Danıştay Kararı 9. Daire 2009/9523 E. 2010/4731 K. 07.10.2010 T.

9. Daire         2009/9523 E.  ,  2010/4731 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2009/9523
Karar No: 2010/4731

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Hisar Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü
İSTANBUL
İstemin Özeti : 2 no’lu harç beyannamesi üzerine fazladan tahakkuk ettirilen bina tescil harcının kaldırılması ve bu şekilde fazladan ödenen … TL.nin iadesi istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin arsası üzerine inşa edilen alışveriş merkezi binasına ait 2 no’lu harç beyannamesini verdiği, … Belediye Başkanlığınca binanın 2007 yılındaki emlak vergisi değerinin (rayiç bedelinin) : … TL olarak belirlenmesi üzerine bu değerin binde 15’i oranında hesaplanan … TL bina tescil harcının ödenmek istenildiği, ancak, davalı idarece, davacı şirket tarafından emlak vergisi değerinin yanlış beyan edildiği, … TL değil, … TL olduğu, 15.3.1972 tarih ve 14129 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzüğün 22. maddesinde, ön cephede bulunan binalar için hesaplanan bina inşa maliyet bedeline %5-10 oranlarında ilave yapılacağının kurala bağlanması nedeniyle 42.846 m² olarak lüks inşa sınıfında beyan edilen ve Teşvikiye Caddesine cephesi olduğu tespit edilen taşınmaza yukarıda belirtilen Tüzük hükümleri uyarınca hesaplanan asgari bina maliyeti olan … TL’nın %7,5’u oranında hesaplanan … TL’nın davalı idarece emlak vergisi değeri olduğu belirtilen … TL ya ilavesi sonucu … TL’nın bulunduğu ve bu değerin binde 15’i olan … TL’nın ödenmesi gereken bina tescil harcı olduğu belirtilerek bu miktarın tahakkuk ettirildiği, davacı şirket tarafından ise, ödenmesi gereken harcın … TL olduğu, … TL’nın fazladan tahakkuk ettirildiği belirtilerek tahakkuk ettirilen … TL’nın … TL’lık kısmı ihtirazi kayıtla ödenerek, bu miktarın kaldırılması ve iadesi istemiyle iş bu davanın açıldığının anlaşıldığı, olayda, davacı şirketin beyanlarına göre bina tescil harcının eksik ödendiği tespit edildiğinden, Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük hükümleri uygulanarak yapılan hesaplama sonucu tahakkuk ettirilen harçta isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; sözkonusu taşınmazın emlak vergi değeri belediyece … TL olarak belirlendiğinden, bu değerin binde 15’i oranında hesaplanan harcın ödenmesinin gerektiği, davalı idarece ilgili Tüzük hükümleri uygulanarak bulunan değerde isabet bulunmadığı, fazladan tahakkuk ettirilip, tahsil edilen harcın kaldırılmasının ve iadesinin icap ettiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : 492 sayılı Kanuna ekli 4 sayılı Tarifenin 13/a bendinde, arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunacak bina vesair tesislerin tescilinde emlak (bina) vergisi değeri üzerinden binde 15 oranında harç alınacağı hükme bağlandığından ve buna göre ilgili Belediyece belirlenen ve verilen emlak vergisi bildirimi ile 2 no’lu harç beyannamesinde yer alan … TL tutarındaki emlak vergisi değerinin binde 15’i oranında hesaplanan harç yasal olduğundan, bu konuda yetkili olmayan davalı idarece yapılan hesaplama üzerine değiştirilen emlak vergisi değerine ilgili Tüzük hükümleri uygulanarak bulunan harç matrahı üzerinden hesaplanarak fazladan tahsil edilen harçta isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle Mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Olayda, davacı şirket tarafından 2 no’lu harç beyannamesi üzerine fazladan tahakkuk ettirilen bina tescil harcının kaldırılması ve bu şekilde fazladan ödenen … TL’nın iadesi istemiyle açılan davayı reddeden … Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin … Caddesine cephesi olan arsa üzerine inşa edilen lüks inşaat sınıfında beyan edilen alışveriş merkezi binası için 2 no’lu harç beyannamesini verdiği, … Belediye Başkanlığınca kabul edilen emlak vergisi (bina) bildiriminde sözkonusu taşınmazın emlak vergisi değerinin (rayiç bedelinin) … TL olarak belirlendiği ve davacı şirket tarafından Belediye tarafından belirlenen emlak vergisi değerinin binde 15’i oranında hesaplanan … TL bina tescil harcının ödenmek istenildiği, davalı idarece, bu talebi kabul edilmeyerek davacı şirket tarafından yapılan hesaplamanın hatalı olduğundan bahisle harç matrahının yeniden hesaplandığı, öncelikle 42.846 m² yüzölçümü olan bina için bina inşaat maliyeti, kalorifer-asansör farkı gibi hususlar dikkate alınarak emlak vergisi değerinin … TL olarak saptanmasından sonra bu değere Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzüğün 22. maddesi uyarınca ön cephede bulunan binalar için %5-10 oranlarında ilave yapılacağı düzenlenmesinden hareketle asgari bina maliyeti … TL olarak hesaplandıktan sonra bu miktarın %7,5’u oranında hesaplanan … TL’nın davalı idarece emlak vergisi değeri olduğu belirtilen … TL’ya ilavesi sonucu harcın matrahının … TL olarak saptandığı ve bu değerin binde %15’i olan … TL’nın ödenmesi gereken bina tescil harcı olduğu belirtilerek bu miktarın tahakkuk ettirildiği, davacı şirket tarafından da ödenmesi gereken harcın … TL olduğu, … TL’nın fazladan tahakkuk ettirildiği belirtilerek tahakkuk ettirilen … TL’nın … ‘lık kısmı ihtirazi kayıtla ödenerek bu miktarın kaldırılması ve iadesi istemiyle dava açıldığı ve davanın reddi üzerine de sözkonusu kararın bozulması istemiyle temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 1. ve 12. maddelerinde, Türkiye sınırları içinde bulunan binaların, arazi ve arsaların Emlak Vergisi Kanununa tabi olduğu belirtilmiş olup, 9. ve 19. maddelerinde; mükellefiyetin hangi hallerde başlayacağı tek tek sayılarak, bu durumların meydana geldiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren mükellefiyetin başlayacağı açıklanmış, 11. ve 21. maddelerinde verginin hangi hallerde tarh ve tahakkuk ettirileceği belirtildikten sonra verginin 29. maddeye göre hesaplanan vergi değeri esas alınarak yıllık olarak tarh olunacağı hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 23. maddesinde de, bildirim verme ve süresi açıklandıktan sonra sözkonusu bildirimlerin değişikliğin vuku bulduğu bütçe yılı içerisinde emlakın bulunduğu ilgili belediyeye verileceği belirtilmiş, aynı Kanunun “vergi değeri” başlıklı 29. maddesinin (a) bendinde, vergi değerinin arsa ve araziler için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre takdir komisyonlarınca arsalar için her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazide her köy için cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler (turistik bölgelerdeki cadde, sokak veya değer bakımından farklı olanlar ilgili valilerce tespit edilecek pafta, ada veya parseller), arazide her il veya ilçe için arazinin cinsi (kıraç, taban, sulak) itibarıyla takdir olunan birim değerlere göre, (b) bendinde ise, binalar için, Maliye ve Bayındırlık ve İskan Bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilan edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile (a) bendinde belirtilen esaslara göre bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak 31. madde uyarınca hazırlanmış bulunan tüzük hükümlerinden yararlanılmak suretiyle hesaplanan bedel olduğu, aynı maddenin 2. fıkrasında ise; vergi değerinin mükellefiyetin başlangıç yılını takip eden yıldan itibaren her yıl bir önceki değerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nisbetinde artırılması suretiyle bulunacağı, aynı Kanunun 31. maddesinde ise, vergi değerlerinin takdirinde şehir ve köylerin tabii, iktisadi ve bölgesel şartlarına göre nazara alınacak piyasa bedeli, maliyet bedeli, kira veya yıllık istihsal değeri gibi normlar ile uyulacak usul ve esaslar, mükelleflerden ve üçüncü şahıslardan istenecek bilgilerin tüzükte belirtileceği kuralının düzenlendiği, 15.3.1972 tarih ve 14129 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine ilişkin Tüzüğün 22. maddesinde, 19 ve 20. maddeler hükümlerine göre ön cephede bulunan binalar için hesaplanan bina inşaat maliyet bedeline %5-10 oranlarında ilave yapılacağı belirtilmiştir.
Bütün bu hükümlerin değerlendirilmesinden, emlak vergisi mükellefiyetinin başladığı ya da değişiklik nedeniyle yeni durumun meydana geldiği hallerde; mükellefiyet, takip eden yıllarda başlamakla birlikte bütçe yılı içerisinde belediye başkanlığına bildirimin verilmesinin zorunlu olduğu, bu bildirimin verilmesi üzerine idarece mükellef tarafından verilen bilgiler elektronik ortamda kayda geçirilerek anılan Kanunun 29. maddesi uyarınca matraha esas olacak vergi değeri hesaplanıp, tahakkuk fişi düzenleneceği, bu vergi değerinin, takip eden yıllarda da verginin hesabında esas alınacağı anlaşılmaktadır. Hesaplanan bu değerin, sadece hesaplandığı yıl vergisini değil, daha sonraki yılların vergi matrahını da etkileyeceği tabidir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 57. maddesinde, tapu ve kadastro işlemlerinden bu Kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanların tapu ve kadastro harçlarına tabi olduğu, aynı Kanuna ekli 4 sayılı Tarifenin 13/a bendinde de, arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunacak bina vesair tesislerin tescilinde emlak (bina) vergisi değeri üzerinden binde 15 oranında harç alınacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen Kanuna ekli Tarifenin ilgili maddesinde ve diğer mevzuat hükümlerinde arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunacak bina vesair tesislerin tescilinde emlak (bina) vergisi değeri üzerinden binde 15 oranında harç alınacağı, emlak (bina) vergisi değerinin de ilgili Tüzük hükümlerinden yararlanılarak belediyece belirleneceği açıkça düzenlenmiştir.
Bu durumda, davacı şirketin 2 no’lu harç beyannamesinde ve bu beyannameye ekleyerek verdiği emlak vergisi bildiriminde ilgili Belediyece yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerince belirlenen emlak vergisi değerinin … TL olduğu belirtildiğinden, bina tescil harcının bu değerin binde 15’i oranında hesaplanması gerekirken, ilgili belediyece emlak vergisi değeri belirlendikten sonra, bu konuda hesaplama yapma yetkisi bulunmayan davalı vergi dairesi müdürlüğünce harcın matrahının yukarıda belirtilen şekilde yeniden hesaplanmasında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına 7.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.