9. Daire 2007/4659 E. , 2009/321 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2007/4659
Karar No: 2009/321
Temyiz İsteminde Bulunan : Erciyes Vergi Dairesi Müdürlüğü – KAYSERİ
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Davacı şirket adına tesis edilen ihtiyati haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin yüksek matrahlı katma değer vergisi beyan ettiği halde ödenecek katma değer vergisi çıkmadığının tespit edilmesi üzerine başlanılan incelemede, ilk tespit ve hesaplamalara göre bulunan amme alacağının güvence altına alınması için 6183 sayılı Kanunun 13/1-3. maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz işlemi tesis edildiğinin anlaşıldığı, olayda ihtiyati haciz kararı alınabilmesi için mahallin en büyük memurunun kararının mevcudiyeti gerekli iken Vergi Dairesi Başkanının 20.10.2006 tarihli ‘Olur’u ile ihtiyati haciz kararının alınmış olduğu görüldüğünden yetkisiz kişilerce alınan ihtiyati haciz kararında şekil yönünden hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle kabul ederek ihtiyati haciz işlemini iptal eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; 5345 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca vergi ile ilgili işlerde mahallin en büyük memuruna yapılan atıfların vergi dairesi başkanına yapılmış sayılacağının hükme bağlandığı, ihtiyati haciz işleminin yasaya uygun olduğu ileri sürerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Duruşma istemi 2577 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi;
Uyuşmazlık, davacı şirket hakkında tesis edilen ihtiyati haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
6183 sayılı Yasanın 13. maddesinde ihtiyati haczi gerektiren hallerden herhangi birinin mevcudiyeti bulunduğunda hiç müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla, haczin ne surette yapılacağına dair olan hükümlere göre; derhal tatbik olunacağı hüküm altına alınmıştır.
5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 33. maddesinde, diğer mevzuatta Gelirler Genel Müdürlüğüne yapılmış olan atıflar ilgisine göre Gelir İdaresi Başkanlığına; Gelirler Genel Müdürüne yapılmış atıflar Gelir İdaresi Başkanına; Başkanlığın görev alanına giren konularda mülki idare amirlerine, mahallin en büyük memuruna, ilin en büyük malmemuruna, defterdara, ve defterdarlığa yapılmış atıflar ilgisine göre vergi dairesi başkanına ve başkanlığına, vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde vergi dairesi veya vergi dairesi müdürlüğüne; gelir müdürlüğüne, takdir komisyonu başkanı veya başkanlığına, tahsil dairesine, mal müdürü veya müdürlüğüne yapılmış atıflar ilgisine göre vergi dairesi başkanına ve başkanlığına veya ilgili müdür veya müdürlüğüne; vergi kontrol memuruna yapılmış atıflar ise vergi denetmenine yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda anılan kanun hükümleri birlikte değerlendirildiğinde 6183 sayılı Yasanın 13. maddesinde ihtiyati haciz kararını alacak makam olarak ifade edilen mahallin en büyük memurunun ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde vergi dairesi müdürü olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, Başkanlığın görev alanında sayılan amme alacağının tahsili kapsamına görülen ihtiyati haciz işlemi konusunda Vergi Dairesi Başkanlığının 20.10.2006 tarihli ihtiyati haciz kararında yetki ve şekil yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından işin esasına girerek dosyanın incelenmesi gerekirken, davayı şekil yönünden reddeden vergi mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 29.1.2009 tarihinde esasta oybirliği, usulde oyçokluğu ile karar verildi.
Karşı Oy (X) : 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun geçici 5’inci maddesinde, kurulacak vergi dairesi başkanlıklarının faaliyete geçmesiyle birlikte vergi dairesi müdürlükleri ile gelir müdürlüklerinin ilgili vergi dairesi başkanlığına bağlanmış sayılacağı; mal müdürlükleri bünyesinde bulunan bağlı vergi dairelerinin ise vergi dairesi başkanlığı birimi haline dönüştürülünceye kadar defterdarlıklara bağlı olarak faaliyetlerine devam edecekleri hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, vergi dairesi başkanlıklarının faaliyete geçirildiği 16.9.2005 tarihinden sonra açılan davalarda, 5345 sayılı Kanunun 24’üncü maddesine göre, vergi uyuşmazlıklarını takip ve yargısal işlem yapma yetkisi, vergi dairesi başkanlıklarına, bu başkanlıkların bulunmadığı yerlerde vergi dairesi müdürlüklerine ve aynı Kanunun geçici 5’inci maddesi kapsamındaki vergi dairesi müdürlüklerine aittir. 5345 sayılı Kanunda, dava takip ve yargısal işlemler yapma yetkisinin, yetkinin sahibi olduğunu açıkladığımız idari birimler tarafından alt idari birimlere devrine izin veren bir düzenleme yoktur.
Bu açıklamalar karşısında, Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığına bağlı vergi dairesi müdürlüğü olan ve bu nedenle, Vergi Dairesi Başkanlığının faaliyete geçtiği 16.9.2005 tarihinden sonra açılan idari davalar ile bu davalarda verilecek kararlara karşı gidilen kanun yollarında taraf olma ehliyeti bulunmayan ve bu konuda kendisine yetki devri de yapılamayacak olan Erciyes Vergi Dairesi Müdürlüğü husumetiyle dava dosyasının tekemmül ettirilmesinde ve aynı müdürlük tarafından temyiz isteminde bulunulmasına karşın, Mahkemece, herhangi bir incelemeye tabi tutulmaksızın, dosyanın Danıştaya gönderilmesinde 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu Hükümlerine uyarlık görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, 2577 Sayılı Kanunun 48. maddesi uyarınca işlem yapılarak, bir başka anlatımla Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı husumetiyle dava dosyasının tekemmülünün sağlanmasından sonra Danıştaya gönderilmek üzere dosyanın, Vergi Mahkemesine gönderilmesi gerektiği oyuyla karara usul yönünden katılmıyorum.