Danıştay Kararı 9. Daire 2006/1200 E. 2007/4857 K. 11.12.2007 T.

9. Daire         2006/1200 E.  ,  2007/4857 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2006/1200
Karar No: 2007/4857

Temyiz İsteminde Bulunan : … Belediye Başkanlığı – …
Vekilleri : …
Karşı Taraf : Adalet Bakanlığı adına … Cumhuriyet Başsavcılığı ….
İstemin Özeti : … İli, … Mahallesi, … ada, … sayıl parselde kayıtlı bulunan ve mülkiyeti Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İş Yurtları Kurumuna ait olan lojman binaları nedeniyle tesis edilen mükellefiyetin iptali ile bu mükellefiyet nedeniyle 2000-2005 yılları için tahakkuk ettirilen vergi ziyaı cezalı emlak vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun “daimi muaflıklar” başlıklı 4. maddesinde, katma bütçeli idarelere (mazbut vakıflar dahil), il özel idarelerine, belediyelere, köy tüzel kişiliğine, kanunla kurulan üniversitelere ve Devlete ait binaların bina vergisinden daimi olarak muaf olduklarının hükme bağlandığı, 4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanunun 7. maddesinin 4. fıkrasına göre, iş yurtları kurumuna ait malların Devlet malı sayılacağının belirtildiği, bu durumda Adalet Bakanlığı bünyesinde yer alan İş Yurtları Kurumuna ait binaların Devlet malı sayıldığı, Devlet mallarının da emlak vergisinden muaf olduğu, bu nedenle, işyurtlarına ait lojman binalarının emlak vergisinden muaf olması gerektiğinden, iş yurtları kurumu adına tesis edilen emlak vergisi mükellefiyeti ile bu mükellefiyet nedeniyle tahakkuk ettirilen vergi ve cezalarda hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek mükellefiyetin iptaline ve cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar veren … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; emlak vergisinden sadece genel ve katma bütçeli kurumların muaf tutulacağı, İş Yurtları Kurumunun 5018 sayılı Kanun gereğince özel bütçeli kurumlar arasında sayıldığından emlak vergisinden muaf tutulamayacağı, ayrıca personel lojmanlarının muafiyetten yararlanamayacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İş Yurtları Kurumu mülkiyetinde bulunan lojman binaları nedeniyle İş Yurtları Kurumu adına tesis edilen mükellefiyetin iptali ile bu mükellefiyet nedeniyle 2000-2005 yılları için tahakkuk ettirilen vergi ziyaı cezalı emlak vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, vergi mahkemesi kararının vergi ziyaı cezalı emlak vergisi tarhiyatına ilişkin hüküm fıkrasını kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.
İş Yurtları Kurumuna ait olan lojman binaları nedeniyle tesis edilen mükellefiyetin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına gelince;
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 3. maddesinde, verginin mükellefinin, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler olduğu hükme bağlanmıştır.
2992 sayılı Adalet Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 8. maddesinde, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, bakanlık ana hizmet birimleri arasında belirtilmiş, aynı Kanunun 11. maddesinde ise, ceza infaz kurumları ve tutukevlerini yönetmek, denetlemek ve hesap işlerini izlemek, 4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanunla verilen görevleri yerine getirmek Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmıştır.
4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanunun 1. maddesinde ise, işyurtları açmak ve bunların bütün mali ve idari işlerini bir merkezden düzenlemek ve yönetmek amacıyla Adalet Bakanlığına bağlı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşYurtları Kurumunun kurulduğu belirtilmiştir.
Bilindiği üzere, bakanlıkların merkez teşkilatı; bakanlıkların görev alanına giren hizmetlerin yürütülmesi, bu hizmetlerle ilgili amaç ve politikaların belirlenmesi, hizmetlerin planlanması ve hizmetlerin gerekli kaynakların sağlanması ve düzenlenmesi görevlerini yerine getirmek üzere kurulmuştur. Bakanlıkların ana hizmet birimleri ise, bakanlıkların görev alanına giren belli hizmetleri ve bu hizmetlere ilişkin faaliyetleri yürüten ve bu hizmet alanlarında uzmanlaşmış birimlerdir. Bakanlık ana hizmet birimlerinin ayrı bir mali ve hukuki varlıkları olmayıp bunlar ilgili bakanlığın kuruluş Kanununda öngörülen birimlerdir. Ancak, görevlerinin önemi ve özelliği dolayısıyla bazı Bakanlıkların bir kısım ana hizmetleri, özel bir kanun ile kurulan genel bütçe içerisinde ayrı bütçeye sahip olan Bakanlık bağlı kuruluşları tarafından yürütülmektedir. Bu bağlı kuruluşlar görevlerinin önemi ve özelliği dolayısıyla özel bir kanun ile kurulmuş ve çoğu kez genel bütçe içinde ayrı bir bütçeye sahip kılınmış olmalarına rağmen Devlet tüzel kişiliğinden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip bulunmayan ve Bakanlıkların merkez teşkilatı içerisinde örgütlenmiş birimlerdir.
Bu açıklamalar ve anılan Kanun hükümleri çerçevesinde, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İş Yurtları Kurumunun da kuruluş Kanununda, kendisine verilen görevleri yerine getirmek amacıyla Adalet Bakanlığına bağlı bir kurum olarak kurulduğu görülmektedir. Bunun yanısıra, davalı idarece temyiz dilekçesinde, İş Yurtları kurumunun 5018 sayılı Kanun eki cetvelde özel bütçeli kuruluşlar arasında sayıldığından emlak vergisinden muaf tutulamayacağı iddia edilmiş ise de, anılan Kurumun, kuruluş Kanununun 10. maddesinde, 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununa tabi olmadığı belirtilmesine, 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununu yürürlükten kaldıran 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu eki (II) sayılı cetvelde, özel bütçeli kuruluşlar arasında sayılmasına rağmen Kurum hakkında getirilen bu düzenleme yukarıda da belirtildiği üzere görevinin önemi ve özelliği ile Kuruma yüklenen görevlerin en iyi şekilde yerine getirilmesini sağlamak amacıyla getirilen bir düzenleme olup bunun dışında anılan Kuruma ayrı bir tüzel kişilik kazandırmamakta, Adalet Bakanlığının merkez teşkilatında yer alan bir bakanlık bağlı kuruluşu olma özelliğini ortadan kaldırmamaktadır.
Bu durumda, dava konusu taşınmazların maliki durumunda olan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İş Yurtları Kurumunun, tüzel kişiliği bulunmayan ve Adalet Bakanlığı bağlı kuruluşu durumunda bulunması nedeniyle adına mükellefiyet tesis edilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, İş Yurtları Kurumu adına tesis edilen mükellefiyetin iptaline ilişkin hüküm fıkrası sonucu itibariyle yerinde görüldüğünden Mahkeme kararına yönelik davalı idare temyiz isteminde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına, … YTL ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 11.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.