Danıştay Kararı 9. Daire 2008/3666 E. 2010/4850 K. 12.10.2010 T.

9. Daire         2008/3666 E.  ,  2010/4850 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2008/3666
Karar No: 2010/4850

Temyiz İsteminde Bulunan : Galata Vergi Dairesi Müdürlüğü – İSTANBUL

Karşı Taraf : …

İstemin Özeti : Davacı şirket tarafından 2005/Şubat-Nisan, Haziran, Temmuz ve Ekim dönemlerine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilmiş olan düzeltme beyannameleri üzerine tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun “Mal ve Hizmet İhracatı” başlıklı 11. maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin vergiden müstesna olduğu, aynı Kanunun “İhracat Teslimi ve Yurt Dışındaki Müşteriler İçin Yapılan Hizmetler” başlıklı 12. maddesinin 2. fıkrasında da, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiğinin hükme bağlandığı, dosyanın incelenmesinden, yurt dışında bulunan şirketlerin Türkiye’de bulunan şirketlere satışlarına aracılık eden davacı şirketin faaliyetlerinden Türkiye’de faydalanıldığı gerekçesiyle ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerinden vergi tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığı, olayda davacının aracılık hizmetinin yurt dışındaki firmalar tarafından satın alındığı dikkate alındığında aracılık faaliyetinden hizmeti satın alan firmalar tarafından yurt dışında faydalanıldığının kabulü gerektiği, bu durumda davacı şirketin söz konusu hizmetten elde etmiş olduğu gelirin 3065 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uyarınca katma değer vergisinden müstesna olduğu sonucuna varıldığından davacı adına yapılan vergi tahakkukunda isabet görülmediği gerekçesiyle kabul eden…Vergi Mahkemesinin…tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davacının faaliyetinin istisna kapsamında olmadığı, yapılan tahakkukun yasal olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : 3065 sayılı Kanun’un 11/1-a maddesinde, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden ayrık olduğu belirtilmiş 12 nci maddesinin 2 nolu fıkrasında, “Yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgahı, işyeri kanuni ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade eder. Bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır.

a) Hizmetler yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.
b) Hizmetten yurt dışında faydalanılmalıdır.” hükmü yer almıştır.
Bu yasal düzenlemeye göre, istisnanın uygulanabilmesi için, hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması gerekir. Diğer bir anlatımla yurt dışındaki bir müşteri için verilen hizmetin bu müşterinin Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisinin olmaması gerekir.
Yurt dışında yerleşik firmalara müşteri bulunması, bulunan müşterilere gönderilen hurda metallerin limanlarda boşaltılmasına aracılık etmek suretiyle verilen hizmetten yurt içinde faydalanıldığından istisna hükmünün olaya uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Davacı şirket tarafından verilen aracılık hizmetinden dolayı yurt dışında faydalanıldığı gerekçesiyle açılan davayı kabul ederek ihtirazı kayıtla verilen beyannameye istinaden tahakkuk ettirilen katma değer vergisini iptal eden mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Belirtilen nedenle temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta, davacı şirket tarafından 2005/Şubat-Nisan, Haziran, Temmuz ve Ekim dönemlerine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilmiş olan düzeltme beyannameleri üzerine tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinde hizmet, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olarak tanımlanmış, 6 ncı maddesinin (b) bendinde ise; işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 3065 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin 1-a bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler ihracat istisnası kapsamında sayılmış, 12 inci maddenin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlere ilişkin şartları düzenleyen (a) bendinde, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması, (b) bendinde de, hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği kurala bağlanmış, aynı maddenin 2 numaralı fıkrasında ise, müşteri tabirinin ikametgah, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade edeceği belirtilmiştir.

Yukarıda yazılı mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, hizmetin Türkiye’de yapılması, değerlendirilmesi ve hizmetten Türkiye’de faydalanılması hallerinde vergi yükümlülüğünün meydana geldiği, ihracat teslimlerine ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki bir müşteri için yapılan ve yurt dışında faydalanılma sonucunu doğuran hizmetlerin varlığı halinde ise vergi istisnasının söz konusu olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Buna göre yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmakla beraber şayet hizmetten yurt dışında yararlanılmamış ise maddede öngörülen koşul gerçekleşmemiş sayılacaktır.
Dosyanın incelenmesinden, yurt dışında bulunan şirketlerin Türkiye’de bulunan şirketlere satışlarına aracılık eden davacı şirketin faaliyetinin istisna kapsamında olduğundan bahisle ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerinden dava konusu tahakkukunun yapıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacı şirketin yurt dışındaki müşteriler için yaptığı aracılık mahiyetindeki hizmetlerden yurt içinde faydalanıldığı ve bu haliyle 3065 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin 2-b bendinde öngörülen koşulun gerçekleşmediği görüldüğünden, davacının sözü edilen madde hükmü uyarınca ihracat istisnasından yararlandırılamayacağı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda davacı şirket tarafından 2005/Şubat-Nisan, Haziran, Temmuz ve Ekim dönemlerine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerinden tahakkuk ettirilen katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığından, tahakkuku kaldıran mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 12.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.