Danıştay Kararı 9. Daire 2007/6016 E. 2008/3170 K. 17.06.2008 T.

9. Daire         2007/6016 E.  ,  2008/3170 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2007/6016
Karar No: 2008/3170

Temyiz İsteminde Bulunan : Çekirge Vergi Dairesi Müdürlüğü/BURSA
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı Odanın hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen inceleme raporuna istinaden 2005/Mart dönemi için tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendinde, genel ve katma bütçeli idarelerce il özel idarelerine, belediyelere ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan ve işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerin Katma Değer Vergisine tabi olduğunun belirtildiği, 6235 sayılı Türkiye Mühendisler ve Mimarlar Odası Birliği Kanununun 2. maddesinde ise, Birliğin, mesleğin genel menfaatleri ile ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak meslek mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını karşılamak gibi amaçlarının olduğu, aynı maddenin son bendinde ise, birlik ve organlarının kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacaklarının hükme bağlandığı, buna göre Odalar Birliğinin ticari faaliyette bulunmasının yasal olarak engellendiği, inceleme elemanı tarafından davacı odanın Bursa Şubesinin çeşitli firma ve şahısların taleplerine istinaden bedeli mukabilinde topraklama testi ve rapor düzenlediği, bu hizmetler karşılığı gelir ve giderleri olduğu tespit edilmiş ise de; ticari gaye ile yürütülen bir işletme oluşturmayan … Mühendisleri Odasının, yukarıda yer alan Kanun gereği resmi ve özel makamlara yardım ve hayatiyetini devam ettirebilmek yönünde gelir elde etmek maksadıyla yürüttüğü bilirkişilik ve denetim hizmetlerinin ve bu nedenle elde ettiği gelirlerin kazanç olarak kabulü mümkün olmadığından, davacı adına salınan vergilerde ve kesilen cezalarda yasal isabet görülmediği gerekçesiyle kabul eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davacı odanın faaliyetinin ticari nitelikte ve vergiye tabi olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ün Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Davacı Odanın hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen inceleme raporuna istinaden tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden vergi mahkemesi kararının vergi dairesi müdürlüğünce temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Anayasa’nın 73 üncü maddesinde herkesin kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış, 135 nci maddesinde ise kamu kurum niteliğindeki meslek kuruluşlarının, belirli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile Kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleri olarak tanımlanmıştır.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu’nun 2 nci maddesinde, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak, meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı, normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkında görüş ve düşüncelerini bildirmek birliğinin kuruluş amaçları arasında sayılmış, aynı Kanunun 19 uncu maddesinde de odaların , bu Kanunun 2 nci maddesinde belirtilen amaç için Birlik Umumi Heyetince kararlaştırılan işlerden yalnız Odalarını ilgilendiren kısımlar ile görevlendirilecekleri belirtilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1.maddesinin 3.fıkrasının (g) bendinde “Genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, hertürlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan ve işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin katma değer vergisine tabi olduğu, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde ise, sermaye şirketleri, kooperatifler iktisadi kamu müesseseleri, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıklarının kazançlarının kurumlar vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Yukarıda anılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1 inci maddesinde mükellefler arasında sayılmamasının, bu kuruluşların; Anayasa, kuruluş kanunu ve diğer mevzuatta kendilerine verilmiş görevler ve amaçları doğrultusunda yürüttükleri faaliyetler bakımından kurumlar vergisine tabi olmadığı anlamını taşıyacağı ancak, faaliyetlerinin tamamının kurumlar vergisi kapsamı dışında bulunduğu anlamına gelmediği, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, bunun dışındaki faaliyetleri bakımından ise vergi uygulamalarında derneklere uygulanan hükümlere tabi olacakları sonucuna varılmaktadır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bu faaliyetlerinin vergi kapsamı dışında bırakılması halinde, kar amaçlı işletmelere göre, vergi miktarı kadar, avantaj sağlanmış olacaktır. Bu durumda rekabet eşitliği bozulacaktır.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun iktisadi kamu müesseseleriyle ilgili gerekçesinde, iktisadi mahiyetteki işletmelerin karakteristik vasıflarının, işletmenin mevzuunun ve faaliyetinin tedavül ekonomisine iştiraki tazammun etmesi (satış veya ücret karşılığında iş yapılması gibi) ve faaliyetin devamlı olması şeklinde açıklanmıştır.
Olayda davacı Odanın çeşitli firma ve şahısların talepleri üzerine bedeli mukabilinde topraklama testi ve rapor düzenlediği, bu hizmetler karşılığında makbuz mukabili belirli bir bedel alındığı ve bu faaliyetin icrasına ilişkin giderlerinin bulunduğu anlaşılmakta olup, devamlılık arzeden ve ticari nitelikteki bu faaliyetin katma değer vergisine tabi olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle davacı Odanın faaliyetin ticari nitelikte olmadığı ve dolayısıyla katma değer vergisine tabi olmadığı yolunda verilen vergi mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 17.6.2008 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

Karşı Oy : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.