Danıştay Kararı 9. Daire 2007/4939 E. 2009/5111 K. 21.12.2009 T.

9. Daire         2007/4939 E.  ,  2009/5111 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2007/4939
Karar No: 2009/5111

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar :
1) …
2) Yıldırım Vergi Dairesi Müdürlüğü – BURSA

İstemin Özeti : Davacı şirketin 2004 ve 2005 yıllarına ait hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporlarına dayanılarak 2004/Haziran, Temmuz ve 2005/Nisan-Temmuz dönemlerine ilişkin olarak re’sen salınan katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davayı; dava dilekçesinin incelenmesinden, salınan katma değer vergilerine bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezalarının dava konusu edilmediği anlaşıldığından, Mahkemelerince vergi ziyaı cezalarına ilişkin olarak herhangi bir inceleme yapılmayarak işin esasına geçildiği, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13/a maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere bu amaçla yapılan deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçlarının teslimlerinin, bu araçların imal ve inşaası ile ilgili olarak yapılan teslim ve hizmetler ile bunların tadili, onarım ve bakımı şeklinde ortaya çıkan hizmetlerin vergiden müstesna olduğunun hükme bağlandığı, dosyanın incelenmesinden, faaliyet konuları arasında yat turizmi ile ilgili olarak her türlü deniz taşıtlarını almak, kiralamak veya kiraya vermek, deniz taşıtlarını inşa ettirmek, alım-satımı ile ithalat-ihracatını yapmak olan davacı şirketin 31.5.2004 tarihli dilekçesi ile davalı idareden 3065 sayılı Kanunun 13/a maddesi gereğince katma değer vergisi istisnasından yararlanabilmek için “katma değer vergisi istisna belgesi” talep ettiği, vergi dairesi müdürlüğünce bu talebi uygun bulunarak,…tarihli belgenin verildiği, 2.7.2004 tarihinde Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı … Liman Başkanlığı Gemi Sicil Memurluğu tarafından … isimli yatın davacı şirket adına tescil edildiği ve davacı şirketin bu yata ilişkin olarak imal ve inşa giderleri yaparak katma değer vergisi istisnasından yararlandığı, 2004 yılına ilişkin olarak yapılan incelemede davacı şirketin 48 seri nolu Katma Değer Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde belirtildiği şekilde yat işletmeciliği faaliyetini sürekli ve mutad halde yapmadığı, bu yatın 12.4.2005 tarihinde satıldığı ve sicil kaydının silindiği, istisna belgesi alınarak yatın inşa edilmesi ile elden çıkarılması arasında geçen sürede herhangi bir faaliyette bulunmadığının tespiti üzerine katma değer vergisi istisnasından yersiz yere yararlandığından bahisle 48 nolu Katma Değer Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin müteselsil sorumluluk bölümünde belirtildiği şekilde istisna edilen katma değer vergisinin vergi ziyaı cezalı olarak istenildiği ve davacı şirketin katma değer vergisi istisnası uygulanmasını gerektiren şartları taşımadığı, bu durumda, istisnadan yararlanarak aldığı mal ve hizmetlere ilişkin olarak düzenlenen faturaların gerçeği yansıtmadığından bahisle de 2004 yılına ilişkin olarak özel usulsüzlük cezasının kesildiğinin anlaşıldığı, ancak, 3065 sayılı Kanunun 13/a maddesi uyarınca sözkonusu yatın imal ve inşaası ile ilgili olarak yapılan teslim ve hizmetler ile bunların tadili, onarım ve bakımı katma değer vergisi yönünden istisna kapsamında bulunduğundan, davacı şirket adına ilgili Genel Tebliğ uyarınca yatın alınması ile satılması arasında faaliyetinin sürekli ve mutad halde yapılmadığından bahisle salınan katma değer vergisinde ve kesilen özel usulsüzlük cezasında isabet görülmediği, yatın liman sicilinden kaydı 12.4.2005 tarihinde silindiği halde satış faturasının 5.10.2005 tarihinde düzenlenmesi nedeniyle yatın satış işlemine esas tutarının 2005/Ekim dönemi matrahından çıkarılarak 2005/Nisan dönemi matrahına eklenmesi suretiyle salınan katma değer vergisinde isabetsizlik görülmediği, satış faturasının satış tarihinden itibaren 7 gün içinde düzenlenmemesi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasına gelince; davacı şirketin satış faturasını 2005/Nisan döneminde düzenlemesi gerekirken, 2005/Ekim döneminde düzenlediği hususunda ihtilaf bulunmadığından, salınan katma değer vergisinde ve kesilen özel usulsüzlük cezasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle kısmen kabul ederek 2004/Haziran, Temmuz dönemleri için salınan katma değer vergisini ve kesilen özel usulsüzlük cezasını terkin eden, 2005/Nisan-Temmuz dönemi için salınan katma değer vergisini ve kesilen özel usulsüzlük cezasını onayan … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davacı şirket tarafından; Vergi Mahkemesince kesilen vergi ziyaı cezaları hakkında da hüküm tesis edilmesinin gerektiği, yatın fiili satışı 2005/Ekim döneminde gerçekleştiğinden, faturanın bu dönemde düzenlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davalı idare tarafından ise; 2004/Haziran, Temmuz dönemleri için salınan katma değer vergisi ile özel usulsüzlük cezasının da onanmasının gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Davacı şirket tarafından savunma verilmemiştir. Davalı idare tarafından ise, karşı taraf temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemlerin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından tarafların temyiz istemlerinin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemlerine ilişkin dilekçelerde ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, davacı temyiz isteminin oybirliği ile reddine, davalı idare temyiz isteminin oyçokluğu ile reddine ve kararın onanmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı 3 sayılı Tarife uyarınca hesaplanacak ilam harcının temyiz isteminde bulunan davacı şirketten alınmasına 21.12.2009 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY : Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket adına … tarih ve … sayılı katma değer vergisi istisna belgesi düzenlendiği ve 3065 sayılı Yasanın 13/a maddesinde düzenlenen istisnadan yararlanılarak imal edilen yatın 2.7.2004 tarihinde davacı şirket adına tescil edildiği, 12.4.2005 tarihinde aynı yatın … adına satış işleminin yapılması nedeniyle aynı tarih itibarıyle davacı şirket adına olan sicil kaydının terkin edilerek alıcı adına tescil işleminin yapıldığı, davacı şirketin 12.4.2005 tarihine kadar yat işletmeciliği faaliyetinde bulunmadığı, ibraz edilen faturaların 12.4.2005 tarihinden sonraki tarihleri taşıdığı anlaşıldığından ve yatın sadece aktife kayıtlı olması 3065 sayılı Yasanın 13/a maddesinin uygulanmasını gerektirmeyeceğinden, vergi mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulü gerektiği oyu ile karara bu yönden katılmıyorum.