Danıştay Kararı 9. Daire 2006/1362 E. 2007/2231 K. 07.06.2007 T.

9. Daire         2006/1362 E.  ,  2007/2231 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2006/1362
Karar No: 2007/2231

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Ankara İl Özel İdaresi – ANKARA
İstemin Özeti : Yükümlü şirketten …- TL taşocağı rüsumu, …-TL karar harcı ve … TL ruhsat harcı istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı İl Daimi Encümeni kararının iptali isteminin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı İl Özel İdare Müdürlüğü işleminin iptali ve istenilen bedellerin kaldırılması istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacı şirket tarafından ruhsatlı kum ocağı çalıştırıldığı dönemde istihsal edilen ancak piyasaya arz edilmeyen stok malzeme miktarını … ve … Asliye Hukuk Mahkemesince tespit ettirildiğinin, tespit raporları da sunularak bu malzemeyi alabilmek için gerekli iznin verilmesinin istenilmesi üzerine İl Daimi Encümeninin … tarih ve … sayılı karar ile her bir stok için 2004 yılında …-TL rüsum bedeli alınmasına, diğer 2 yılda ise DİE tarafından açıklanan TEFE endeksine göre artırım yapılması kaydıyla 3 yıl süreyle çalışma izni verilmesine karar verildiğinin, bu karara dayanılarak toplam …-TL rüsum ve harç istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaliyle istenilen bedellerin kaldırılması istemiyle dava açıldığının anlaşıldığı, izin başvurusu 4.6.2004 tarihinde yapıldığından başvurunun Taşocakları Nizamnamesi hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, 5.6.2001 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren ve eski başvuruların Taşocakları Nizamnamesine göre değerlendirilmesini öngören Maden Kanununa göre işlem yapılması gerektiği yönündeki davacı iddialarında isabet bulunmadığı, Taşocakları Nizamnamesinin 18. maddesine göre ilk açılıştan itibaren 4 yıl geçtikten sonra maktu rüsum alınabileceği, nispi rüsumdan maktu rüsuma geçişte karşılıklı anlaşma şartı bulunduğu, maktu rüsuma geçildikten sonra rüsum miktarı hesaplanırken karşılıklı anlaşma şartı gerekmediği, olayda, Asliye Hukuk Mahkemelerince tespit edilmiş 7 stok yığın malzemenin alınması için ekonomik koşullar ve diğer etkenler gözönünde tutularak belirlenen rüsum bedelinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; alınmak istenen malzemenin rüsumunun zaten ödenmiş olduğu, başvurularının Maden Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, Taşocakları Nizamnamesine göre değerlendirilmesi halinde de karşılıklı mutabakat kuralına uyulmadığı, bu nedenle istenen bedellerin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Ruhsatlı kum ocağı çalıştırıldığı dönemde istihsal edilen ancak piyasaya arz edilmeyen stok malzeme için 2004 yılı için istenen rüsum bedelinin uyuşmazlığa konu olduğu anlaşılmıştır.
Olayda Taşocakları Nizamnamesinin yürürlükte olduğu ve maktu rüsuma ilişkin şartların gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Ancak davacının ileri sürdüğü iddialar karşısında ocağın çalıştığı dönemde çıkarılan malzeme için rüsum ödenip ödenmediğinin araştırılması, ödenmemiş ise stok malzeme için istenilen rüsumun fahiş olup olmadığı hususunun bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle tesbiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, yükümlü şirketin daha önce ruhsatlı olarak işlettiği kum ocaklarından çıkararak yığın halinde kendi arazisine stokladığı malzemeyi almak için verilen izin karşılığı istenilen rüsum bedeli ve harçların iptali istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
Taşocakları Nizamnamesinin 18. maddesinde ocak işletmek için ruhsat veyahut ilmuhaber alanlardan ocak ürününün vapur iskeleleri veya tren istasyonuna veya ocak yerindeki kıymetinden taşıma giderleri ve işlenmiş ise işleme giderleri düşüldükten sonra kalan kıymeti üzerinden %5 nispi rüsum alınacağı hükmü getirilmiştir. Bu hüküm uyarınca taşocağı rüsumunun üretilen madde üzerinden ve üretildiği safhada alınacağı anlaşılmaktadır.
Olayda ise daha önce ruhsatlı olarak çalıştırılan dönemde taşocağından çıkarılan ve üretim aşamasında rüsumu ödenerek özel araziye taşınan malzemenin alınabilmesi için izin istenildiği anlaşıldığından, izin karşılığı rüsum ve harç istenilmesinde isabet bulunmayıp, temyiz isteminin kabulüyle davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Diğer yandan, davacı şirketin başvurusu bir taşocağı ruhsatı başvurusu olmadığı gibi, rüsum istenilen yer de bir taşocağı olmayıp daha önce ruhsatlı olarak çıkartılıp stok yapılan malzemenin bulunduğu ve mülkiyeti davacıya ait arazi olduğundan sözkonusu yer ruhsat alınması gereken yerlerden de olmadığından istemin rüsum ve harçlarda bu yönden de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta, yükümlü şirketin daha önce ruhsatlı olarak işlettiği kum ocaklarından çıkararak yığın halinde kendi arazisine stokladığı malzemeyi almak için verilen izin karşılığı istenilen rüsum bedeli ve harçların iptali istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
Taşocakları Nizamnamesinin 18. maddesinde ocak işletmek için ruhsat veyahut ilmuhaber alanlardan ocak ürününün vapur iskeleleri veya tren istasyonuna veya ocak yerindeki kıymetinden taşıma giderleri ve işlenmiş ise işleme giderleri düşüldükten sonra kalan kıymeti üzerinden %5 nispi rüsum alınacağı hükmü getirilmiştir.
Bu hüküm uyarınca taşocağı rüsumunun üretilen madde üzerinden ve üretildiği safhada alınacağı anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin ruhsatlı olarak işlettiği dönemde taşocaklarından çıkardığı kum malzemesini mülkiyeti kendisine ait araziye taşıyarak 7 yığın halinde stok yaptığı, ruhsatın bitiminden sonra ise stok yaptığı malzemenin alınabilmesi için izin verilmesi amacıyla davalı idareye başvurulduğu, davalı idare tarafından ise her bir yığın stok için yıllık …-TL karşılığı ruhsat verilerek ayrıca karar ve ruhsat harcı alınmasına karar verildiği, yükümlü şirket tarafından ise daha önce rüsumu ödenmiş malzeme için yeniden rüsum alınamayacağı, ayrıca istenilen rüsum miktarının belirleme yönteminin de hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek istenilen bedellerin iptalinin istenildiği anlaşılmaktadır.
Taşocakları Nizamnamesinin, yukarıda sözü edilen hükmü uyarınca taşocağı ruhsatına bağlı olarak işletilen yerlerden çıkarılan malzemeden alınacak nispi rüsum üretim aşamasında alınmakta olup, davacı şirket tarafından da stok yapılan malzemenin rüsumunun daha önce ödendiği ileri sürülmekte, buna karşılık davalı idare tarafından rüsumun ödenmediği veya eksik ödendiğine ilişkin bir itirazda bulunulmadığı görülmektedir.
Bu haliyle üretim aşamasında rüsumu ödenen malzeme için yeniden rüsum istenilmesinde isabet bulunmadığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle aksi yönde verilen vergi mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Diğer yandan, davacı şirketin başvurusu bir taşocağı ruhsatı başvurusu olmadığı gibi, rüsum istenilen yer de bir taşocağı olmayıp daha önce ruhsatlı olarak çıkartılıp stok yapılan malzemenin bulunduğu ve mülkiyeti davacıya ait arazi olduğundan sözkonusu yer ruhsat alınması gereken yerlerden de olmadığından istemin rüsum ve harçlarda bu yönden de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 7.6.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.