Danıştay Kararı 9. Daire 2005/5205 E. 2006/3461 K. 27.09.2006 T.

9. Daire         2005/5205 E.  ,  2006/3461 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2005/5205
Karar No: 2006/3461

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Sinop Vergi Dairesi Müdürlüğü – SİNOP
İstemin Özeti : Davacının ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu … A.Ş.’den tahsil imkanı kalmayan vergi borçlarının tahsili amacıyla adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı: olayda, davacının kanuni temsilci olduğu dönemde adı geçen şirketin vergisel yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi, vergi borcunun tarh dönemi itibarıyla davacının sorumlu olduğu dönem olması nedeniyle şirketten tahsil imkanı kalmayan söz konusu vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; kendisinin hiç bir zaman temsil yetkisi bulunmadığı, şirket hakkında tüm takip yollarının tüketilmediği gibi söz konusu vergi borcuna karşılayacak mal varlığı da bulunduğu, vergi borcunun zamanında tahsil edilmemesinin vergi dairesi müdürlüğünün kusurundan kaynaklandığı ödeme emrinin kanuna aykırı düzenlendiği, olayda zaman aşımı bulunduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’nın Düşüncesi : Uyuşmazlık, yükümlünün ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu … A.Ş.’nin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır.
Yükümlü temyiz dilekçesinde borçlarından sorumlu tutulduğu şirketin ödeme gücü bulunmadığı hakkındaki tüm başvuru yollarının tüketilmediğini şirketin söz konusu borcu karşılayarak malvarlığının bulunduğunu ve bununda vergi dairesince teminat altında tutulduğunu ileri sürmektedir.
Bu durumda, yükümlünün ileri sürüldüğü hususlar doğrultusunda bir inceleme yapılarak hasıl olarak durum göre yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile temyiz konusu mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketten vergi borçlarının tahsil imkanının kalmadığı hususunda şirketin fabrika binası ile makine ve teçhizatı bulunduğu ve bunların satılması suretiyle vergi borcuna karşılayıp karşılamadığı ortaya konulmadığından bu safhada kanuni temsilcinin takip edilmesine yasal olanak bulunmadığından yazılı gerekçeyle davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Kanuni temsilcisi olduğu şirketten tahsil imkanı kalmayan vergi borçlarının davacıdan tahsil amacıyla 213 sayılı kanunun 10. maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükellef veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, adı geçen şirketin fabrika binası ve müştemilatı bulunduğu ve bir kısım menkulünde şirketin vergi borcuna karşılık teminat gösterildiğinin anlaşıldığı halde, davalı idarece bunların satılarak paraya çevrilmesi suretiyle vergi borcunu karşılayıp karşılamadığı hususu ortaya konulmaksızın, vergi borcunun şirketten tahsil imkanı kalmadığından bahisle doğrudan kanuni temsilci adına ödeme emri düzenlenmesinde 213 sayılı Kanunun 10. maddesine uyarlık bulunmadığından Vergi Mahkemesince dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Her ne kadar vergi dairesi müdürlüğünce söz konusu mallar üzerinde başkaca hacizler bulunduğu ileri sürülmekte ise de; söz konusu malların değer tespiti yaptırılarak satılmasından sonra diğer hacizlerle birlikte vergi borcunu karşılayıp karşılamadığı ortaya çıkacağından, yanlızca söz konusu mallar üzerinde başka hacizlerin bulunması nedeniyle vergi borcunun şirketten tahsil imkanı kalmadığının kabulüne yasal olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 27.9.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.