Danıştay Kararı 9. Daire 2004/741 E. 2004/4564 K. 21.09.2004 T.

9. Daire         2004/741 E.  ,  2004/4564 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2004/741
Karar No: 2004/4564

Temyiz İsteminde Bulunan :Hasan Tahsin Vergi Dairesi Başkanlığı İZMİR
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Yükümlü şirketin haksız katma değer vergisi iadesi aldığından bahisle 1998/Mayıs dönemi için salınan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasının terkini istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden yükümlü şirketin ihtilaf konusu yıl defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle katma değer vergisi indirimleri ve iadeleri reddedilerek dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı, olayda yükümlü şirketin 4811 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca matrah arttırımı talebinin başlangıçta yerinde görüldüğü ve taksitlendirme işleminin yapıldığı, daha sonra 1997 yılına ilişkin yükümlü şirket hakkında sahte belge düzenlediği sonucuna ulaşılan vergi inceleme raporu bulunması nedeniyle düzeltme yapılarak işlemin geri alındığı, ancak yükümlü şirketin Gelirler Genel Müdürlüğünün 4811 sayılı Kanundan yararlandırılması gerektiği yönündeki görüşü dikkate alınarak tekrar 4811 sayılı Kanundan yararlandırıldığının görüldüğü, söz edilen vergi inceleme raporunun arttırımda bulunulan yıldan önceki yıla ait olması, Gelirler Genel Müdürlüğünün yükümlü şirketin 4811 sayılı Kanundan yararlandırılması gerektiği yönündeki görüşü ve yükümlü şirketin haksız katma değer vergisi iadesi aldığı kabul edilen mükelleflere ait vergi inceleme raporlarının yüzeysel olması karşısında dava konusu cezalı tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle kabul eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; cezalı tarhiyatın yasal olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Savcısı …’nın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına 21.9.2004 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY: 4811 sayılı Vergi Barışı Kanununun 8. maddesinin 1. fıkrasında; katma değer vergisi mükelleflerinin, her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri beyannamelerindeki hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 1998 yılı için %3, 1999 yılı için %2,5 2000 yılı için %2 ve 2001 yılı için %1,5 oranında hesaplanacak katma değer vergisini, Şubat 2003 ayı sonuna kadar idareye başvurarak artırımda bulunmayı kabul etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde sözkonusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılamayacağı hükme bağlanmış olup, 7. fıkrasında da; artırımda bulunulan yıllarla ilgili olarak kendileri hakkında sonraki dönemlere devreden indirilebilir katma değer vergileri ve ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan tecil-terkin ve nakden ya da mahsuben iade işlemleriyle sınırlı olmak üzere inceleme ve tarhiyat hakkının saklı olduğu açıklanmıştır.
Anılan kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden matrah artırımında bulunulması halinde artırımda bulunulan yıllarla ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılamayacağı, ancak 7. fıkrada sayılan hallerden birinin bulunması halinde sözü edilen durumlarla sınırlı olmak üzere inceleme ve tarhiyat yapılabileceği anlaşılmaktadır.
Olayda da davacının 1998/5. döneminde katma değer vergisi iadesi aldığı, 1998 yılı için matrah artırımında bulunduğu, ancak davalı idarece sahte belge kullandığı ve düzenlediği ileri sürülerek ilgili dönemde haksız katma değer vergi iadesi aldığından bahisle 1998/5. dönemİ için cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı görülmüştür.
Yukarıdaki açıklamalar karşısında davacının matrah artırımında bulunmuş olması 4811 sayılı Kanunun 8. maddesinin 7. fıkrası uyarınca idarenin iade yönünde katma değer vegisi incelemesi ve tarhiyat yapmasına engel teşkil etmeyeceğinden Vergi Dairesi Müdürlüğünce artırımında bulunulan 1998 yılının anılan dönemi için ihbarname düzenlenmesi yerindedir. Ancak dosyanın incelenmesinden yükümlünün emtia aldığı şirketler hakkında düzenlenen raporların yüzeysel oluşu, varsayıma dayalı bulunduğunun görülmesi nedeniyle salınan cezalı tarhiyatta bu yönüyle isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin bu gerekçe ile reddi icabettiği görüşüyle karara katılmıyorum.