Danıştay Kararı 9. Daire 2005/2548 E. 2006/4410 K. 15.11.2006 T.

9. Daire         2005/2548 E.  ,  2006/4410 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2005/2548
Karar No: 2006/4410

Kararın Düzeltilmesini İsteyen : …
Vekilleri : …
Karşı Taraf : İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı – İSTANBUL
Vekili : …
İstemin Özeti : Yargı kararı üzerine 2.1.2001 tarihinde ihtirazi kayıtla ödenen ilan asma tahsis ve bakım ücretine ilişkin gecikme faizinin yasal faizi aşan kısmının iadesi talebiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden … Vergi Mahkemesi kararını onayan Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 15.2.2005 tarih ve E:2003/1862, K:2005/299 sayılı kararının; ilan asma tahsis ve bakım ücretlerinin, 6183 ve 213 sayılı Kanunların kapsamına giren bir alacak niteliğinde olmadığı, bu ücretin, vergi, harç ya da katılım payı niteliğinde bulunmadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’ün Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : 213 sayılı Kanun kapsamına girmeyen ilan asma tahsis ve bakım ücreti üzerinden bu Kanunun 112. maddesi uyarınca gecikme faizi hesaplanamayacağından, karar düzeltme istemi kabul edilerek Mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen karar düzeltme nedenleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca oyçokluğuyla yerinde görülerek Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 15.2.2005 tarih veE:2003/1862, K:2005/299 sayılı kararı ortadan kaldırdıktan sonra işin gereği yeniden görüşüldü:
İstem; yargı kararı üzerine 2.1.2001 tarihinde ihtirazi kayıtla ödenen ilan asma tahsis ve bakım ücretine ilişkin gecikme faizinin yasal faizi aşan kısmının iadesi talebiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden … Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümü, yargı kararı ile kesinleşen ilan asma tahsis ve bakım ücretine 213 sayılı Kanunun 112/3. maddesi uyarınca gecikme faizi uygulanıp uygulanamayacağının açıklığa kavuşturulmasına bağlıdır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 1. maddesinde; bu Kanun hükümlerinin ikinci maddede yazılı olanlar dışında, genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar ile sözü edilen vergi, resim ve harçlara bağlı olan vergi , resim ve zamlar hakkında uygulanacağının hükme bağlandığı, diğer taraftan, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97. maddesinde; belediyelerin bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkili oldukları, aynı Kanunun 98. maddesinde; bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanuna göre alınacak vergi, harç ve katılma payları hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve bunların ek ve tadilleri hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Üzerinden gecikme faizi hesaplanan ilan asma tahsis ve bakım ücreti, 2464 sayılı Kanunun 97. maddesi uyarınca hesaplandığından, olaya aynı Kanunun 98. maddesi hükmünün uygulanması gerekmektedir. Ancak, anılan Kanunun 98. maddesinde, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’na göre alınacak vergi, harç ve katılma paylarının 213 sayılı Kanuna tabi olacağı açıkça sayıldığı halde ücretler bunlar arasında sayılmamıştır. Kaldı ki; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 1. maddesinde de ücretler yer almamaktadır.
Bu durum karşısında, 213 sayılı Kanun kapsamında bulunmayan ücretler nedeniyle anılan Kanunun 112. maddesi uyarınca gecikme faizi hesaplanması sözkonusu olamayacaktır.
Bu itibarla vergi, harç, katılma payı niteliğinde olmayan ilan asma tahsis ve bakım ücreti üzerinden hesaplanan gecikme faizinde ve bu faizi onayan Vergi Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 15.11.2006 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY : 2577 sayılı Yasanın 7/1 maddesinde; dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu; 11. maddesinde ; ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin kabul edilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden, asma tahsis ücreti nedeniyle tahakkuk ettirilen … TL tutarındaki gecikme faizinin davacı tarafından ihtirazı kayıtla 2.1.2002 tarihinde ödendiği, … tarih ve … sayı ile davalı idare kayıtlarına geçen dilekçeyle yasal faizi aşan …TL tutarındaki meblağın iade edilmesinin istenildiği, … tarih ve … sayılı ret cevabının 10.5.2002 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine 17.5.2002 tarihinde mahkeme kayıtlarına geçen dilekçeyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, gecikme faizi 2.1.2002 tarihinde ödendiğine göre davacının bu tarihten itibaren yasal dava açma süresi içinde dava açması veya 2577 Sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca başvuruda bulunması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 17.5.2002 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmakta, … tarih ve … sayılı ret işleminin tebliğ edilmesi ise, 26.4.2002 tarihli başvurunun dava açma süresi içinde yapılmamış olması nedeniyle süreyi etkilememektedir.
Açıklanan nedenlerle kararın düzeltilmesine ilişkin istemin reddi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.