Danıştay Kararı 9. Daire 2008/8506 E. 2010/5692 K. 02.11.2010 T.

9. Daire         2008/8506 E.  ,  2010/5692 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2008/8506
Karar No: 2010/5692

Temyiz İsteminde Bulunan : Kuşadası Belediye Başkanlığı – AYDIN
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : 2006/Nisan-Aralık dönemlerine ait eğlence vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 20. maddesinde vergi tarhının, vergi alacağının Kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari muamele olduğu, 21 ve 22. maddelerinde, verginin tahsili için önce tarh, tahakkuk ve tebliğ ettirilmesi gerektiği, 34. maddesinde, ikmalen ve re’sen tarh edilen vergilerin “ihbarname” ile ilgililere tebliğ olunacağı hüküm altına alınmış, 35. maddesinde de ihbarnamede yer alması zorunlu hususlar; sıra numarası, tanzim tarihi, verginin nev’i, mükellefin adı soyadı ( tüzel kişilerde ünvan ), mükellefin açık adresi, vergilendirme dönemi, verginin matrahı, verginin hesabı, verginin miktarı, kısa ve açık bir ifade ile ikmalen veya re’sen vergi tarhını icab ettiren sebepler, vergi mahkemesinde dava açma süresi ve vergi mahkemesinde dava açma şekli olarak belirlendiği, aynı Kanunun 108. maddesinde; tebliğ olunan vesikaların, esasa müessir olmayan şekil hatalarından dolayı hukuki kıymetlerini kaybetmeyecekleri, yanlız vergi ihbarı ile ilgili vesikalarda mükellefin adının, verginin nevi veya miktarının, vergi mahkemesinde dava açma süresinin hiç yazılmamış olması veyahut bu vesikaların görevli bir makam tarafından tanzim edilmemiş bulunmasının vesikayı hükümsüz kılacağının hüküm altına alındığı, dosyanın incelenmesinden, davacı şirket adına eğlence vergisine ilişkin olarak düzenlenen ihbarnamenin tebliğ edildiği ve sözkonusu eğlence vergisinin süresinde ödenmemesi üzerine dava konusu ödeme emrinin düzenlendiğinin anlaşıldığı, ancak davacı şirkete tebliğ edilen ihbarnamede, vergi mahkemesinde dava açma süresinin gösterilmediği anlaşılmakta olup, bahsi geçen ihbarnamenin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 35. maddesinde belirlenen ihbarnamede yer alması zorunlu unsurları ihtiva etmediği ve dolayısıyla ihbarname niteliği taşımadığı açık olduğundan, aynı Kanunun 108. maddesi uyarınca içerdiği şekil noksanlığı nedeniyle hukuken hükümsüz olduğu sonucuna varıldığı, bu durumda, yukarıda yer alan Yasa hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden anlaşılacağı üzere, vergi, resim veya harcın tarh ve tebliğ edilmesi suretiyle tahakkukunun sağlanması ve ödeme emrinin de ancak tahakkuk eden vergi, resim veya harcın vadesinde ödenmemesi üzerine düzenlenmesinin yasal zorunluluk olduğu, olayda, davacı şirket adına eğlence vergisine ilişkin usulüne uygun olarak ihbarname düzenlenerek tebliğ edilmesi ve ihbarnamede belirlenen vade içerisinde ödeme yapılmaması halinde kesinleşen borcun takip ve tahsiline yönelik olarak ödeme emri düzenlenmesi gerektiği halde; davalı idarece, davacı şirket adına yukarıda yer alan Yasa hükümlerinde belirlenen unsurları ihtiva eden bir
ihbarname düzenlenmeksizin, dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşıldığından, usulüne uygun olarak tarh, tahakkuk ve tebliğ edilmek suretiyle kesinleşmiş bir eğlence vergisi borcu bulunmadığından, davacı şirket adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde mevzuata uyarlık görülmediği gerekçesiyle kabul eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; düzenlenen ödeme emrinin yasal olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, … TL ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 2.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.