Danıştay Kararı 9. Daire 2008/6875 E. 2009/2665 K. – T.

9. Daire         2008/6875 E.  ,  2009/2665 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2008/6875
Karar No: 2009/2665

Temyiz İsteminde Bulunan : Bolu Vergi Dairesi Müdürlüğü – BOLU
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacının 2004 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu aynı yılın Kasım dönemi için adına salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, … A. Ş. ‘nin bayisi olan davacının … A. Ş. tarafından kendisine düzenlenen pirim bedeline ilişkin faturalara dayalı katma değer vergisi indiriminde bulunduğunun, ancak bu prim bedellerinin … A. Ş. tarafından davacı ile eş ve çoçuklarının yaşam ve sağlık sigortası bedellerinin ödenmesinde kullanıldığının görüldüğü, sözkonusu yaşam ve sağlık sigortaları bedellerinin kanunen kabul edilmeyen gider olduğu, bu gidere dayalı katma değer vergisinin de indiriminin mümkün olmadığı görüşüyle dava konusu cezalı katma değer vergisinin salındığının anlaşıldığı, davacı ile eş ve çocuklarına ait yaşam ve sağlık sigortaları karşılığında kazanılan prim ile yapılan ödemelerin ticari kazancın elde edilmesiyle ilgili yapılan bir gider olmadığı, ancak hakedilen primler ile … A. Ş. tarafından ödenen yaşam ve sağlık sigortalarına hak kazanılabilmesi için 10 yıl bayilik ilişkisinin devamı şartının bulunduğu, diğer yandan … A. Ş. tarafından kendilerine düzenlenen faturalarda gösterilen bedellerle aynı bedeli içeren faturaların davacı tarafından aktivasyon hizmet bedeli olarak düzenlererek kayıtlara intikal ettirildiğinin anlaşıldığı, bu durumda gerek … A. Ş. gerek davacı gibi bayiler tarafından düzenlenen faturaların fiktif olduğu, buna göre herhangi bir vergi kaybı olmadığı, mükellef aleyhine olan durumlarla birlikte mükellef lehine olanların da dikkate alınması gerektiği davacının satışlarına göre hesaplanan ve … A.Ş. adına sigorta hesabına yatırılarak nemalandırılan ciro primleriyle ilgili gerçekte davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığından ve ödemenin de 10 yıllık süre şartına bağlandığı anlaşıldığından, davacı lehine tahakkuk ettirilerek ödenmeyen ve şarta bağlandığı için daha sonra ödenip ödenmeyeceği belli olmayan ciro primlerinin vergilendirmesinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davacının hak ettiği prim bedellerinin kendisi ve eşi ile çocuklarının yaşam ve sağlık sigortası bedellerinin ödenmesinde kullanıldığı, bunun kanunen kabul edilmeyen gider olduğu, sigorta karşılığı ancak 10 yıl sonra ödeme yapılacak olmasının durumu değiştirmeyeceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlık, ihtilaflı dönemde … A.Ş. tarafından davacı şirkete düzenlenen ve yasal kayıtlara intikal ettirilerek gider ve indirim konusu yapılan “şahsi sigorta primi”ne ilişkin faturaların kanunen kabul edilmeyen giderlerden olduğundan bahisle düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak re’sen tarhedilen katma değer vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasından doğmuş bulunmaktadır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun “İndirilemeyecek katma değer vergisi” başlığını taşıyan 30.maddesinin (d) fıkrasında, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin indirilemeyeceği hükme bağlanmış, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun işle ilgili olup indirilmesi gereken giderlerin sayıldığı 40.maddesinde de “şahsi sigorta prim” bedellerine yer verilmemiştir.
İşle ilgili giderler arasında sayılmayan şahsi sigorta prim bedellerine ait olup indirim konusu yapılan katma değer vergisinin kabul edilmemesi suretiyle yapılan vergilendirme işleminde yukarıda açıklanan yasa hükümlerine aykırılık görülmemiştir.
Belirtilen nedenle cezalı tarhiyatı terkin eden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : Davacının ticari olarak hakettiği prim bedellerinin, kendisinin, eşinin ve çocuklarının yaşam ve sağlık sigortaları ödemelerinde kullanılması özel harcama olup ticari kazancın hesaplanmasında kanunen kabul edilmeyen giderdir. Bu durumda bu harcamalara ait katma değer vergisinin reddiyle salınan cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmayıp, aksi yöndeki Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta; davacının kendisi, eşi ile çoçuklarına ait yaşam ve sağlık sigortası giderlerinin kanunen kabul edilmeyen gider sayılması yoluyla buna dayalı katma değer vergisi indiriminin reddi sonucu salınan cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun “indirilemeyecek katma değer vergisi” başlıklı 30. maddesinin d bendinde; Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Diğer yandan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesinin 1. bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, safi kazancın tespit edilmesinde indirilebileceği öngörülmüştür.
Bu hükümler uyarınca ticari kazancın elde edilmesi ve sürdürülebilmesi için gerekli giderlere dayalı katma değer vergisinin indirimine izin verilmiş, ancak ticari kazancın elde edilmesiyle ilgili olmayan şahsi giderlere dayalı katma değer vergisi indirimine olanak tanınmamıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının bayisi olduğu … A. Ş. ‘den olan prim alacaklarının … A. Ş. tarafından davacı namına davacının kendisinin, eş ve çoçuklarının yaşam ve sağlık sigortalarının ödenmesinde kullanıldığı, davacının … A. Ş. tarafından sigorta ödemelerinde kullanılan bu ödemeler için düzenlediği faturalarda gösterilen katma değer vergisini indirim konusu yaptığı görülmektedir.
Davacının indirim konusu yaptığı faturalar karşılığı olarak hakedilen primlerle ile yapılan ödemeler ticari kazancın elde edilmesi ve sürdürülmesiyle ilgili olmayan tamamen şahsi gider mahiyetindeki yaşam ve sağlık sigortası giderleri olduğundan, bu giderlere dayalı katma değer vergisinin indirimi mümkün olmadığından, sözkonusu indirimin reddi yoluyla salınan cezalı katma değer vergisinde kanuna aykırılık görülmeyip, cezalı tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Diğer yandan davacının aynı tutarda karşılık olarak fatura düzenlemesi de kanunen kabul edilmeyen gidere dayalı katma değer vergisi indirimini hukuka uygun hale getirmeyeceğinden, vergi kaybı doğmadığına yönelik davacı iddialarında da isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 16.6.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.