Danıştay Kararı 9. Daire 2006/2651 E. 2006/3101 K. 13.07.2006 T.

9. Daire         2006/2651 E.  ,  2006/3101 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2006/2651
Karar No: 2006/3101

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Bağcılar Belediye Başkanlığı – Bağcılar/ İSTANBUL
Vekili : …
İstemin Özeti : … İlçesi, … Mahallesinde bulunan … Caddesi ile … ve … Sokaklarındaki arsalar için asgari ölçüde m² birim değer tespitine ilişkin takdir komisyonu kararının iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın tetkikinden, … Odaları Birliğinin … tarih ve … sayılı yazıları ile … İlçesi … Odası’nın tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle … İlçesinin … Odası Başkanlığına bağlandığı, ziraat odalarının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 49.maddesinde belirtilen dava açabilmeye yetkili kuruluşlar içinde yer aldığı, söz konusu maddede takdir kararlarının adı geçen kuruluşlara tebliğ edileceğinin belirtildiği, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1.fıkrasının (a) bendi hükmü uyarınca iptal davası açılabilmesi için davacının davanın konusunu oluşturan işlemle hukuken korunması gereken bir menfaat bağının bulunması gerektiği, olayda, odaya bağlı ve zirai faaliyette bulunan üyelerin Bağcılar Belediyesi hudutları içerisinde zirai faaliyetlerinin bulunmadığı ve böylece açılan davanın zirai faaliyet alanlarını kapsamadığı anlaşıldığından davacının bu davayı açmakta ehliyetinin bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle ehliyet yönünden reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; 213 sayılı Vergi Usul Kanun’unun mükerrer 49.maddesi uyarınca dava açma ehliyetinin olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’nın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 49. maddesine göre arsa m2 birim değerlerine karşı ilçe ziraat odaları dava açabileceğinden, davayı ehliyet yönünden reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, … ili, … ilçesi, … Mahallesinde bulunan arsalar için asgari ölçüde m² birim değer tespitine ilişkin takdir komisyonu kararının … ilçesi … Odasının tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle … Odası Başkanlığına tebliğ edildiği, davacı … Odası’nın takdir komisyonu kararına muttali olması üzerine … Odaları Birliğinin … tarih ve … sayılı yazıları ile Bağcılar İlçesinin odalarına bağlanması nedeniyle kararın … Caddesi ile … ve … Sokaklarındaki arsalar için belirlenen asgari m² birim değerlerine ilişkin kısmının iptali istemiyle dava açıldığı, Vergi Mahkemesince … Odasının 213 sayılı Vergi Usul Kanun’unun 49. maddesi uyarınca dava açabileceği kabul edilmekle beraber davacının hukuken korunması gereken bir menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddedilmesi üzerine de mahkeme kararının bozulması istemiyle temyize başvurulduğu anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4751 sayılı kanunun 1/A maddesiyle değişen mükerrer 49. maddesinde; Takdir komisyonlarının arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin dört yılda bir yapacakları takdirler, tarh ve tahakkuk işleminin yapılacağı sürenin başlangıcında en az altı ay önce karara bağlanarak, arsalara ait olanların takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanların il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odasına ve belediyelere imza karşılığında verileceği, takdir komisyonlarının kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller, ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıklarının onbeş gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilecekleri, vergi mahkemelerince verilecek kararlar aleyhine onbeş gün içinde Danıştaya başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun’un 72. maddesinde ise, arsalara ait asgari ölçüde birim değer tespitinde takdir komisyonunun belediye başkanı veya tevkil edeceği memurun başkanlığı altında belediyenin yetkili bir memuru ile tapu sicil müdürü veya tevkil edeceği bir memur ve ticaret odasınca seçilmiş bir üye ile ilgili mahalle ve köyün muhtarından kurulacağı belirtilmiştir.
Kanun koyucu arsalara ait asgari ölçüde birim değer tespiti için oluşturulan takdir komisyonunda ziraat odasınca seçilmiş bir üyenin bulunmasını zorunlu kılmamış ise de arsalara ait takdirlerin, takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ziraat odalarına imza karşılığında verilmesini öngörmüş, kendilerine takdir komisyonu kararı tebliği edilen teşekküllerin vergi mahkemesinde dava açabileceklerini açıkça belirtmiştir.

Bu durumda arsa m² birim değerlerine ilişkin takdir komisyonu kararlarına karşı ziraat odalarının herhangi bir menfaat şartı aranmaksızın dava açabilecekleri yasa ile öngörüldüğüden işin esası inelenerek karar verilmesi gerekirken davayı ehliyet yönünden reddeden vergi mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 13.7.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.