Danıştay Kararı 9. Daire 2007/5512 E. 2009/5274 K. 23.12.2009 T.

9. Daire         2007/5512 E.  ,  2009/5274 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2007/5512
Karar No: 2009/5274

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Rıhtım Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü – İSTANBUL
İstemin Özeti : Davacı adına tahakkuk ettirilen icra tahsil harcının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip nolu ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 15. maddesinde “İcra ve iflas harçlarını kanun tayin eder. Kanunda hilafı yazılı değilse, bütün harç ve masraflar borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur.” hükmüne yer verildiği, dosyanın incelenmesinden, davacının taşınmazına Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna olan borcu nedeniyle haciz konulduğu, yapılan ihale sonucunda taşınmazın ilgili fona satışının gerçekleştiği, bunun üzerine icra tahsil harcının satılan taşınmazın sahibi olan borçludan tahsili yoluna gidildiğinin anlaşıldığı, yukarıda anılan Kanun maddesinde icra harcının borçludan tahsil edileceğinin düzenlendiği, bu düzenleme doğrultusunda icra müdürlüğünce hüküm altına alınan harcın tahsili amacıyla düzenlen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın; icra tahsil harcının alacaklı konumundaki Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan alınması gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Dava konusu ödeme emrine konu icra tahsil harcının 492 sayılı Harçlar Kanununun 28.maddesinin 1-b bendine göre istendiği, bu harcı asıl mükellefinin aynı Kanunun 11.maddesinin 1. fıkrasına göre harca mevzu olan icra takibinin yapılmasını isteyen alacaklı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu olduğundan davacıdan istenilmesinde isabet bulunmadığı ve bu nedenle vergi mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta, davacı adına icra tahsil harcının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip nolu ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 11. maddesinde genel olarak yargı harçlarını davayı veya harca mevzu olan işlemin yapılmasını isteyen kişilerin ödemekle mükellef olduğunun hükme bağlandığı, aynı Kanunu 28. maddesinin 1-b bendinde ise, İcra takiplerinde Tahsil harcının alacağın ödenmesi sırasında, ödeme yapılmayan hallerde harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödeneceği düzenlenmiştir.
Harç, yapılan bir hizmet karşılığı olarak Devletin aldığı bir paradır. 492 sayılı Kanunun 28.maddesinin 1-b bendine göre alacaklıya yapılan hizmet, kendisine yapılan ödemedir. Tahsil harcı da, bu hizmete yönelik ve alacaklıya yapılan ödeme sırasında alınmakta olup, bu harcın yükümlüsü 492 sayılı Kanunun 11. maddesine göre harca mevzu olan işlemin yapılmasını isteyen alacaklıdır.
Dosyanın incelenmesinden, … İcra Müdürlüğünün E:… nolu dosyası ile yapılan icra takibi sonucunda, davacı adına kayıtlı daireye Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna olan borcu nedeniyle haciz konulduğu, davacıdan olan alacağı nedeniyle … İcra Müdürlüğünün … talimat sayılı dosyası ile dairenin alacaklı fona … TL satıldığı, 492 sayılı Kanunun 28.maddesinin 1-b bendi uyarınca alınan icra tahsil harcının borçlu olan davacıdan tahsiline ilişkin harç tahsil müzekkeresinin İcra müdürlüğünce vergi dairesine gönderilmesi üzerine dava konusu ödeme emrinin düzenlediği anlaşılmıştır.
Olayda, Tasarruf Sigorta Mevduatı Fonunun davacıdan olan alacağının tahsili amacıyla icra takibine başvurduğu, yapılan icra takibi sonucunda davacı adına kayıtlı taşınmaza haciz konulduğu, söz konusu taşınmazı alacağına mahsuben anılan fon tarafından satın alındığı görülmekte olup, yukarı anılan yasal düzenleme doğrultusunda tahsil harcının alınmasını gerektiren hizmetin yapılması alacaklı konumdaki fon tarafından istenildiği, bu durumda tahsil harcının yükümlüsünün borçlu konumundaki davacı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, İcra İflas Kanunu hükümlerini olaya uygulayarak tahsil harcının borçlu konumundaki davacıdan alınması icab ettiği gerekçesiyle davayı reddeden vergi mahkemesi kararınında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin…tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 23.12.2009 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

Karşı Oy : Olayda; … İcra Müdürlüğünün E:… nolu dosyası ile yapılan icra takibi sonucunda, davacı adına kayıtlı daireye Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna olan borcu nedeniyle haciz konulduğu, davacıdan olan alacağı nedeniyle…İcra Müdürlüğünün…talimat sayılı dosyası ile dairenin alacaklı fona …TL satıldığı, … İcra Müdürlüğü’nün harç tahsil müzekkeresine istinaden tahsil harcının tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlediği anlaşılmış olup, davacının harcın mükellefi olup olmayacağı hususunun bu aşamada incelenmesi sözkonusu olamayıp, ancak şikayet yolu ile icra hakimliğine yapılacak itirazda ileri sürülebileceğinden, Vergi Mahkemesince davacının tahsil harcının mükellefi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi sonucu itibarıyla yerindedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının yukarıda anılan gerekçe ile onanması gerektiği görüşüyle karara karşıyım.