Danıştay Kararı 9. Daire 2008/3124 E. 2010/5803 K. 03.11.2010 T.

9. Daire         2008/3124 E.  ,  2010/5803 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2008/3124
Karar No: 2010/5803

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü – İZMİR

İstemin Özeti : Davacı şirket adına 1998/Mart-Eylül, Kasım-Aralık dönemlerine ait vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi borcunun tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davayı; 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 312. maddesinin 1. fıkrasında, anonim şirketlerde şirket yönetim kurulunun esas mukavelede tayin veya genel kurulca seçileceği, 314. maddesinde de, yönetim kurulu üyelerinin en çok üç yıl için seçileceğinin hükme bağlandığı, dosyanın incelenmesinden, dava konusu ödeme emirlerinin … A.Ş. adına düzenlenerek yönetim kurulu başkanı sıfatıyla … isimli şahsa tebliğ edildiği, davanın şirket adına anılan şahıs tarafından açıldığı, dava dilekçesine eklenen sirkülerden,…tarihinde alınan karar ile yönetim kurulu başkanı …’ın 3 yıl süreyle şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığının anlaşıldığı, bu durumda davacının 2001 yılından bu güne kadar hiçbir karar alınmaksızın en son seçilmiş olan kanuni temsilci olarak hareket etmesinin mümkün olmadığı, davanın açıldığı tarhi itibariyle şirketi temsile yetkili olmadığından şirket adına dava açabilme imkanının bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Kanunun 15/1-b maddesi gereğince ehliyet yönünden reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; 2000 yılından bu yana şirket gayrifaal olduğundan yönetim kurulu oluşturulamadığı, şirketi temsil yetkisinin devam ettiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı…’ın Düşüncesi : 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunda, anonim şirkette görev süresi biten yönetim kurulunun yerine yeni yönetim kurulu seçilmemesi durumu düzenlenmemiş olup, bunun yanısıra, aynı Kanunun 312. ve devamı maddelerinin incelenmesinden, yönetim kurulunun bu sıfatının kendiliğinden düşeceğine dair bir hüküm bulunmaması nedeniyle yönetim kurulunun yeni yönetim kurulu seçilene kadar görevine devam edeceğinin kabulü gerekmektedir.
Bu durumda, yeni yönetim kurulunun henüz teşekkül ettirilemediği durumlarda borçlu şirketin haklarını doğrudan etkileyen ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde şirketin son yönetim kurulunun ve yönetim kurulu başkanının yetkili olduğunun kabulü sonucu, dava konusu ödeme emirlerine karşı dava açma süresi içinde şirketin son yönetim kurulu başkanı tarafından açılan davanın incelenmesi gerekirken, ehliyet yönünden reddinde isabet görülmeyip, Mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : 6762 sayılı Kanunun 312. ve devamı maddelerinin incelenmesinden, yönetim kurulunun bu sıfatının kendiliğinden düşeceğine dair bir hüküm bulunmaması nedeniyle yönetim kurulunun yeni yönetim kurulu seçilene kadar görevine devam edeceğinin kabulü gerekmektedir.
Olayda davacı şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirketin son yönetim kurulu başkanına tebliğ edilmiş olmasına karşın ödeme emrine karşı dava açabilecek olan yönetim kurulunun henüz oluşturulmadığı görüldüğünden, ödeme emirlerine karşı dava açma süresi içinde şirketin son yönetim kurulu başkanı tarafından açılan davada şirket adına dava açan …’ın yetkili olduğunun kabulü gerekmekte olup davanın ehliyetli kişi tarafından açılmış bir dava olarak kabulü ile işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın ehliyet yönünden reddinde yasal isabet bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddine karar veren vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Davacı şirket adına 1998/Mart-Eylül, Kasım-Aralık dönemlerine ait vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi borcunun tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davayı 2577 sayılı Kanunun 15/1-b maddesi gereğince ehliyet yönünden reddeden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2nci maddesinin 1 nci fıkrasının (a) bendinde, iptal davalarının idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı, 14. maddesinin 1 nci fıkrasının (c) bendinde, dilekçelerin, ehliyet yönünden de inceleneceği ,15. maddesinin 1 nci fıkrasının (b) bendinde ise, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 317. maddesinde anonim şirketin yönetim kurulu tarafından idare ve temsil olunacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanunun 312. maddesinin 1. fıkrasında, yönetim kurulunun, anonim şirketlerin esas mukavelesiyle tayin edilebileceği veya genel kurul tarafından en az üç kişiden ibaret olmak üzere belirlenebileceği, 314. maddesinde ise, yönetim kurulu üyelerinin en çok üç yıl için seçileceği hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, … A.Ş. adına adına takdir komisyonu kararına istinaden düzenlenen ihbarnamelerin yükümlü kurumun iş merkezinde faaliyette olmadığının yoklama fişi ile tespit edildiğinden bahisle yönetim kurulu başkanı sıfatıyla …’a tebliğ edildiği, tebliğ edilen ihbarnamelere karşı süresinde dava açılmaması üzerine dava konusu ödeme emirlerinin düzenlenerek yine …’a 27.10.2007 tarihinde tebliğ edildiği, bunun üzerine … tarafından … A.Ş. adına bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesi ekinde yer alan … Noterliğinin … sayılı sirkülerinin incelenmesinden, davacı şirketin … tarih ve … sayılı kararı ile …’ın münferit imzasıyla üç yıl süreli olarak yönetim kurulu başkanlığına atandığı, bu tarihten sonra şirketin genel kurulu toplantısı yapmadığı ve bu nedenle yeni yönetim kurulunun oluşturulamadığı görülmektedir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunda, anonim şirkette görev süresi biten yönetim kurulunun yerine yeni yönetim kurulu seçilmemesi durumu düzenlenmemiş, sadece anılan Kanunun 435. maddesinde, şirketin kanunen lüzumlu organlarından biri mevcut olmaz yahut genel kurul toplanamazsa, pay sahiplerinden veya şirket alacaklılarından birinin yahut Ticaret Vekâletinin talebi üzerine, mahkeme tarafından şirketin feshine karar verileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan maddede yazılı kişiler tarafından şirketin feshinin istenilmemesi durumunda ise şirketi temsiline ilişkin olarak nasıl bir yol izleneceğine ilişkin bir düzenleme getirilmemiştir. Bunun yanısıra, 6762 sayılı Kanunun 312. ve devamı maddelerinin incelenmesinden, yönetim kurulunun bu sıfatının kendiliğinden düşeceğine dair bir hüküm bulunmaması nedeniyle yönetim kurulunun yeni yönetim kurulu seçilene kadar görevine devam edeceğinin kabulü gerekmektedir. Zira, bu durumda yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin bitmesiyle şirketin kendiliğinden organsız kaldığından söz etme imkanı bulunmamaktadır.
Olayda davacı şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirketin son yönetim kurulu başkanına tebliğ edilmiş olmasına karşın ödeme emrine karşı dava açabilecek olan yönetim kurulunun henüz oluşturulmadığı görüldüğünden, yeni yönetim kurulu henüz teşekkül ettirilemediği durumlarda borçlu şirketin haklarını doğrudan etkileyen ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde şirketin son yönetim kurulunun ve yönetim kurulu başkanının yetkili olduğunun kabulü gerekeceğinden, ödeme emirlerine karşı dava açma süresi içinde şirketin son yönetim kurulu başkanı…tarafından açılan davada şirket adına dava açan …’ın yetkili olduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu durumda henüz yeni yönetim kurulu oluşmadan tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı şirketi temsilen son kanuni temsilci tarafından açılan davanın ehliyetli kişi tarafından açılmış bir dava olarak kabulü ile işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın ehliyet yönünden reddinde yasal isabet bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne … Vergi Mahkemesinin…tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 3.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.