Danıştay Kararı 9. Daire 2004/4235 E. 2006/4408 K. 15.11.2006 T.

9. Daire         2004/4235 E.  ,  2006/4408 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2004/4235
Karar No: 2006/4408

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı – İSTANBUL
Vekili : …
İstemin Özeti : İlan asma tahsis ve bakım ücretinin geç ödenmesi nedeniyle tahakkuk ettirilerek tahsil edilen gecikme zammı ile gecikme faizinin yasal faizi ile birlikte ret ve iadesi istemiyle açılan davayı; uyuşmazlığın, ilan asma tahsis ve bakım ücretleri nedeniyle gecikme zammı ve gecikme faizi alınıp alınamayacağına ilişkin bulunduğu, olayda, ilan asma tahsis ve bakım ücretinin, ihbarnamede belirtildiği üzere 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97. maddesine göre tarh edildiği, 3030 sayılı Kanunun 18/e maddesinin bu gelirin büyükşehir belediyesinin geliri olduğunu ortaya koyduğu, 6183 sayılı Kanunun 1. maddesinin belediyelerin amme hizmetleri tatbikatından doğan diğer alacaklarını da kapsadığı, belediyeler tarafından kamu alacağının tarh, takip ve tebliği yönünden Vergi Usul Kanunu’nun, tahsili için de 6183 sayılı Kanunun uygulanacağı, ilan asma tahsis ve bakım ücretlerinin tarh, tahakkuk ve tahsil işlemlerinin bu hükme tabi olduğu, olayda 2002 yılında izinsiz asılan ilan ve reklamlar nedeniyle yapılan tarhiyatların ihtilafsız kesinleştiği, ödeme emri ile takibi üzerine ödenen ilan asma tahsis ve bakım ücreti nedeniyle idarece tahsilat sırasında gecikme zammı ve gecikme faizi istenilmesi üzerine ihtirazı kayıtla ödenen zam ve faizin dava konusu edildiği, davacı Bankanın büyükşehir belediyesinin görev alanında bulunan yere izinsiz astığı ilan nedeniyle yapılan denetim sonucuna göre tarhiyat yapıldığından, normal vade tarihi ile ihbarnamenin tebliğ tarihi arasındaki süre için 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre gecikme zammı alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, gecikme faizine gelince; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112/3-a maddesinin dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilere uygulanacağının hükme bağlandığı, vergi niteliğinde olmayan ilan asma tahsis ve bakım ücreti için bu madde hükmü uygulanarak gecikme faizi istenilmesinin yasal olmadığı, davacı Banka’nın, fazladan ödenen paraların yasal faizi ile birlikte iadesi isteminde de isabet görülmediği gerekçesiyle kısmen kabul ederek gecikme faizinin ret ve iadesine, gecikme zammının onanmasına ve yasal faiz talebinin reddine hükmeden … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; ilan asma tahsis ve bakım ücretlerinin, 6183 ve 213 sayılı Kanunların kapsamına giren bir alacak niteliğinde olmadığı, bu ücretlerin 3030 sayılı Kanunun 18/e maddesinde düzenlendiği ve vergiden kesin bir dille ayrıldığı, Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü’nün bu konuya ilişkin özelgesi bulunduğu halde bu özelgenin Mahkemece dikkate alınmamasının yasal olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’ün Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :6183 sayılı Kanun kapsamına girmeyen ilan asma tahsis ve bakım ücreti üzerinden gecikme zammı hesaplanamayacağından, Mahkeme kararının bu kısma ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
İstem; ilan asma tahsis ve bakım ücretinin geç ödenmesi nedeniyle tahakkuk ettirilerek tahsil edilen gecikme zammı ile gecikme faizinin yasal faizi ile birlikte ret ve iadesi istemiyle açılan davayı kısmen kabul ederek gecikme faizinin ret ve iadesine, gecikme zammının onanmasına ve yasal faiz isteminin reddine hükmeden … Vergi Mahkemesi kararının gecikme zammına ilişkin hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulmasına ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden, yapılan yoklama sonucu davacı Banka’nın 2002 yılında ATM cihazları üzerinde bulunan reklamlarını davalı idareden izin almadan astığının tespiti üzerine bu reklamlara ilişkin ilan reklam vergisi ile ilan asma tahsis ve bakım ücretlerinin tahsili amacıyla vergi ceza ihbarnamesi düzenlenerek davacı Banka’ya tebliğ edildiği, akabinde ödeme emirlerinin tanzim edildiği, herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine son ihtarnamelerin gönderildiği, buna karşı da ödeme yapılmaması üzerine haciz varakalarının gönderildiği, davacı Banka’nın 15.8.2003 tarihinde ilan reklam vergisi, ilan asma tahsis ve bakım ücreti ile usulsüzlük cezasını ödediği, bu ödeme sırasında davalı idarece ilan asma tahsis ve bakım ücreti nedeniyle gecikme zammı ile gecikme faizinin tahsil edildiği, bunların yasal faizi ile birlikte ret ve iadesi istemiyle açılan davanın gecikme zammına ilişkin kısmının Vergi Mahkemesince reddi üzerine kararın bu kısmının bozulmasının istenildiği anlaşılmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1. maddesinde; devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu Kanun hükümlerinin tatbik olunacağı, aynı Kanunun 51. maddesinde de; amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için gecikme zammı tatbik olunacağı hükme bağlanmıştır.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97. maddesinde; belediyelerin bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkili oldukları, aynı Kanunun 98. maddesinde de; bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanuna göre alınacak vergi, harç ve katılma payları hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve bunların ek ve tadilleri hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Üzerinden gecikme zammı hesaplanan ilan asma tahsis ve bakım ücreti, 2464 sayılı Kanunun 97. maddesi uyarınca hasaplandığından, olaya aynı Kanunun 98. maddesi hükmünün uygulanması gerekmektedir. Ancak, anılan Kanunun 98. maddesinde, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’na göre alınacak vergi, harç ve katılma paylarının 6183 sayılı Kanuna tabi olacağı açıkça sayıldığı halde ücretler bunlar arasında sayılmamıştır.
Ayrıca 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 18. maddesinin (e) fıkrasında; 6. maddenin (A) fıkrasının (c) bendinde belirtilen alanlardaki ilan asma yerleri, elektrik direkleri, büfeler ile tercihli yollardaki bariyerlere konulacak her türlü ilan ve reklamların vergileri ile asma, tahsis ve bakım ücretlerinin büyükşehir belediyelerinin gelirleri arasında olduğu hüküm altına alınmış olup, bu hükümlerden, büyükşehir statüsünde olan belediyelerin sadece Kanunda sayılan bu yerlerde yapılan reklamlardan dolayı vergi ve ücret alabilecekleri, bu yerlerdeki mahalli hizmetleri büyükşehir belediyeleri kanun gereği yerine getirdiklerinden ilan asma ve tahsis ve bakım ücreti alınabilmesi için, ilgilinin belediyelerden herhangi bir hizmet talebinde bulunmasına gerek olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı Banka’nın ATM cihazına astığı reklamlar 3030 sayılı Kanunun 18/e maddesinde sayılan yerlerden olmadığından, bu yerler için ücret istenmesinin, 6183 sayılı Kanunun 1. maddesinde belirtilen amme hizmeti tatbikatından mütevellit olan diğer alacaklar kapsamında düşünülemeyeceği , bu nedenle olaya 6183 sayılı Kanunun uygulanamayacağı da açık bulunmaktadır.
Bu durum karşısında, 6183 sayılı Kanun kapsamında bulunmayan ücretler nedeniyle anılan Kanunun 51. maddesi uyarınca gecikme zammı hesaplanması sözkonusu olamayacaktır.
Bu itibarla vergi, resim, harç ve katılma payı niteliğinde olmayan ilan asma tahsis ve bakım ücreti üzerinden hesaplanan gecikme zammında ve bu zammı onayan Vergi Mahkemesi kararının bu kısmında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, gecikme zammına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına 15.11.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.