Danıştay Kararı 9. Daire 2005/5384 E. 2006/1313 K. 13.04.2006 T.

9. Daire         2005/5384 E.  ,  2006/1313 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2005/5384
Karar No: 2006/1313

Temyiz İsteminde Bulunan : … Vakfı
Vekili : …
Karşı Taraf : Konak Belediye Başkanlığı – İZMİR
Vekili : …
İstemin Özeti : Bakanlar Kurulu Kararı ile kendisine vergi muafiyeti tanınan davacı vakıf adına 2003 yılı için yapılan bina ve emlak vergilerine ilişkin tarhiyatların kaldırılması istemiyle açılan davayı; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 4/m bendi uyarınca Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ait binaların vakıf senedindeki cihete tahsis edilmek şartıyla emlak vergisi muafiyetinden faydalanacak binalar arasında sayıldığı, uyuşmazlığın çözümünde gerekli görüldüğünden, Mahkemelerince verilen ara kararları ile getirtilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacı vakfa ait binaların vakıf senedinde yazılı amaca tahsis edildiği ve eğitim hizmetlerinin ifasında kullanıldığı konusunun tartışmasız olduğu, ancak söz konusu binaların vakfın iktisadi işletmesi konumunda bulunan … Lisesi, … Anaokulu, ve … İlköğretim Okulu’na kiraya verildiği, karşılığında da aylar itibarıyla kira bedeli tahakkuk ettirilerek tahsil edildiğinin anlaşıldığı, davacı vakfın söz konusu binaları kendi iktisadi işletmelerine veya başka okullara kiraya vermesi durumu arasında kiracılık ilişkisi açısından herhangi bir fark bulunmadığı, her ikisinde de kiracının ticari bir işletme olarak faaliyetini sürdüren ve vergi mükellefi olan özel öğretim kurumu olduğu, vakfın bu okullar üzerinde ayrıca yönetim ve denetim yetkisine haiz olmasının aradaki organik ve işlevsel farklılığı etkilemediği, bu nedenle davacı vakıfla iktisadi işletme niteliğindeki okulların bir bütünlük oluşturduğu, bunlar gerçekte aynı kişilik oldukları ve aralarında kiracılık ilişkisinin olamayacağı, elde edilen kira gelirlerinin bu okullara yardım için kullanıldığı yönündeki iddiaların hukuki geçerliliği bulunmadığı, diğer taraftan vakfa ait olan ve üzerinde uyuşmazlık konusu dönemde vakıf senedindeki amaca tahsis edilmiş bina bulunmayan arsalarla ilgili olarak Emlak Vergisi Kanununda herhangi bir muafiyet öngörülmediğinden söz konusu arsalarla ilgili muafiyet iddialarının da yasal dayanağı olmadığı, bu durumda emlak vergisi muafiyetinden yararlanmak için Yasada öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacı adına ikmalen tarh edilen bina ve arsa vergilerinde yasal isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; vakıfla okullar arasında kira akdi bulunmadığı, dolayısıyla muafiyet kapsamında olunduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi : Davacı vakfa ait arsalar nedeni ile yapılan tarhiyat yönünden yasal düzenlemelerde herhangi bir emlak vergisi muafiyeti öngörülmediğinden, Mahkeme kararının bu hususa ilişkin hüküm fıkrasının onanması gerektiği, bina vergisi yönünden yapılan tarhiyat açısından ise 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 4/m maddesinde öngörülen şartları taşıdığından davacı vakfın muaf olduğu anlaşıldığından Vergi Mahkemesi kararının bu hususa ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacı vakfa ait bir kısım taşınmaz için ikmalen salınan 2003 yılı bina ve arsa vergisi tarhiyatlarına ilişkindir.
Vergi Mahkemesi kararının, arsa vergisi tarhiyatına ilişkin hüküm fıkrasının dayandığı hukuki ve kanuni nedenler Dairemizce de uygun bulunduğundan, davacı tarafından ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bu kısmını kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.
Vergi Mahkemesi kararının bina vergisi tarhiyatına ilişkin kısmına gelince;
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun “Daimi Muaflıklar” başlıklı 4. maddesinde maddede yazılı binaların “kiraya verilmemek (24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun kapsamında yapılan işletme hakkı devirleri hariç) şartıyla” bina vergisinden daimi olarak muaf olduğu, (a), (b), (s) ve (y) fıkraları için kiraya verilmeme şartının aranmayacağı, (m) bendinde de; Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ait binaların (vakıf senedindeki cihete tahsis edilmek şartıyla) emlak vergisinden muaf olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 6.3.1990 tarih ve 20453 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 90/84 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile davacı vakfa vergi muafiyeti getirildiği bu nedenle 1990 yılından beri ilçe belediyelerine herhangi bir emlak vergisi ödemesi yapılmadığı, 2003 yılı için uyuşmazlık konusu bina ve arsa vergilerine ilişkin ihbarnamelerin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Vergi Mahkemesince, davacı vakfın, vergisi uyuşmazlık konusu binaları kendi okullarına kiraya vermek suretiyle kira bedeli aldığı, dolayısıyla Emlak Vergisi Kanununun 4/m bendi uyarınca muafiyet kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı vakfın kendisine ait binalardan aldığı ücretin, Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın tenkiti üzerine alınması öngörülen ve her yıl miktarı vakıf ekspertiz şirketince belirlenen bir bedel olduğu, diğer bir ifade ile hukuken geçerliliği bulunan kira sözleşmesine istinaden alınan kira bedeli olmadığı anlaşıldığından, vakfın bina vergisi yönünden muafiyet kapsamında görülmemesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, Bakanlar Kurulu Kararıyla vergi muafiyeti tanınan davacı vakfa ait binalar, yukarıda anılan Emlak Vergisi Kanununun 4/m maddesinde öngörülen vakıf senedindeki cihete tahsis edilmiş ve kiraya verilmemiş olma koşullarını birlikte taşıdığından bina vergisinden muaf olduğu açıktır.
Bu nedenle, davacı vakıf adına düzenlenen bina vergisine ilişkin tarhiyatta hukuki isabet bulunmadığından, davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; bina vergisi tarhiyatına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, arsa vergisi tarhiyatına ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına 13.4.2006 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY : Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, bina vergisi tarhiyatına ilişkin hüküm fıkrasının da onanması gerektiği görüşü ile kararın bu kısmına karşıyım.