Danıştay Kararı 9. Daire 2010/4099 E. 2010/6135 K. 10.11.2010 T.

9. Daire         2010/4099 E.  ,  2010/6135 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2010/4099
Karar No: 2010/6135

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Harput Vergi Dairesi Müdürlüğü – ELAZIĞ

İstemin Özeti : Davacı şirket adına 2006/Nisan dönemi için vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve gecikme faizine ilişkin olarak düzenlenen … tarih ve … sayılı 2 no’lu vergi ceza ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacı şirket adına yapılan tarhiyata karşı açılan dava sonucunda Mahkemece verilen karara istinaden davalı idarece 2006/Nisan dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve fer’ileri için dava konusu 2 no’lu ihbarnamenin düzenlenerek davacıya tebliğ edildiği anlaşıldığı, olayda; davacı şirket adına tarh edilen cezalı vergilere karşı açılan davanın Mahkemelerinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği ve bu kararın davacı şirkete bildirimi niteliğinde dava konusu 2 nolu ihbarnamenin düzenlendiği, dava konusu 2 no’lu ihbarnamenin davacı şirketin hukuki durumu üzerinde etki doğurabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığı, tamamen bilgilendirme mahiyetinde bir işlem olduğu görüldüğünden, ortada idari davaya konu olabilecek nitelikte bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; dava konusu 2 no’lu ihbarnamenin idari davaya konu edilebilecek ve davacı şirketin menfaatini etkileyebilecek nitelikte bir işlem olduğu ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı…’ın Düşüncesi : Davacı adına yapılan tarhiyata ilişkin davanın reddi üzerine 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28 inci maddesinin 5 inci fıkrası uyarınca düzenlenen ihbarnameye karşı açılan dava; Vergi Mahkemesince idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlemden söz edilemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28inci maddesinin 5 inci fıkrasında; vergi uyuşmazlıklarına ilişkin mahkeme kararlarının idareye tebliğinden sonra bu kararlara göre tespit edilecek vergi, resim, harçlar ve benzeri mali yükümler ile zam ve cezaların miktarının ilgili idarece mükellefe bildirileceği öngörülmüştür. Bu madde kapsamında düzenlenen ihbarnameye karşı açılan davada Vergi Mahkemesince; kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlemden söz edilemeyeceği belirtilmiş ise de; tarhiyata karşı açılan davada Vergi Mahkemesi davanın reddine karar vermiş, bu karar üzerine düzenlenen ve dava konusu edilen ihbarname ile katma değer vergisi ve vergi ziyaı cezasının yanısıra karar harcı ve gecikme faizi hesaplanmıştır. Dolayısıyla bu ihbarname, yasa gereği düzenlenmiş olup, amacı, redde veya kısmen kabule ilişkin mahkeme kararına göre belirlenen vergi ve ceza tutarının davacıya bildirilmesine yönelik olmakla birlikte, aynı zamanda, gecikme faizi ve karar harcı davacıya bu şekilde bildirildiğinden ve ödemede bulunulmaması halinde 6183 sayılı Kanunda yer alan takip usulleri kapsamında cebren tahsil yoluna gidileceğinden, davacının menfaatini etkileyen, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem niteliğindedir.
Bu durumda sözü edilen ihbarnameye karşı açılan davayı kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem olmadığı gerekçesiyle reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı temyiz isteminin kabulüyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
İstem, davacı şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı … nolu ihbarnamenin iptali istemiyle açılan davayı; söz konusu ihbarnamenin 2006/Nisan dönemine ilişkin olarak tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine karşı açılan davanın … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddi üzerine düzenlendiği, yeni bir tarhiyata ilişkin olmayıp mahkeme kararının yerine getirilmesi aşamasında tebliğ edilen bir bildirim niteliğinde olduğu ve davacı şirketin hukuki durumu üzerinde etki doğurabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığı gerekçesiyle reddeden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına ilişkindir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinin 5. fıkrasında,vergi uyuşmazlıklarına ilişkin mahkeme kararlarının idareye tebliğinden sonra bu kararlara göre tesbit edilecek vergi, resim ve harçlar ve benzeri mali yükümler ile zam ve cezaların miktarının ilgili idarece mükellefe bildirileceği hükme bağlanmıştır.
Bu madde hükmünden de anlaşıldığı üzere Vergi Usul Kanunu çerçevesinde yapılan tarhiyatları içeren ihbarnamelerin mükellefler tebliğ edilmesi sonucunda bu ihbarnamelerin dava konusu yapılması halinde idare, mahkeme kararının sonucuna göre ödenmesi gereken vergi ve ceza miktarını hesaplayarak düzenleyeceği yeni bir ihbarname ile mükelleflere duyurmak zorundadır. İdare, bu işlemi sadece bölge idare mahkemesi, Danıştay veya vergi mahkemesi kararları sonucuna göre yapabilir.

Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket adına tarh edilen cezalı vergilere karşı açılan davanın Mahkemenin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği ve bu kararın davacı şirkete bildirimi niteliğinde dava konusu 2 nolu ihbarnamenin düzenlendiği, ancak dava konusu edilen 2 no’lu ihbarnamenin içeri itibariyle vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin yanı sıra vergi mahkemesi kararına dayanmayan ve ilk kez istenilen gecikme faizi ile aynı mahkeme kararına istinaden hesaplanan karar harcını da kapsadığı kapsadığı anlaşılmıştır.
213 sayılı Yasa’nın 112. maddesi uyarınca davacı şirkete bildirilmesi gereken gecikme faizi ayrı bir idari işlem niteliğinde olduğundan, bu faizin söz konusu 2 no’lu ihbarnamenin içeriğinde yer alması nedeniyle dava konusu yapılması durumunda vergi mahkemesince ihbarnamenin faize ilişkin kısmının ayrıca incelenmesi gerekmektedir.
Davacı şirkete gerek gecikme faizi gerekse karar harcı ilk defa dava konusu 2 no’lu ihbarname ile bildirildiğinden ve ödemede bulunulmaması halinde 6183 sayılı Kanunda yer alan takip usulleri uygulanacağından, davacı şirketin menfaatini etkileyen, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlemin ortada olduğu aşikardır.
Bu durumda 2 no’lu ihbarnameye karşı açılan davayı kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem olmadığı gerekçesiyle reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne … Vergi Mahkemesinin…tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 10.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.