Danıştay Kararı 9. Daire 2008/4600 E. 2010/5808 K. 03.11.2010 T.

9. Daire         2008/4600 E.  ,  2010/5808 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2008/4600
Karar No: 2010/5808

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekilleri : …
Karşı Taraf : Uluçınar Vergi Dairesi Müdürlüğü – KOCAELİ

İstemin Özeti : Davacı şirket adına 26 yıllığına kullanım izin hakkı aldığı alan için ödenen bedel üzerinden tahakkuk ettirilen ve davacı şirket tarafından ihtirazi kayıtla ödenen katma değer vergisinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; 213 sayılı Kanunun düzeltme şikayet başvurusunu düzenleyen 122, 123 ve 124. maddelerinde yer olan hükümler uyarınca vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yapılan düzeltme başvurusunun reddi üzerine şikayet yoluyla Maliye Bakanlığı’na başvurulması ve Maliye Bakanlığı’nın olumsuz yanıtı üzerine işlemin iptali istemiyle dava açılmasının mümkün olduğu, olayda ise, davacı şirket tarafından ihtirazi kayıtla ödemiş olduğu katma değer vergisinin 3065 sayılı Kanunun 17. maddesi gereğince istisna kapsamında olduğu ileri sürülerek ödenen tutarın iadesi amacıyla … Vergi Dairesine yapılan başvurunun reddi üzerine söz konusu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı, bu durumda, Maliye Bakanlığına başvurulmadan açılan iş bu davanın incelenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesi ve eklerinin 2577 sayılı Kanunun 15/1-e maddesi uyarınca şikayet mercii olan Maliye Bakanlığı’na tevdiine karar veren … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; olayda herhangi bir düzeltme başvurularının bulunmadığı, olayın düzeltme şikayet kapsamında değerlendirilemeyeceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : Davacı şirket tarafından ihtilaf konusu katma değer vergisinin 25.1.2008 tarihinde ihtirazi kayıtla ödendiği, ödenen verginin iadesi istemiyle 25.2.2008 tarihinde davalı idareye başvurduğu anlaşılmaktadır. Olayda, davacı şirketin düzeltme başvurusunun dava açma süresi içinde yapıldığı anlaşılmakta olup düzeltme başvurusunun reddi üzerine doğrudan dava açma hakkına sahip olan davacı şirketin şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat etme zorunluluğu bulunmadığından idari merci tecavüzünden sözedilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu vergi mahkemesinin kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Davacı şirket adına 26 yıllığına kullanım izin hakkı aldığı alan için ödenen bedel üzerinden tahakkuk ettirilen ve davacı şirket tarafından ihtirazi kayıtla ödenen katma değer vergisinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada dava dilekçesi ve eklerinin 2577 sayılı Kanunun 15/1-e maddesi uyarınca şikayet mercii olan Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na tevdiine karar veren vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasında, vergi mahkemelerinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde 30 gün olduğu, 2. fıkrasının (b) bendinde bu sürenin vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda, tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın, tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin, tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği tarihi izleyen günden başlayacağı, 14. maddesinin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrasının (b) bendinde, dava dilekçelerinin idari merci tecavüzü yönünden de inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde ise idari merci tecavüzü halinde dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116 ncı maddesinde vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış ve bu hatalar, hesap hataları ve vergilendirme hataları başlığı altında 117 ve 118 inci maddelerde iki ayrı grup halinde düzenlenmiş, aynı Kanunun 124 üncü maddesinde de vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talebi reddolunanların şikayet yolu ile Maliye Bakanlığı’na müracaat edebilecekleri kurala bağlanmıştır.

Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerinin değerlendirilmesinden, vergi mahkemesi tarafından merciine tevdi kararı verilebilmesi için, davacı tarafından yasal dava açma süresi herhangi bir nedenle geçirildikten sonra vergi hatasının düzeltilmesi istemiyle düzeltme yoluna başvurulmuş olması, yapılan bu başvurunun davalı idare tarafından reddedilmesi ve söz konusu düzeltme isteminin reddi üzerine davacı tarafından Maliye Bakanlığı’na şikayet yolu ile müracaat edilmeden doğrudan vergi mahkemesinde dava açılmış olması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; … Milli Emlak Dairesi Başkanlığı … Emlak Müdürlüğünün 14.1.2008 tarihli yazısı ile davacı şirket tarafından 26 yıllığına alınan taşınmaz kullanma izin hakkı için ödenen bedel üzerinden katma değer vergisi ödenmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine 25.1.2008 tarihinde ihtirazi kayıtla ödendiği, davacı tarafından 25.2.2008 tarihinden davalı idareye yapılan başvuru ile ödemiş olduğu katma değer vergisinin iadesinin istenildiği, söz konusu istemin davalı Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemi ile reddedilmesi üzerine anılan işlemin iptali ile ödenen katma değer vergisinin iadesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrası gereğince dava açma süresi 30 gün olduğundan davacı şirket tarafından 25.1.2008 tarihinde ihtirazi kayıtla ödenen söz konusu katma değer vergisine karşı dava açma tarihinin son günü, 24.2.2008 tarihi hafta sonuna denk geldiği için 25.2.2008 tarihidir. Olayda, davacının düzeltme başvurusunu da bu tarihte yaptığı görüldüğünden davacı şirketin düzeltme başvurusunun dava açma süresi içinde yapıldığı anlaşılmakta olup düzeltme başvurusunun reddi üzerine doğrudan dava açma hakkına sahip olan davacı şirketin şikayet yolu ile Maliye Bakanlığı’na müracaat etme zorunluluğu bulunmadığından idari merci tecavüzünden sözedilmesi mümkün değildir.
Bu durum karşısında, vergi mahkemesince bakılan dava hakkında öncelikle diğer ilk inceleme konuları üzerinde bir inceleme yapılması, ilk inceleme konularında bir sorun bulunmaması durumunda davanın esası hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 3.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.