söz konusu 120. maddede ise; vergi hatalarının düzeltme fişine dayanılarak düzeltileceği, hatanın mükellef aleyhine yapılmış olması halinde, fazla verginin, aynı fişe dayanılarak terkin ve tahsil olunmuş ise mükellefe reddolunacağı, düzeltme fişinin bir nüshasının, reddedilecek miktarla müracaat edeceği muhasebe ve müracaat süresi zikredilmek suretiyle mükellefe tebliğ edileceği belirtilmiştir.
213 sayılı Kanun’un yine aynı Kanunla eklenen geçici 29. maddesinde ise bu Kanunun 112. maddesinin 4. fıkrasının, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesinde uygulanacağı öngörülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenen tutarın iadesine ilişkin hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, davalı idarece ileri sürülen temyiz nedenleri kararın belirtilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, faiz istemine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davacı tarafından ileri sürülen temyiz iddialarının incelenmesine gelince;
213 sayılı Kanun ile daha önce fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerden, sadece vergi hatalarından kaynaklananların iadesinde tecil faiziyle geri ödenmesi öngörülmüş iken, yukarıda metni verilen madde hükümleri ile diğer tüm hallerde, yargı kararıyla tespit edilmiş olanlar dahil olmak üzere, 15/06/2012 tarihinden sonra fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin tecil faiziyle birlikte mükellefe iadesinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacıdan 30.11.2012 tarihinde tahsil edilen tutarın 213 sayılı Kanun’un 112. maddesinin 4. fıkrası uyarınca tecil faiziyle iadesine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmeden vergi mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne, davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının faize ilişkin kısmının BOZULMASINA, diğer kısmının ONANMASINA,
3. Davalıdan …-TL maktu harcın alınmasına,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 17/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.